Yeldeğirmeni Mahallesi’nde Oyuncaklı Ev’in Kayıp Hikayesi
Yeldeğirmeni Mahallesi’nde yer alan Oyuncaklı Ev’in kayıp hikayesini keşfedin. Geçmişin izleriyle dolu bu sırlarla örülü yerde, oyuncakların ardındaki duygusal yolculuğa tanık olun.
Yeldeğirmeni Mahallesi’nde Oyuncaklı Ev
İstanbul’un Kadıköy ilçesine bağlı Yeldeğirmeni Mahallesi Hacı Hafız Sokak’ta yaşayan Ecevit Çalışkan, yıllar önce taşımacılık yaptığı bir iş sırasında kendisine hediye edilen ilk oyuncağı evinin dış cephesine astı. Bu basit hareket, zamanla bir geleneğin başlangıcı oldu. Çalışkan, semti gezen ve mahalle sakinlerinin de hediye ettikleri oyuncakları alarak evinin duvarlarını rengarenk bir şekilde süslemeye başladı.
Uğrak Noktası Haline Geldi
Rengarenk oyuncakların sergilendiği bu bina, zamanla ‘Oyuncaklı Ev’ olarak anılmaya başlandı. Hem mahalle sakinlerinin hem de İstanbul’un çeşitli semtlerinden gelen ziyaretçilerin uğrak noktası haline gelen bu ev, kendine has bir karakter kazandı. Herkesin ilgisini çeken bu oyuncaklarla dolu bina, artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Son Günlerini Yaşıyor
Tarih kokan sokakta yürüyenlerin mutlaka fotoğrafını çektiği ‘Oyuncaklı Ev’, şimdilerde son günlerini yaşıyor. Ecevit Çalışkan, mayıs ayı içerisinde binanın yıkılacağını söyleyerek çok üzgün olduğunu ifade etti.
“Tamamen Yıkacaklar, Oyuncaklar Olmayacak Artık”
Ecevit Çalışkan, evinin yıkılacağına dair duyduğu üzüntüyü dile getirirken şöyle devam etti: “Yaklaşık 15 yıldır bu binada oturuyorum. Eşya taşırken bir kardeşimizden aldığım oyuncakla evimi süslemeye başladım. Zamanla oyuncaklar çoğaldı. Ancak müteahhit geldi ve evin yıkılacağını söyledi. Bu, gerçekten üzüntü verici bir haber. Şimdi oyuncaklarımız yavaş yavaş azalıyor. İnsanlar bu duruma üzülmüş durumda. ‘Sen nereye gideceksin? Sen mahallemizin Ecevit ağabeyisin, gitmeni istemiyoruz’ dediler. Destek olmaya çalışıyorlar. Ancak ben de ne yapacağımı bilmiyorum. Bu durumu çok üzgünüm. Tamamen yıkacaklar; artık oyuncaklar burada olmayacak. Buraya benzer bir yer bulamam ama eğer apartmanda olursam, yine böyle oyuncak asacağım.”
Bu hikaye, sadece bir evin yıkılması değil, aynı zamanda bir topluluğun hafızasının silinmesi anlamına geliyor. Ecevit Çalışkan’ın yarattığı bu renkli dünyanın kaybı, onu tanıyan herkes için derin bir üzüntü kaynağı olacak.