Yaz Aylarında Kene Tehdidi ve Doğal Mücadele Yöntemleri

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte artan kene vakaları Türkiye genelinde endişe yaratmaya başladı.

Geçmiş yıllarda, özellikle doğaya salınan keklik ve sülün gibi av hayvanlarının avlanması nedeniyle kene popülasyonunun hızla arttığı gözlemlenmiştir. Bu durum, hem insan sağlığını tehdit etmekte hem de ekosistemde dengesizliklere yol açmaktadır.

Son dönemde yaşanan birkaç ölüm vakası, yetkilileri acil önlemler almaya yönlendirmiştir. Bu bağlamda, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, kene vakalarına karşı biyolojik mücadele stratejileri kapsamında doğal dengeyi koruyucu ve azaltıcı çalışmalarını hızlandırmıştır.

Kene Mücadelesinde Doğal ve Biyolojik Yöntemler

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, doğaya keklik ve sülün gibi kanatlı canlıları salarak kene popülasyonunu kontrol altına alma yönünde aktif çalışmalar yürütmektedir. Bu canlıların, özellikle kene larva ve nimflerini kolayca bulup tüketmesi sayesinde, doğal bir temizlik ve dengeleme sağlanmaktadır.

Bu türlerin üretimi ve doğaya salımı kararlılıkla devam etmekte olup, özellikle kırsal ve yarı doğal alanlarda yoğunlaşan kene populasyonlarına karşı önemli bir biyolojik mücadele yöntemi olarak görülmektedir.

Keklik ve Sülünlerin Doğal Dengeye Katkısı

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, salınan keklik ve sülünlerin, doğal yaşam döngüsünü destekleyerek kene ve diğer zararlı organizmalarla mücadelede etkili olduğunu değerlendirmektedir. Bu canlılar, özellikle kene larva ve nimflerini avlayarak, ekosistemde doğal bir temizlik görevi görmektedir.

İlaveten, keklikler ilk 12 hafta boyunca böcek ve kene gibi zararlılarla beslenirken, 3 aylıktan sonra beslenme tercihleri tohumlar ve bitkisel kaynaklar yönünde değişmektedir. Bu süreç, doğal dengenin korunmasında ve zararlıların azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Yıllık ve Hedeflenen Salım Programları

Genel Müdürlüğümüz, 2014-2024 yılları arasında toplamda 982.892 kanatlı hayvanı, bunların 745.692’si keklik ve 237.200’ü sülün olmak üzere, doğaya salmıştır. Bu çalışmalar, kene ve zararlı canlılarla mücadele kapsamında önemli bir biyolojik savaş stratejisidir.

2025 yılı sonuna kadar, toplam 45.250 kanatlı hayvanın (36.250 keklik ve 9.000 sülün) üretilerek doğaya salınması planlanmaktadır. Ayrıca, salım yapılan alanlar, keklik ve sülünlerin avlanmasını engellemek amacıyla en az üç yıl boyunca av yasağı altında tutulmaktadır.

Yasaklı Av ve Para Cezaları

Yasadışı keklik avı ve kaçak avcılık faaliyetleri, ekosistemi olumsuz yönde etkilediği gibi, yasa dışı av yapanlara ciddi idari para cezaları uygulanmaktadır. Avlanma miktarlarını aşan kişiler, 4.736 TL ile 7.147 TL arasında değişen cezalarla karşılaşabilir.

Yasadışı keklik avı durumunda, ekosistemde oluşan tahribat ve eksilme nedeniyle, her bir keklik için belirlenen tazminat tutarları da uygulanmaktadır. Merkez Av Komisyonu kararına göre, kınalı keklikler için 4.000 TL ve canlı mühre olarak kullanılan keklikler için 15.000 TL tazminat ödemesi söz konusudur.

Bu önlemler ve kontrollü salım politikalarıyla, hem keklik ve sülünlerin popülasyonu korunmakta hem de kene ve zararlıların doğal yollarla azaltılması hedeflenmektedir.