Yastık altından 10 yılda 100 tona yakın altın çıktı

İstanbul Altın Rafinerisi,  (İAR) Idare Heyeti Başkan Yardımcısı ve Üstteki Yöneticisi (CEO) Ayşen Esen, altın ve gümüş piyasası ile İAR’ın öncülüğünü yaptığı yastıkaltı altınların toplanmasına dair projeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İAR’ın altın bankacılığı konusunda yaklaşık 10 yıldır toplam 12 banka ile araştırmalar yürüttüğünü anlatan Esen, bu süreçte yaklaşık 100 ton altın toplandığını bildirdi. Son dönemde altının toplumdaki öneminin anlaşıldığını, yastık aşağı ne değin büyük miktarda altın olduğunun ortaya çıktığını aktaran Esen, “Yastık altında olduğunu bildiğimiz 3 ile 5 bin ton arasındaki altın, sonuçta 200-300 milyar dolarlık bir ekonomi ve bu ekonomi şimdi tescil açık havada. Bunun kayıt içine girmesi çağırmak, Türkiye’de yaşanan tüm finansal sıkıntıların, ekonomiyle ilgili çözümlerin sahiden bir kaynağı olması demek.” ifadelerini kullandı. Esen, yastıkaltından çıkarılan altın miktarının artırılması gerektiğini vurgulayarak, “Biz daha pozitif yastıkaltı altını ekonomiye kazandıracak yeni projeler üstünde çok etkin bir şekilde çalışıyoruz. Korona krizi çıkmadan önce İAR olarak bunun fazla detaylı çalışmasını yürütmekteydik. Bakanlıkla da iş birliği içinde görüşmelerimiz devam ediyordu. Doğal olarak önceliğimiz değişti fakat inşallah en kısa zamanda o çalışmalara geri döneceğiz.” biçiminde konuştu. Ayşen Esen, İAR’ın süre içinde yükselen altın fiyatları dolayısıyla tüketicilerin alım gücüne yönelik yeni ürünler üstünde sürekli incelemeler yürüttüğünü, daha önce 1 gram altın ve 0,5 gram altın çıkardıklarını anımsattı. Son dönemde 0,5 gram altına yönelimin arttığını vurgulayan Esen, “Piyasada bizim bilmediğimiz 8 ayar altınlar da var. Bunlar bizim ürettiğimiz yok, kuyumculardan alınan altın. Fazla güvenilir olduğunu söyleyemeyeceğim. O yüzden halkımıza önerim güvenilir yerlerden, kapalı ambalajlarda 0,5 gram olarak üretilen altını seçim etmeleri. Yarım gram son zamanlarda, bilhassa nikah sezonlarında zaten en fazla giden altınların başında geliyor.” diye konuştu. Gümüş fiyatlarındaki değişime de değinen Esen, şunları kaydetti: “Gümüş ile altın fiyatları benzer seyretti. Koronavirüs salgını sonrası gümüşe de fazla seri satmak geldiği için ilk ilk olarak fiyatı düştü. Yurt dışında ellerinde önemli gümüş rezervi olan birçok yatırımcı var. Gümüş, fiyatı daha düşük olduğu için daha süratli sirküle edilen bir ürün. bu nedenle gümüşteki fiyat farkı daha artı oldu. Elden çıkarmak isteyenler ile maddi gümüş bulunamaması nedeniyle alış ile satış arasındaki fiyat makası açıldı. Gümüşün yatırım arabulucu olarak önümüzdeki dönemlerde Türkiye ve sözde ülkelerde popülaritesi artacak diye düşünüyoruz. Altın, fiyat olarak ulaşılması daha kuvvet bir ürün. Eskiden halkımız maaşından belirli bir rakam ayırarak her ay altın alıyordu ama bu belirtilmiş rakamın karşılığı olan altın miktarı artan bir şekilde azaldı. O yüzden altının fiyatı arttığı için bizde de tıpkı yurt dışındaki gibi gümüşe yönelim olacaktır. İnsanlar çok bakımlı gram gümüş yatırımı yapabilecektir. Kısacası gümüş hayatımızda daha fazla var olacaktır diye düşünüyorum.”