Yaşlanmamanın Üç Altın Kuralı…
Eyvah! Yaşlanıyoruz!
Günler, haftalar, aylar geçiyor. Yıllar su gibi akıp gidiyor…
Sosyal çevremiz giderek daralıyor. Kendimizi yaşlı, yorgun, faydasız ve karamsar hissediyoruz. Eskiden böyle değildi… Enerjimiz hiç tükenmeyecek gibiydi. Hiç yorulmazdık. Sosyal, üretken ve neşeliydik… Ne oldu bize?
Şu duvarda asılı saat yüzünden! Durmadan çalışıyor!
Yelkovan fır fır dönüyor! Akrep de ona uymuş, peşinden koşturuyor…
Şu saati yerden yere vurup parçalayalım da çalışmasın!
Yok, olmaz! O saat rahmetli babaannemizden hatıra.
Bu ayna da bize düşman! Ayna, ayna, söyle bize… Bizden daha yaşlı ve mutsuz başka kadın var mı bu dünyada! 🙂
Şu aynaları kıralım da kurtulalım!
Yok, olmaz! Her yer cam kırığı içinde kalacak. Yine biz temizleyeceğiz!
Bir şeyler yapmamız lazım…
Biraz düşünmemiz lazım…
Akreple, Yelkovanla Barışalım!
Yaşıyoruz… Yaş alıyoruz… Yaşlanabiliyoruz… Bu bile tek başına çok güzel!
Yaşam devam ediyor…
Zamanla pekçok hatıra biriktirdik. Sevdiklerimizle daha sıkı bağlar kurduk. Deneyimlerimiz bize yeni ve değerli bakış açıları kazandırdı. Ruhsal olarak zenginleştik, güçlendik…
İş yaşantımızda zamanla daha fazla deneyim kazandık, ustalaştık.
Eskisi kadar taze ve pürüzsüz bir cilde, pırıltılı gözlere, diri bir bedene sahip olmayabiliriz ama hâlâ güzeliz.
Demek ki zaman bizim düşmanımız değil, DOSTUMUZ!
Kendimizi iyi hissetmek için sadece birkaç değişiklik ve yenilik yapmamız gerekiyor.
Fiziksel Olarak Yenilenelim!
Saç modelimizi değiştirebiliriz… Biraz daha modern, kısa bir model deneyebiliriz mesela.
Bu koyu renkli giysiler de içimizi karartıyor artık! Biraz daha renkli kıyafetler seçebiliriz. Modayı ucundan da olsa takip etmenin zararı yok!
Biraz daha bakımlı olmayı deneyebiliriz. Makyaj yapmayı sevmesek de ellerimiz, yüzümüz için birkaç doğal ürün… Harika!
Sosyal Ortamımızı Değiştirelim!
Eski dostların yerini hiç kimse tutamaz! Bu doğru… Ama bizden daha farklı yaşayan, farklı bakış açılarına sahip arkadaşlar bizi ruhsal anlamda daha çok zenginleştirir.
O zaman yeni arkadaşlar edinme zamanı! Birilerine faydalı olurken ya da bir şeyler üretirken, aynı zamanda nitelikli bir çevre de edinebiliriz.
Sanat, Kültür Faaliyetleri Bize Çok İyi Gelecek!
Televizyon ekranına bakıp sürekli dizi izlemekten bunaldık!
Şehrin dört bir yanında söyleşiler, seminerler, konserler, atölye çalışmaları, kurslar var. Hem yeni şeyler öğreniriz, hem yeni insanlarla tanışırız, hem de üretmenin coşkusunu yaşarız.
Üstelik bunların bir kısmı da ücretsiz ya da çok ucuz!
Bulunduğumuz Ortamı Değiştirelim!
Otuz yıldır aynı koltukları kullanıyoruz. En azından kumaşını değiştirelim! Şu duvara birkaç tablo… Birkaç saksı çiçek… Seramik bir vazo…
Üretelim!
Üretelim de ne üretelim???
Domates, biber mi yetiştirelim?
Evet, neden olmasın? O da bir üretim… Bir şey yapıyor ve bir ürün ortaya koyuyoruz. Küçük bir hobi bahçesinde, apartman bahçesinin bir köşesinde, hatta saksıda…
Bizde eksik olan bir şey var; Hobiler ve ilgi alanları… Çocukluk ve gençlik yıllarımızda meslek edinmeye odaklandık ama başka ilgi alanları ve hobiler edinmedik.
Oysaki bu ne kadar önemliymiş!
Acaba resim yapmaya mı başlasak? Bir fotoğraf makinası alıp şehir turlarına mı katılsak? Şiir yazmayı da deneyebiliriz. Örgü örmeyi bilmiyoruz ama öğrenebiliriz. Türkan Şoray kirpiği mi örelim, haroşo mu, ajur mu? Kolleksiyon yapsak? Mesela eski oyuncak bebek kolleksiyonu olabilir… Ahşap boyama kursuna mı gitsek?
Faydalı Olalım!
Bir sürü dernek, vakıf var. Kimi lösemi, hemofili, kanser, serebral palsi, otizm gibi rahatsızlıklarla ilgili çalışmalar yapıyor, kimi eğitim olanakları kısıtlı öğrencilere destek sağlıyor, kimi hayvanlar için mücadele veriyor, kimi kadına şiddetin önlenmesi ve haklarının sağlanması için çalışıyor.
Duyarlı olduğumuz konulardan biri veya birkaçı ile ilgili çalışmalarda bulunan dernek ve vakıflara üye olarak, hem başka insanlara, canlılara faydalı oluruz, hem yeni bir çevre ediniriz hem de yaşamımızı zenginleştiririz.
Hatta bu dernek ve vakıflara katkı sağlamak için gelirimizin bir kısmını ayırır, düzenli bağışlar yaparız.
Keşke çok zengin biri olsaydık da daha çok destek verebilseydik… Ama olsun, elimizden geldiği kadar…
Bu bize gerçekten çok iyi gelecek. Başka yaşamlara dokunmak ne büyük mutluluk! Kendi yaşam enerjimizi arttırmanın da en güzel yolu!
Bunları uygulamaya başladıkça çok iyi hissedeceğiz kendimizi…
Deneyimler kazanmış, yaşama bağlı, faydalı, üretken, düşünen ve sorgulayan gözlerle bakacağız dünyaya…
Yaşayan ama yaşlanmayan bir kadının gözleriyle…
Doğayla, sevgiyle kalın. Sağlık ve güzellik ‘En Doğal Hakkımız’
Ayşen Baloğlu / Yazar & Yaşam Koçu
aysen@mayanatural.com.tr
Maya Blogdaki yazılarımı da okumak ve Maya Natural ürünlerini satın almak için;
https://www.mayanatural.com.tr
https://www.instagram.com/mayanatural.tr