Yaşarken Değer Görülmeyen Sanatçıların Hâli: Vasiyet ve Gazetecilikte Adalet Arayışı
Yaşarken değeri görülmeyen sanatçıların mirası ve adalet arayışı: vasiyetler, gazetecilikte adaletin izinde bir yolculuk.
Sosyal medya üzerinden geniş ilgi gören açıklamalarla gündeme gelen Mahsun Kırmızıgül, sanatçıların yaşamları boyunca değer görmediğini ve ölümünden sonra hatırlandığını vurguladı. Yaşamı boyunca emek ve sanatını ortaya koyan birinin, ölümünden sonra konuşulması, samimi olmayan bir tablo olarak nitelendirildi.
Sanatçının eserine ve alın terine gereken saygı verilmediğini belirten Kırmızıgül, şu sözleri paylaştı: “Sanatçının eserine ve konserine karşılık beklenen değer, yaşıyor da aynı ölçüde gösterilmiyor. Yaşarken görmezden gelinen isimler, ölümleri ardından hatırlanıyor.”
Günümüzde haber kanalları ve bültenler, sanatçının sesine değil yüzeyde dolaşan skandallara yer verirken, hırsızlar ve çıkarcılar ile karşılaştırıyorlar. Bu durum, yazıklar olsun sözleriyle eleştiriliyor.
“UTANÇ VERİCİ” diye eklenen ifadelerde, geçmişte Mehmet Ali Birand, Ali Kırca, Reha Muhtar, Ufuk Güldemir, Uğur Dündar gibi gazetecilerin sanatçıya sahip çıktığına değiniliyor. Bugünün noktası ise bu davranışların utanç verici bulunduğunu gösteriyor.
“VASİYETİMDİR” çağrısı ise artık yanlarında duran ve emeğe saygı gösteren medya yapılarının programlarına katılacaklarını belirtirken, haber değeri taşıdığını düşündükleri hırsızların haberlerini yapmayı sürdürmelerini istemektedir. Bu vasiyette, yaşarken değer bulmayan sanatçıların hatırasının, ölümünden sonra konuşulmasının anlamı olmadığını vurgulanıyor.
Sanatçının kıymeti ancak yaşamda görüldüğünde anlam kazanır; aksi halde ölüyle övünmek, gerçek bir saygıyı kimseye taşımaz.