Yangın Anı ve Tahliye Süreci: Bir Ailenin Korku Dolu Geceyi Anlatımı
Yangın anı ve tahliye süreci, bir ailenin korku dolu geceyi nasıl yaşadığını anlatıyor. Bu hikaye, acil durumlarda alınması gereken önlemleri ve dayanışmanın önemini gözler önüne seriyor.
Yangın Anı ve Tahliye Süreci
Buğur, son üç yıldır yarıyıl tatilinde aynı otele geldiklerini, bu yıl da 18 Ocak Cumartesi günü otele giriş yaptıklarını belirtti. Çocukları kayak yaptığı için sabahları erkenden kalktıklarını ve akşam erken saatlerde odalarına çekildiklerini ifade eden Buğur, yangının çıktığı gece saat 22.00 civarında odalarına çıktıklarını ve uyuduklarını aktardı.
Uyuduğu sırada koridordan gelen gürültü ve bağırma seslerini duyduğunu vurgulayan Buğur, “Aklıma yangın gelmedi ama hemen uyandım. Gürültü ve sesler koridordan geliyordu. Kapıyı açtığımda duman ve koşuşturan insanlar gördüm. Hemen kapıyı kapattım.” dedi. Otelin 7. katında bağlı aile odasında kaldıklarını belirten Buğur, “Eşime ‘Yangın var, çocukları kaldır.’ diye bağırdım. Herkes hemen uyandı. Kesinlikle alarm sesi duymadık. Uyanmamız tamamen benim ses duymamla oldu.” diye ekledi.
Duman ve Karbonmonoksit Tehlikesi
Buğur, odanın penceresini açıp yukarıya baktığında dumanların aşağıdan değil, çatıdan çıktığını gördüğünü aktararak, “O saniye kesinlikle koridora çıkmamaya karar verdim çünkü yangınlarda karbonmonoksit zehirlenmesinin etkili olduğunu biliyordum. Bu yüzden dışarıdan kaçış planı yaptık. Eşim ‘Çarşafları birleştirelim.’ dedi. Birlikte çarşafları birleştirip aşağıya uzattık. Bizim tahliye planımız tamamen pencereden olmasına karar verdim.” dedi.
Birleştirdikleri çarşafların sundurmaya yetiştiğini belirten Buğur, “En hafif olanımızdan başlayarak aşağıya bırakacağız, sundurmadan zemine geçilecek, ‘Asıl sundurmaya ulaşırsak gerisini hallederiz’ diye planlıyordum.” şeklinde konuştu. Yukarıdan cam parçalarının düşmeye başladığını anlatan Buğur, “Otelde 3-4 gencin ince, uzun bir merdiven getirmeye çalıştıklarını gördüm. Onlar da çarşafları görünce oraya merdiven uzatabilme imkanı olabileceğini hissettiler.” dedi.
Tahliye Süreci ve Zorluklar
Buğur, yan odadan 3 kişi ve kendilerinin 5 kişi merdiveni kullanarak tahliye olduklarını ifade etti. Kaygan zemin nedeniyle merdivenin sabit durmadığını anlatan Buğur, “Genç arkadaşlar tutmaya çalışıyordu. Çocuklarımın ikisi 7, biri 10 yaşında. O kadar mesafeyi merdivenden inmeleri çok güçtü. Oradan bir arkadaş yukarıya çıktı. Kendisiyle sonradan tanıştık. Hatay depreminde enkazdan çıkmış biriydi. O, çocuklarımı motive ederek kazasız şekilde inmelerini sağladı ama çok korktuk çünkü merdiven de hareket halindeydi.” dedi.
Eşinin de indikten sonra pencereden çıkmasının zorluklarını anlatan Buğur, “Benim de fiziksel olarak o merdivene ters dönüp inmem güçtü. Sonra sırayla herkes ikinci merdivenden zemine indi.” şeklinde konuştu. Saat 03.30 sularında uyandığını ve otelden çıkabildiklerinde saatin 04.10 gibi olduğunu kaydetti.
Yangın Sırasında Yaşananlar
Buğur, her yerden yardım çığlıklarının geldiğini belirterek, “Cam kırık sesleri dikkatimi çekiyordu. İnsanlar hava almak için camları kırmaya başlamıştı. Yan çapraz üst kattan biri çarşaflarla inmeye çalışırken düştü, bacakları kırıldı.” dedi. O anlarda odanın kapısını açtığında birçok kişinin bina içindeki merdivene doğru koştuğunu gördüğünü dile getirdi.
Bağırtı ve duman içinde karar vermenin önemine dikkat çeken Buğur, “Eğer ‘Gelin ailece hızlı şekilde binayı terk ederiz.’ diyerek yola çıksaydım sanıyorum bugün burada bulunamayacaktık. Çok hızlı şekilde şuurunuzu kaybeder yığılırsınız, sonra da hayatınızı kaybedersiniz.” ifadelerini kullandı.
İtfaiye ve Yangın Merdiveni Sorunu
Tahliye olduktan bir süre sonra itfaiyenin olay yerine intikal ettiğini anlatan Buğur, insanların sepetlerle tahliye edilmeye başlandığını belirtti. Yangın merdivenleriyle ilgili daha önce kendilerine bilgilendirme yapılmadığını vurgulayan Buğur, “Ben otelde yangın merdiveni olduğunu bilmiyordum, bize bu konuda kimse bilgilendirmede bulunmadı.” diye konuştu.
Sirenlerin de hiç çalmadığını dile getiren Buğur, “Yangınla ilgili bize yapılan bir uyarı ya da levha aklımda yok. Eğer otelde yangın alarm sistemi aktif şekilde çalışıyor olsaydı ve dışarıda yangın merdiveni olsaydı belki de bir kişi bile hayatını kaybetmeyebilirdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Olaydan sonra Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile jandarmanın kendileriyle temas kurduğunu belirten Buğur, “Devlet yanımızdaydı.” dedi. Otelde kalan üç kişiden birinin hayatını kaybettiğini söyleyen Buğur, “Bu insanlar çocuklarımızla vakit geçiriyordu, birlikte spor yapıyordu. Yemekte ya da otelin lobisinde görüşüyorduk ve birdenbire bu insanlar kayboldu. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hepimizin çıkarması gereken dersler olduğunu görüyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.