Vatani Görev Sırasında Yaralanan Er Fatih Gür’ün Haklı Hukuk Mücadelesi Sonuçlandı
Vatani görev sırasında yaralanan Er Fatih Gür’ün haklı hukuk mücadelesi başarıyla sonuçlandı. Detaylar ve gelişmeler için haberimizi okuyun.
Çanakkale’de Vatani Görevini Yapan Er Fatih Gür’ün Hikayesi ve Gazilik Ünvanı Mücadelesi
Çanakkale’nin tarihi ve şanlı topraklarında vatani görevini yerine getiren genç asker Fatih Gür, yaptığı fedakarlık ve yaşadığı zorluklar sonunda uzun süren hukuk mücadelesinin ardından hak ettiği gazilik unvanını kazandı. Bu başarı, askerlikte karşılaşılan kazalara ve bu kazaların haklı karşılık bulmasına önemli bir örnek teşkil ediyor.
2006 yılında, Çanakkale Umurbey’deki Ordonat Grup Komutanlığı hizmet bölüğünde görev yaparken, bilinçli veya dikkatsizce kullanılan spirale elini kaptıran Gür, ciddi şekilde yaralandı. Yaralanmanın ardından acil olarak hastaneye sevk edilen genç asker, sağ elinde oluşan hasar ve sol ayağında gelişen sinir lezyonu ile karşı karşıya kaldı. Bu olay, onun hayatını köklü biçimde değiştiren ve uzun süre devam eden sağlık sorunlarının başlangıcı oldu.
Gür’ün tedavi süreci, GATA Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başladı ve 2008 yılında kendisine verilen “Askerliğe elverişli değildir” raporu ile devam etti. Ancak, bu rapor ve sağlık durumu, onun askerlik hizmetinden dolayı hak ettiği kıdem ve hakların alınması için yeterli olmadı. Bu nedenle, Gür, ilgili resmi kurumlara başvuruda bulundu ve hak ettiği değeri görebilmek için hukuk yoluna başvurdu.
Avukatı aracılığıyla yaptığı son başvurunun ardından, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesi, Gür’ün “vazife malulü” olarak kabul edilmesine karar verdi. Bu karar, genç askerin uzun ve zorlu mücadelesinin adil bir sonu olmasını sağladı.
Gür’ün Hikayesini Anlatışındaki Duygusal Anlar ve Süreç
Gür, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı: “Çanakkale’de vatani görevimi yaparken, hizmet bölüğünde görevlendirildim ve görevi sırasında elimi spiralle kaptırdım. Bu olay sonrası hastaneye sevk edildim. Yaklaşık 1,5 yıl boyunca çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele ettim ve sonunda bana ‘Askerliğe elverişli değildir’ raporu verildi. Bu süreçte avukatıma ve devletimize minnettarım, Allah razı olsun.”
Sol ayağındaki soruna bağlı olarak düzgün yürüyemediğini belirten Gür, “Kendi imkanlarımla birçok yere başvurdum ama sonuç alamadım. Sonra, avukatım Mehmet Bey ile birlikte yeni bir yol açtık ve sonunda bu zorlu mücadele olumlu sonuçlandı. Allah’a şükür, yüzüm güldü ve bu güzel haberi almaktan dolayı çok mutluyum.” diye ekledi.
Avukatı ve Hukuki Süreç
Avukatı Mehmet Azar, müvekkili Gür’ün Çanakkale Umurbey Ordonat Grup Komutanlığı’nda başladığı hizmet sırasında yaşadığı kazaları ve sağlık sorunlarını detaylandırdı. Azar, şu bilgileri paylaştı: “Müvekkilime, askerlik sırasında yaşadığı rahatsızlıklar nedeniyle çeşitli zamanlarda hava değişimi izni verildi. 1,5 yıl süren tedavi ve ardından alınan raporlar sonucunda terhis edildi. Ancak, hak ettiği vazife malullüğü aylığı ve diğer haklar için hukuki süreç başlattık.”
Azar, dava sürecini şu şekilde özetledi: “İlk olarak, SGK’ya başvurduk ve taleplerimiz reddedildi. Bu nedenle, Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Mahkeme, müvekkilimizin askerlik sırasında yaşadığı rahatsızlıkları kabul etmedi. Ancak, bu karar üzerine, uzun ve sabırlı bir hukuki mücadele sonunda Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. Daire, müvekkilimizin haklı olduğunu ve vazife malullüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Bu sonuç, bizim için büyük bir zafer oldu.”
Hukuki Tavsiye ve Sonuçlar
Avukat Azar, bu mücadelenin önemine değinerek şunları söyledi: “Askerlik sırasında meydana gelen kazalar ve sağlık sorunları, ‘vazife malullüğü aylığı’ sebebiyle tescillenebilir. Bu nedenle, benzer durumda olan tüm askerlerimizin hukuki haklarını aramalarını ve gerekli başvuruları yapmalarını öneriyorum. Güçlü ve kararlı bir mücadeleyle, adalet yerini bulabilir.”
Gür’ün hikayesi, genç askerlerin ve tüm vatandaşların haklarını arama konusunda ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Bu başarı, hem hukuki hem de insani açıdan büyük bir anlam taşıyor ve adaletin yerini bulduğunun göstergesidir.
Kaynak: AA / Efsa Çağla Yavuz