Uzmanlardan Ekran Bağımlılığı ve Siber Zorbalık Uyarısı

Uzmanlardan Ekran Bağımlılığı Uyarısı

Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte, çocukların ekran bağımlılığına dair ortaya çıkan sorunlara dikkat çeken uzmanlar, siber suçlar nedeniyle olumsuz psikolojik travmalara maruz kalan çocukların hayatında ciddi etkiler yaratabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Teknolojinin hızla geliştiği son yıllarda çocukların oyun, sokak, park ve halı saha gibi fiziksel aktivitelerden uzaklaşarak dijital ortamlara yöneldikleri gözlemleniyor.

Bu konu hakkında görüşlerini paylaşan Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Başkanı ve Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, “Yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte çocuklarımız okul meşgalesine yönelerek kendilerine farklı uğraşlar edinebilirler. Ancak yaz tatili ve diğer boş zamanlarda, çoğu çocuk ekran karşısında uzun saatler geçiriyor. Ekran karşısında geçirilen zamanın bazı olumlu yönleri olsa da, olumsuz etkileri ülkemizde çok daha yaygın. Örneğin, bilgisayar oyunları ve sosyal medya kullanımı sırasında çocuklar siber zorbalık gibi tehlikelerle karşılaşabiliyorlar” şeklinde konuştu.

Ekran Yoksunluğu ve Davranışsal Bağımlılık

Çağımızın en önemli sorunlarından birinin siber zorbalık olduğunu belirten Doç. Dr. Küçükbezirci, “Ekran bağımlılığı, çocukların ekranı günlük yaşamlarının vazgeçilmezi haline getirmesi ve ekran yoksunluğu yaşadıklarında sinirli olmaları durumuyla kendini gösteriyor. Bu durum, madde bağımlılığına benzer bir etki yaratıyor. Ekran bağımlılığı, davranışsal bir bağımlılık türüdür ve bu bağımlılık zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor. Siber suçların çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri, onların gelecek yaşamlarını da ciddi şekilde etkileyebilir” ifadelerini kullandı.

Ailelerin Rolü ve Sosyal Etkinlikler

Çocukların dijital ortamlarda zorbalığa maruz kalmamaları için ailelere önerilerde bulunan Doç. Dr. Küçükbezirci, “Anne ve babaların çocuklarına farklı meşgaleler bulmaları çok önemlidir. Bu meşgaleler, çocukların ilgi alanlarına, yeteneklerine veya isteklerine göre çeşitlenebilir. Örneğin, resim yapmak, şiir yazmak veya sosyal etkinliklere katılmak gibi aktiviteler önerilebilir. Aileler, çocuklarıyla kaliteli vakit geçirip etkileşimde bulunmalıdır. Örneğin, ‘Geçen hafta AVM’ye gittik’ demek, kaliteli bir zaman geçirdiğimiz anlamına gelmez. Sosyal etkinlik, çocuğun da içinde yer aldığı ve etkileşimde bulunduğu aktiviteleri içermelidir” dedi.

Ayrıca, siber suça maruz kalan çocukların, bunu anne babalarıyla konuşarak çözüm araması gerektiğini vurgulayan Küçükbezirci, “Ebeveynler, çocuklarına ‘bilgisayarını kullanma’ ya da ‘tablet kullanma’ gibi yasaklar koymak yerine, onlara rehberlik etmeli ve yardımcı olmalıdır” şeklinde konuştu.

Dengeli Kullanımın Önemi

Sosyal medya ve dijital platformların aşırı kullanımının zararlarına dikkat çeken Küçükbezirci, “Dijital teknolojileri kullanmak elbette faydalı, ancak bunu dengeli bir şekilde yapmak gereklidir. ‘Azı karar, çoğu zarar’ sözü, burada geçerlidir. Ekran bağımlılığı, fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, aileler ve yetişkinler, çocuklara örnek olmalı ve dengeli bir kullanım alışkanlığı geliştirmelerine destek olmalıdır” dedi.

Son olarak, “Görgülü kuşlar gördüğünü işler” atasözünü hatırlatan Küçükbezirci, “Anne ve babalar, çocuklardan bekledikleri davranışları kendileri de sergilemelidir. Aksi takdirde, çocuklar ebeveynlerinin davranışlarını taklit ederler” diyerek sözlerini sonlandırdı.