DOLAR 32,3901
EURO 34,6511
ALTIN 2.390,33
BIST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Az Bulutlu
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Çar 17°C
Per 19°C
Cum 18°C
Cts 19°C

Uzmanından güçlendirme uyarısı

21.11.2020
A+
A-
Yapı Denetim Uzmanı Uğur Oflaz binayı onarmak ve güçlendirmenin aynı anlama gelmediğini belirterek, ısı mantolamanın da güçlendirmeyle ilgili olmadığını söyledi. İzmir depreminde yıkımın en fazla olduğu Bayraklı ilçesinde 17 yıl önce güçlendirme çalışması yaptıkları apartmanda konuşan Oflaz, “Güçlendirme, deprem yönetmeliğine göre olası en büyük depremde binanın ayakta kalması ve can güvenliğini sağlanması işlemine deniyor. Ehil eller tarafından güçlendirilmiş binada can kaybı olmaz. Büyük bir depremde çatılar uçar, duvarlar patlar, cam kırılır ama insanlar burnu kanamadan çıkar. Güçlendirmenin amacı da budur. Tüm dünyada bu sistem uygulanıyor. Binaya sadece onarım yapıp buna güçlendirme diyenler ve ısı mantosu yapıp güçlendirme yaptım diyenler var. Bir sıva yapıp adına güçlendirme diyorlar.” ifadelerini kullandı. Güçlendirmenin en önemli elemanının “mantolama” ve ‘”perde” olduğunun altını çizen Oflaz, “Orta hasarlı binalarda oturanlar zorunlu güçlendirme yapacak. Az hasarlı binaların da performans analizi yaptırmak gerekiyor. Biz güçlendirme hesabı yaparken binayı yok sayıyoruz ve ona göre yapısal elemanlar ekliyoruz. Güçlendirmenin tek çaresi deprem perdesidir. Yetersiz kolonları da demirli betonla sarıyoruz ve buna mantolama diyoruz. Güçlendirme işleminde en alt kattan en üst kata kadar perde yapılmak zorundadır ve bu perde temele bağlanmak zorundadır. Bunların yanı sıra bu işlemde kesinlikle inşaat mühendisi olmalı. Artık bunu kabul etmemiz gerekiyor. Güçlendirmeyi bir usta veya kalfa yapamaz. İkinci olarak güçlendirme yapı bilgisi ister. Yeni bina gibi planı çizip yaptıramazsınız. Önce temel yapıyoruz ve üst dairelerle işimiz olmuyor. Ardından bodrum ve zemine geçiyoruz. Bir daire ise 15 gün gibi bir sürede güçlendirmeyi yapıyoruz.” diye konuştu. Zemin sıvılaşmasına karşı zemin ıslahı yapılmasının olmazsa olmaz olduğunun altını çizen Oflaz, “Zemininde su olan her zeminde ‘sıvılaşma’ olmaz. Bu duruma her yerde rastlamıyoruz. Sıvılaşan zeminlerde deprem esnasında zemin suyu yüzeye çıkıyor ve bina suyun yüzeyinde kalamayınca yapı ya yatıyor ya da çöküyor. Adapazarı’nda da bu durumu yaşamıştık. Oradaki depremin ardından 2 yıl boyunca güçlendirme çalışmalarına izin verilmemişti. Hem belediye hem de üniversiteler birlikte çalışarak sıvılaşmaya karşı nasıl bir önlem alabileceğini tartıştı ve taş kolonlar yapılmaya başlandı. Biz de 17 yıl önce bu binayı güçlendirdiğimizde zemini 15 metre 30 santim çapında kazık çakıp içlerine çakıl bastık. Böylece zeminin yapısını nispeten değiştirdik. Hem de depremde binanın su üzerinde kalmasına engel olduk. Sıvılaşma riski olan yerlerde zemin ıslahı yapılmak zorundadır.” dedi. Isı mantolamasının güçlendirmeyle bir ilgisi olmadığına da değinen Oflaz, “İki tür mantolama var. Birincisi dış cepheye yapılan ve ısı yalıtımı sağlayan mantolama diğeri ise bizim kolon sarmamıza deniyor. Dış cepheye yapılan mantolamanın güçlendirmeyle hiçbir alakası yok. Kolonlara yapılan mantolama da tek başına bir işe yaramaz. Tüm mesele perdelerdir. Örneğin bir binanın yarısına yapılıp yarısına yapılmazsa depremde sağlam olmayan yerler bıçak gibi kesilir.” diye konuştu.
ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.