Uzak Şehir Dizisinin Başarısı ve Ozan Akbaba’nın Röportajı
Uzak Şehir dizisinin başarısını ve Ozan Akbaba ile yapılan özel röportajı keşfedin. Dizi ve oyuncu hakkında detaylar burada!
Uzak Şehir, Kanal D’nin İlk Sezonunda Ekranları Kasıp Kavurdu
Yılın en çok izlenen ve en çok konuşulan televizyon dizilerinden biri haline gelen Uzak Şehir, ilk sezonuyla adeta izleyicilerin kalbinde taht kurdu. Dizide canlandırdığı Cihan Albora karakteriyle Ozan Akbaba, hem sektörde hem de izleyiciler arasında yarattığı etkileri ve projeye dair kişisel gözlemlerini bizimle paylaştı.
“Klişeler Şekil Değiştirdi, Yenilikler Getirdi”
Akbaba, diziyi ‘Ezberleri bozan ve televizyon dünyasında yeni bir samimiyet alanı açan’ bir yapıt olarak tanımladı. Ona göre, Uzak Şehir sadece bir hikaye anlatmakla kalmadı, aynı zamanda sektördeki klişeleri yıkan ve yeni bir anlatım dili oluşturan bir dönüm noktası oldu: “Bu proje, sektörde küçük de olsa bir değişim rüzgarı estirdi. Ezberler bozuldu, samimiyet öne çıktı ve klişeler şekil değiştirdi. Bu da diziyi farklı ve özgün kılıyor.”
“7’den 70’e Geniş Kitlelere Ulaşmayı Başardı”
Başarının arkasında güçlü ekip ve doğru çalışma prensiplerinin yattığını belirten Akbaba, şu sözlerle ekibin önemine vurgu yaptı: “İyi bir ekip olmadan bu kadar geniş kitlelere ulaşmak gerçekten zor. Özellikle de televizyon izlenme oranlarının düştüğü günümüzde, böyle bir başarının sırrı doğru ekip ve tutkulu bir çalışma disiplodur.” Ayrıca, dizinin geniş kitlelere hitap etmesini şu sözlerle açıkladı: “Bu dizinin başarısı, ‘7’den 70’e’ herkesin ilgisini çekmeyi başarmasında yatıyor. Bu da gerçekten büyük bir başarı.”
“Cihan Albora ile Yeni Erkek Tipolojisi Oluştu”
Ozan Akbaba, karakteriyle yeni bir erkek figürü ortaya koyduğunu belirtiyor. Güçlü ve kırılgan, mesafeli ve duyarlı, suskun ve çok şey anlatan… Bu özellikler, onun canlandırdığı karakterin en dikkat çekici yönleri arasında yer alıyor. Akbaba, karakter seçiminde projeye ve bütünlüğüne büyük önem verdiğini şu sözlerle dile getirdi: “Bir rolü kabul etmeden önce, projenin ruhunun bana geçmesi gerekir. Özün ve yaratılan dünyanın inandırıcılığı, karakterin yolculuğuna çıkmamda belirleyici olur. Samimiyet ise bu noktada başlar.”
Oyunculuk, Tutkulu ve Disiplinli Bir Meslek
Akbaba, Esquire Türkiye’ye verdiği röportajda oyunculuğa dair görüşlerini şu şekilde özetledi: “Oyunculuk, sahici ve esaslı bir meslektir. Heyecan duymadığın an, işin sıradanlaşır. Saygı duymadığın takdirde, samimiyet de kaybolur. Bu meslek, herkesin yapabileceği sandığı ama aslında çok daha meşakkatli ve derin bir sanat dalıdır. Belki de tam anlamıyla meslek denemez, çünkü oyunculuk, sürekli kendini yenilemeyi ve tekrarlamaktan kaçınmayı gerektiren bir yaşam biçimidir.”