Uygur Türkü Sümeyye’nin Trajik Hikayesi
Uygur Türkü Sümeyye’nin trajik hikayesi, kültürel mirası ve zorluklarla dolu yaşamı üzerinden özgürlüğü, dayanıklılığı ve umudu anlatıyor. Bu etkileyici öykü, Sümeyye’nin cesareti ve mücadelesiyle gözler önüne seriliyor.
Uygur Türkü Sümeyye’nin Hikayesi
Uygur Türkü küçük kız Sümeyye, annesinin Çin’de hayatını kaybetmesinin ardından 2016 yılında babasıyla birlikte İstanbul’a göç etti. Ailesinin yaşadığı zorluklar, Sümeyye’nin hayatında derin izler bıraktı. İstanbul’da, Bilal Gültekin’in sahibi olduğu bir şirkette çalışan Uygur Türklerinden biri, Sümeyye’nin babasıydı. Bu çalışanlar, şirketin merkezinde kalıyorlardı.
Bir gün, Bilal Gültekin, iş yerinde Sümeyye ile karşılaştı. O an, henüz 2 yaşındaki bu masum kızın fabrikada kalmasının doğru olmadığını düşündü. İlk çocuklarına hamile olan eşiyle birlikte aldıkları karar sonucunda, Sümeyye’yi kendi evlerine götürmeye karar verdiler. Gültekin çifti, Sümeyye’yi çok sevgiyle sahiplenerek, onun koruyucu ailesi oldular. Kızlarına Sümeyye adını verdiler ve soyadını da, Zehra Sena Gültekin’in eski milletvekili olan babası Mehmet Güner’den aldılar.
Zamanla, Zehra Sena Gültekin’in 3 oğlu daha dünyaya geldi: Bekir, Selim ve Yusuf. Aile, Sümeyye’yi öz çocukları gibi sevgi ve şefkatle büyüttü. Birlikte Bolu Kartalkaya’daki tatile gitmeleri, aile bağlarını güçlendiren önemli anlardan biriydi. Otele yerleştiklerinde, 12. katta kalıyorlardı.
Ancak, hayatları bir anda değişti. Türk Hava Yolları çalışanı olan Zehra Sena Gültekin, bir yangın anında paniğe kapılarak annesini aradı. Eşi ve çocuklarıyla birlikte mahsur kaldığını söyleyerek, bu zor anlarda helallik istedi. Bu, onun son sözleri oldu ve ailesinin cenazelerine ulaşılması uzun bir süre aldı. Maalesef, bu trajik olayda aileden tam 14 kişi hayatını kaybetti. Sümeyye de, üç kardeşi, anne ve babasıyla birlikte yangında hayatını kaybedenler arasındaydı.
Sümeyye’nin öz babası, kaybettiği kızına derin bir acı duyarken, aynı zamanda onu hiçbir zaman yalnız bırakmayan Gültekin ailesini kaybetmenin yasını da tutuyordu. Bu hikaye, kaybın ve sevginin derinliğini gözler önüne seriyor.