DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Utku Gürtunca ile Mizah ve Çok Yönlü Kariyer: Sahnede Gülmenin Peşinde

Utku Gürtunca ile mizah dolu çok yönlü kariyer: sahnede gülmeyi ve ilham veren performansları keşfedin.

07.11.2025
A+
A-

Görünen o ki mizah, Utku Gürtunca’nın hayatında doğuştan gelen bir yetenek olarak şekillenmiş. Çocukluğundan itibaren gözlem gücüyle donanmış bir mizahçı olarak anlatılan yolculuğu, sahneye taşıdığı farklı deneyimlerle destekleniyor. Bursa’nın tarihi dokusunu andıran mahallede başlayan hayal yolculuğu, döneminin dergileriyle büyüyen ve yazılarını ilk kez yayınlatan bir gencin cesaretine dönüşüyor. Çocukluk anıları onun için yalnızca hatıra değil, sahnede kullandığı malzeme ve espri kaynağına dönüşüyor; çünkü hepsi bir bakış açısı olarak hayatın içinden alınmış örnekler olarak duruyor.

İstanbul ve Ankara arasında gelişen kariyer yolculuğu, Sabah Gazetesiyle başlayan yazı serüvenine dayanıyor. Hıncal Uluç’un köşesinde yer bulmak ve ardından yıllar süren bir iş birliğine dönüştüren bu deneme süreci, genç yaşlarda cesur adımlar atan bir yazmanın nasıl geniş kitlelere ulaşabileceğini gösteriyor. Özellikle Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile olan etkileşim, çocukluk kahramanlarından sahneye uzanan bir hayalin gerçeğe dönüşmesini simgeliyor. Gürtunca için kader, gayrete aşktır; bu yüzden tutkusu ve sıkı çalışmasıyla ilerliyor.

Plastip Şov dönemi ayrı bir eğitim olarak değerlendiriliyor. Cihat Hazardağlı önderliğinde çalışan ekip, Erdil Yaşaroğlu ve Varol Yaşaroğlu gibi isimlerle birlikte gündemdeki olayları mizahla ele alıyor; bu süreç mizahı sadece güldürmekten öte düşünmeye sevk eden bir araç olarak kullanmayı öğretmiş. Seslendirme çalışmalarında da çeşitli ünlü isimlerle çalışmış olan Gürtunca, mizahın çok yönlü bir üretim süreci olduğunun altını çiziyor.

Reklam dünyasında da uzun yıllar süren bir başarı serüveni var. Robot Çelik projesiyle başlayan ve sonunda evlenen bir çift gibi görünen yaratıcı süreç, bir markanın fikrine güvenerek geliştirilen ve geniş kitlelere ulaşan bir dil haline geliyor. Çalıştığı ekiplerle birlikte yazarlık, yöneticilik ve sahnede kendi sesini duyurma süreçlerini kapsıyor; bu da onun nasıl çok yönlü bir yaratıcı olduğunun kanıtı niteliğinde.

Bir Kadın Bir Erkek ve İbo Şov gibi projelerde yer almak, Gürtunca’nın mizahı sadece kahkahaya indirgemeyen, aynı zamanda toplumsal gerçekleri ve insanların yaşamlarına dokunan bir araç olarak kullanmasıyla öne çıkıyor. Türkiye’nin farklı kesimlerine hitap eden bu yapımlar, onun için hem içgörüleri hem de sahne tecrübesini büyütüyor. A Takımı çalışmalarında da Savaş ağabey ile kurulan ilişki, yaratıcılık ve mizah arasındaki dengeyi pekiştirmiş.

Şimdilerde Kadıköy’de stand-up yapma fikriyle yola çıkan Gürtunca, sahneyle yaşam arasındaki köprüleri güçlendirmeyi hedefliyor. Hayattan kareler toplama alışkanlığı, onun gösterilerinde de belirgin; cep telefonlarımızın yanında, gözümüzden geçen anların bile hâlâ bir hikâye anlatma gücü olduğunu hatırlatıyor. Mizahçı olarak önce görüyor, sonra yazıyor ve bu süreçte insanları dinlemeyi de ihmal etmiyor.

Çalışmalarının özünde yatan gerçek, mizahın sadece güldürmek olmadığını, aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratma ve direnç gösterme aracı olduğunu hatırlatıyor. Gürtunca’nın düşüncesine göre mizah, üzüntüyle başlayan ancak gülümseyerek biten bir yolculuktadır; bu yüzden her eseri, karşılaştığı zorluklara rağmen birlik ve dayanışma duygusunu taşıyor. Son söz olarak, “gülüşmek üzere” diyerek birleştiriyor insanları; çünkü gülüşler, paylaşılan deneyimlerin en güçlü bağlarından biridir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.