Türkiye’nin Yaz-Kış Ziyaret Edebileceğiniz En Güzel Adaları: Bozcaada ve Gökçeada’dan Çok Daha Fazlası Var…

Tatile çıkmak istediğinizde, ”şöyle bir şehirden uzaklaşayım, ada havası alayım” diyenlerdenseniz, ülkemizde bu isteğinizi karşılayacak birbirinden güzel adaların olduğunu bilmelisiniz. 

Ege, Akdeniz, Marmara veya Doğu Anadolu bölgesindeymiş hiç fark etmiyor. Kimisi masmavi deniziyle, kimisi yemyeşil doğasıyla kucaklıyor sizleri. O zaman gelin, Türkiye’nin en güzel adalarına birlikte bakalım.

Kalbinizin Ege’de kalmasını sağlayan Cunda Adası

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Cunda Adası, yaz aylarında en sık tercih edilen adalardan biridir. Burası 18. yüzyılda Osmanlı’dan özerkleşen bir yerdir. Ayrıca buraya karadan ulaşım sağlanabiliyor.

Hatta Kurtuluş Savaşı esnasında, ”Yunanlara teslim olun” emrine karşı gelinmiş ve işgalcilere Anadolu’da düzenli bir ordu tarafından ilk kurşun burada atılmıştır. Böylece Anadolu’da Yunan ordusuna yönelik ilk direnişin başladığı yer Cunda olmuştur. Silahlı mücadeleyi başlatan birliğin komutanı Yarbay Ali Çetinkaya’ya ithafen de adanın diğer adına Alibey denmiştir. 

Sarımsaklı Plajı

Özellikle yerli ziyaretçilerin yanında yabancı turistlerin de uğrak noktası olan Cunda, her yaştan insanın eğlenebileceği bir yerdir. Buranın en meşhur plajı olan Sarımsaklı Plajı’nda, denizin dibinin kum olması nedeniyle çok iyi yüzme bilmeyen kişiler de yüzebilir.

Ortunç Koyu Pateriça Koyu

Mesela kalabalıktan uzaklaşayım diyenler, Ortunç veya Pateriça koylarının serin sularında yüzmeyi tercih edebilir. 

Takhiyarsis Kilisesi / Rahmi Koç Müzesi

Cunda’nın içindeki Rahmi Koç Müzesi’ni, yani eski Takhiyarsis Kilisesi’ni de gezebilirsiniz. Mesela adanın dar sokaklarında tur atarken, taş evlerin önünde güzel fotoğraflar çekilebilirsiniz. Burada birçok adada olduğu gibi bir de yel değirmenleri bulunuyor, dilerseniz oraya da bakabilirsiniz. Daha farklı maceralara atılmak isteyenler, Cunda’ya 2 saat uzaklıktaki Kaz Dağları’na giderek bol bol oksijen alıp ciğerlerini temizleyebilir.

Rum köyleriyle meşhur Gökçeada

Rumca adıyla İmroz olan Gökçeada’ya, Çanakkale’den kalkan Kabatepe – Gökçeada feribotuna binerek ulaşabilirsiniz. Adaya gittiğinizde, kamp yapabilir veyahut eski taş evlerde konaklayabilirsiniz.

Gizli Liman

Burada bulunan Gizli Liman Koyu, Türkiye’nin en batı ucudur. Koya gittiğinizde fark edeceksiniz, o kadar bakir bir yer ki denizi olsun, doğası olsun içinizi açacak. 

Burada eskiden kamp yapılabiliyordu ancak şimdilerde ormanlarda ve sahillerde kamp yasaklandığı için yapamayabilirsiniz. Bundan dolayı bölgedeki yerel halktan kamping tavsiyesi almanız daha iyi olur. 

Yıldız Koyu Marmaros

Bunun haricinde Yıldızkoy ve Marmaros gibi koylarda da vakit geçirebilirsiniz.

Tepeköy Zeytinliköy

Adadayken, ”akşam şöyle bir kahve içeyim, gün batımı manzarası izleyeyim” diyorsanız, kesinlikle eski Rum köylerinden Tepeköy, Kaleköy veya Zeytinliköy’e mutlaka uğramalısınız. Hatta önce Tepeköy’e gidip gün batımı manzarasına karşı fotoğraf çekilin, ardından Zeytinliköy’de kahve için, mis. 

Çanakkale’nin güzellikleri bitmiyor: Bozcaada’sız olur mu?

Buraya ulaşabilmek için önce Çanakkale’nin Geyikli ilçesine geliyorsunuz, ardından da feribota biniyorsunuz.

Bozcaada Kalesi

Zaten feribottan inince direkt Bozcaada Kalesi karşılıyor sizi. Muhakkak kaleyi gezin, manzara fotoğrafları çekin. 

Ayazma Plajı Akvaryum Koyu

Ayazma Plajı ve Akvaryum Koyu, bölgede denizin en güzel olduğu yerler. Özellikle scuba diving gibi hobileriniz varsa Akvaryum Koyu’na kesinlikle gitmelisiniz. Burada hangi koyda denize girerseniz girin, suyu çok soğuk olacağı için alışkın değilseniz sizi biraz zorlayacaktır. 

Onun haricinde, bu tip adalarda sıkça karşılaştığımız yel değirmenleri burada da var. Biraz adanın yukarısında kalıyor, merak edenler yerel halktan yol tarifi alıp gidebilir. Sadece adanın, rengarenk taş evlerle donatılmış sokaklarında gezmek bile insana iyi hissettiriyor.

Meryem Ana Kilisesi

Adada bir de Meryem Ana Kilisesi mevcut, bazen kapalı olabiliyor, uygun zamana denk gelirseniz gezebilirsiniz. Ayrıca ada kahvaltısı yapmadan buradan ayrılmanızı tavsiye etmeyiz.

Manzarasıyla ziyaretçileri etkileyen Güvercinada

Kuşadası merkez’de yer alan Güvercinada, manzarasıyla ünlü bir yer. Buranın kalesi Barbaros Hayrettin Paşa ve surları ise İlyas Ağa tarafından yaptırılmıştır. Surların yaptırılmasının sebebi, Mora İsyanı (Mora’lıların Osmanlılara karşı bağımsızlık isyanı – 1770) sırasında denizden gelebilecek saldırıları önlemektir. Ayrıca adanın içinde, adından da anlaşıldığı üzere çok fazla kuş yuvası vardır. 

Denizinin güzelliğiyle gelenin bir daha başka yerde yüzmek istemeyeceği Kalem ve Garip Adası

Kalem Adası Garip Adası

İkisi de İzmir Dikili’de bulunuyor. Her iki adaya da Bademli köyünden teknelerle ulaşabiliyorsunuz. Garip Adası’nda boş bir ev bulunuyor ve bu, oraya giden çoğu kişinin dikkatini çekiyor. Söylentilere göre Kadir İnanır ve Gülşen Bubikoğlu’nun başrol oynadığı, 1973 yapımı ‘Yaban’ filminin bazı sahneleri bu evde çekilmiş.

Antik Mısır rüzgarlarının estiği Sedir Adası

Sedir Adası, Muğla’nın Ula ilçesine bağlıdır ve buraya ulaşım sadece deniz yoluyla yapılıyor. Akyaka ya da Marmaris’ten günübirlik tekne turlarıyla buraya gelebiliyorsunuz. Adada meşhur Kleopatra Plajı bulunuyor.

Burası neden meşhur derseniz; burada bulunan kumlar, Kleopatra döneminde Mısır’dan getirtilen altın sarısı özel kumlar olduğu için plaj korunmaya alınmıştır.

Yani buraya geldiğinizde, Mısır kraliçesinin denize girdiği yerde siz de yüzme imkanı elde etmiş oluyorsunuz. Ada genel olarak antik kalıntılarla dolu olduğu için deniz keyfinden sonra civarı gezip tarihin kalıntılarına temas edebiliyorsunuz.

Balıkesir’de saklı bir cennet: Avşa Adası

Bakılesir’in Marmara ilçesine bağlı Avşa Adası’na genelde İstanbul’dan çok fazla rağbet oluyor. Adanın küçük ve sakin bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Çınar ve Manastır koyu Avşa’nın popüler koylarıdır. Ancak son yıllarda yerel halk, tatilciler tarafından buranın çok fazla kirletildiğinden şikayetçi.

Antalya, boşuna mı her yaz o kadar yabancı turist çekiyor? Hayır çünkü güzel koylarının yanında, Suluada ve Kekova adalarıyla da büyük ilgi topluyor

Suluada

Suluada, akvaryum gibi sularıyla Türkiye’nin Maldivleri olarak biliniyor. Adaya, Adrasan’dan kalkan teknelerle ulaşabilirsiniz. Burası son yıllarda, sosyal medyada çok fazla popülerleştiği için insanların akın akın gittiği bir yer oldu. Bu yüzden de yerel halk, buranın doğasının kirlenme tehlikesi altına girdiğini söylüyor. 

Kekova

Kekova Adası ise Roma – Bizans döneminden kalma batık şehirleriyle meşhur bir yer. Buraya, Kaş merkezden veya Üçağız’dan kalkan teknelerle ulaşım sağlıyorsunuz. 

Hep Ege’den gittik, biraz da rotayı Marmara’ya çevirelim. İstanbul’un güzellikleri: Kınalıada, Burgazada, Heybeliada, Büyükada…

İstanbul’un Prens Adaları olarak bilinen 9 adası: Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada, Sedef Adası, Yassıada, Sivriada, Kaşık Adası, Tavşan Adası ve Vordonos Adası olarak sayılabilir.

Ancak bunlardan sadece Burgazada, Kınalıada, Heybeliada ve Büyükada’da yerleşim vardır. Bu yüzden turistik amaçlı da sadece bu dört adaya geziler yapılabilir. Adalar’a ulaşım vapurla gerçekleşmektedir.

Kınalıada

Adalar’ın en küçüğü, Kınalıada’da Kınalıada Camii, Dönüşüm Manastırı, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Hristos Tepesi, Hristos Manastırı ve Teşrifiye Tepesi’ni gezebilirsiniz.

Heybeliada

İkinci büyük ada olan Heybeliada’da, Ümit Tepesi, Değirmen Tepesi, Köy Tepesi, Baltacıoğlu Tepesi,  Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Bet Yaakov Sinegogu, İsmet İnönü Evi, Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Ayios Nikolaos Kilisesi, Heybeliada Senatoryumu, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Değirmenburnu ve Süslü Mezar’ı ziyaret edebilirsiniz.

Burgazada

Burgazada’da ise Kalpazankaya, Aya Yorgi Garibi Manastırı, İsa Tepesi-Hritos Manastırı, Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Bayraktepe Manastırı, Aya Yani Kilisesi ve Burgazada Camii’ni gezebilirsiniz.

Büyükada

Gelelim, Prens Adaları’nın en büyüğü Büyükada’ya… Burada ise Yücetepe / Manastır Tepesi, Aya Yorgi Kilisesi, Adalar Müzesi, Büyükada Rum Yetimhanesi, Reşat Nuri Güntekin’in evi ve Fabiato Köşkü’ne uğrayabilirsiniz. Ayrıca adada bisiklet turu yapma imkanınız da mevcut.

Van: Akdamar, Çarpanak, Kuş ve Adır Adası

Akdamar Adası

Van’ın en meşhur adası Akdamar’dır. Burada Ermenilere ait bir kilise mevcuttur ayrıca adanın, Hurkan Köprüsü, Ayanis Kalesi, Zernek Kalesi, Van Kalesi ve Erçek Gölü gibi güzellikleri de vardır. Adaya ulaşım, Gevaş köyünün yakınındaki turistik teknelerle yapılabilir.

Çarpanak Adası

Çapanak Adası ise Van’ın Çitören köyüne bağlıdır. Köyün iskelesinden teknelerle adaya ulaşım vardır ancak ada, doğal yaşamın bozulmaması için turizme kapalıdır. 

Kuş Adası

Kuş Adası (diğer adı Kuzu Adası) ise yine Gevaş ilçesine bağlıdır. Burası, ilkbahardan sonbahara kadar başta martı olmak üzere birçok kuş türünün uğrak noktasıdır. Adaya gitmek için Gevaş’tan teknelere binebilirsiniz. 

Adır Adası

Adır Adası, Van’daki adaların en büyüğüdür. Van – Erciş karayolu üzerinden buraya ulaşım sağlayabilirsiniz. Buranın dikkat çeken özelliği ise bakir doğası ve Lim adlı bir kiliseye ev sahipliği yapmasıdır. Aslında Van’daki bu dört adanın ortak özelliği de Ermenilerden kalma tarihi dokuların izlerini taşımaları diyebiliriz. Peki siz daha önce bu içerikte bahsettiğimiz adalardan birine veya birkaçına gittiniz mi? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın.