DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 20°C
Pts 22°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesinin sonuçları ne olur?

20.12.2019
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talep olması halinde Libya’ya asker gönderebileceğini gündeme taşıdı.

Türkiye’nin bu adımı, Libya’da yaşanan savaşta, General Halife Hafter’in “Trablus için son muharebe” sözlerinin ardından geldi. Hafter’in geçen hafta “Trablus’un hürriyetine kavuşmasına sıfır saat kaldı” açıklamasının ardından çatışmalar da şiddetlendi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) ülkenin meşru hükümeti olarak gördüğü UMH’ye karşı savaşan Hafter’e bağlı güçler, Trablus’u ele geçirmek için nisan ayında saldırıya geçmiş, fakat şehrin dışına kadar geldikten sonra daha fazla ilerleyememişti.

euronews, Türkiye’nin Libya’ya müdahalede bulunma olasılığını ve muhtemel sonuçlarını uluslararası güvenlik uzmanı Barah Mikail’e sordu.

Türkiye’nin Libya’ya müdahale etmesindeki çıkarları ne?

15 Aralık’ta Libya Başbakanı Fayiz el-Serrac ile görüşen Erdoğan, Hafter’in meşru bir lider olmadığını ve yasa dışı bir yapıyı temsil ettiğini söyleyerek kolluk kuvvetlerinin Libya’ya gönderilmesini yasal bir zemine dayandırmıştı.

Asker konuşlandırılmasına ilişkin “Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız” diyen Erdoğan, “Şu anda Libya’da, orayla hiçbir ilgisi, alakası olmayan, resmi bir davetin olmadığı ülkeler, buralara kendilerindeki bazı özel güvenlik güçlerini göndermişlerdir. Şu anda onlar Libya’da bu tür illegal faaliyetler gösteriyorlar. Bunların aşılması lazım.” diye konuşmuştu.

Ancak, Saint Louis Üniversitesi’nden uluslararası güvenlik uzmanı Barah Mikail’e göre Türkiye’nin Libya’ya olan ilgisi yeni değil.

Mikail, “2011’de, Libya’nın devrik lideri Kaddafi’nin sonrasında Ankara, ülkede nüfuzunu kullanmak için bir politika arayışına girdi. Ancak Halife Hafter’in Nisan 2019’da Trablus’ta başlattığı harekat, Türklere hem siyasi hem de askeri açıdan bölgedeki tesirini genişletmek için yeni fırsatlar doğurdu.” dedi.

Güvenlik uzmanına göre Türkiye stratejik hareket ederek, Akdeniz’de Avrupalı muhataplarıyla yarışacak, alternatif bir politika belirleme hedefinde.

Mikail, altyapı ve binaların yeniden inşa edilmesiyle ilgili Libya’nın sunduğu olanaklara bakıldığında, ekonomik çıkarların bu ilgide rol oynayan diğer bir faktör olduğunu söyledi.

Türkiye’nin önünde bir de UMH’ye silah satarak askeri gücünü sergileyecek bir imkan da bulunuyor.

İdeolojik unsurları da gözardı etmemek gerektiğini belirten Mikail, Fayiz es-Serrac hükümetinin, eskiye göre şu an daha az da olsa, Islamcıların etkisi altında olmakla bilindiğini ve Erdoğan’ın İslamcı eğilim ve inançların da gizli olmadığını vurguladı.

Güvenlik uzmanı, bu unsurun jeopolitik etkenlerden daha güçlü olmadığını düşünüyor.

Türkiye’nin askeri müdahalesi ne kadar olası?

‘Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı’na göre Trablus hava, kara ve deniz operasyonlarında kullanılmak üzere Türkiye’den araç, ekipman, mühimmat ve silah talep edebilecek. Anlaşma ayrıca istihbarat paylaşımı yapılmasını da kapsıyor.

Erdoğan’ın ülkeye doğrudan asker göndermek yerine “Libya’ya her türlü desteği vermeye hazırız” demesinin altını çizen Mikail, “Hiçbir ihtimali gözden çıkaramayız ancak Türkiye’nin asker göndermeye hazırız demesine şahsen kuşkuyla yaklaşıyorum” yorumunu yaptı.

“Türkiye, Trablus’un tek bir talebiyle söz konusu müdahalenin mümkün olduğunu iddia ediyor. Ancak Fayiz es-Serrac’ın ve beraberindekilerin, Avrupalı müttefiklerinin tepkisi ve bu müdahalenin yaratacağı ciddi riskleri hesaplamadan böyle bir adım atacağına inanmıyorum.”

Bölge istikrarını nasıl etkiler?

Ankara’nın Libya ile ilgili hamlesi, Halife Hafter öncülüğündeki Tobruk merkezli güçlerle çatışma riskini, dolayısıyla da bölgenin daha da istikrarsızlaşma ihtimalini doğuruyor.

Mikail’e göre Türkiye’nin müdahalesi ancak mevcut istikrarsızlığı pekiştirecek ve ülkedeki diğer yabancı güçlerin Türkiye’nin izinden gitme riskini de beraberinde getirecek.

Hafter’i destekleyen Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi “Libya’ya müdahale etmek için imkanlarımız var ancak henüz kullanmadık” demişti.

BM’nin meşru saydığı hükümete karşı savaşan Libya Ulusal Ordusu’nun arkasındaki Mısır, bölgede Türkiye’nin en büyük rakiplerinden biri. BM uzmanlarına göre Libya’da daha önce hava saldırıları düzenleyen Mısır, Libya Ulusal Ordusu’na da ekipman yardımı yaptı.

Mikail, “BM’nin Libya özel temsilcisi ülkedeki krizi çözmenin önündeki en büyük engelin dış güçlerin müdahalesi olduğunu sürekli söylüyor ki, yüzde yüz haklı” diyor.

AB-Türkiye ilişkilerine nasıl yansır?

Libya’ya askeri destek eli uzatılması, Avrupa Birliği açısından bakıldığında da iki kritik döneme denk geldi. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı ile Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Ankara ile Brüksel arasında tansiyonu artırdı.

Askeri mutabakatın yanı sıra tarafların, Akdeniz’de “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”nı imzalaması da soğuk rüzgarlara neden oldu.

AB üyesi Yunanistan, anlaşmaya Libya’nın Atina büyükelçisini sınır dışı ederek tepki gösterdi.

Atina yönetimi Türkiye’yi de “Tek başına hareket edip, bölgede ortalığı karıştırmaya devam mı edecek yoksa iyi bir komşu gibi mi davranacak, kararını vermeli” diyerek eleştirdi.

Mikail’e göre Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi durumunda AB’nin vereceği tepki sınırlı olacak. Bu düşüncesinin sebebi ise Avrupalı muhatapların, Erdoğan’la daha fazla ters düşüp göç akını konusunda cumhurbaşkanının sabrını zorlamaktan kaçınmaları.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.