Türkiye’de Tarihi Eser Dolandırıcılığına Karşı Yapılan Detaylı Çalışma ve Envanter Oluşumu
Türkiye’de tarihi eser dolandırıcılığına karşı detaylı çalışma ve envanter oluşturma süreci hakkında kapsamlı bilgi. Güvenliğinizi sağlayın ve kültürel mirasımızı koruyun.
Türkiye’nin farklı kentlerindeki tarihi eser dolandırıcılığı operasyonlarında ele geçirilen sahte Tevrat ve İncil gibi dini metinlerin detaylı analizi ve envanter çalışması, orijinal eserlerin taklitlerini ayırt etmek ve sahtecilikle mücadelede önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü ile Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) iş birliğiyle gerçekleştirilen bu kapsamlı çalışma, sahte dini metinlerin detaylı incelemesini ve analizini içermektedir. Bu sayede, orijinal ve sahte eserler arasındaki farklar belirlenerek, dolandırıcılık faaliyetlerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Çalışmanın sonunda tamamlanacak olan envanter çalışmasıyla birlikte, kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla özel bir sergi düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu sergi, hem farkındalık yaratmayı hem de sahtecilik ile mücadelede kullanılacak referansların oluşturulmasını sağlayacak.
Uzmanların Eseri İnceleme Süreci ve Teknolojik Destekli Analizler
NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Erken Hristiyan ve Bizans Sanatları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu projeyle çok değerli ve kapsamlı bir veri tabanı oluşturmayı hedeflediklerini belirtti. Mimiroğlu, “Büyük medeniyetlere ve kültürlere ev sahipliği yapmış Anadolu’nun tarihi zenginliği, maalesef sahtelerin ve dolandırıcılık faaliyetlerinin de artmasına neden oluyor. Bu nedenle detaylı analizler ve teknolojik yöntemler kullanmak, sahte eserlerin tespitinde büyük önem taşıyor.”
Çalışma sırasında, yüksek kalite 3D modelleme ve dijital tarama teknikleri kullanılarak, sahte eserlerin detaylı yüzey ve yapısal özellikleri kaydediliyor. Ayrıca, metal ve boya analizleriyle materyallerin orijinalliği sorgulanıyor. Bu sayede, sahte ve orijinal eserler arasındaki farklar bilimsel ve teknolojik olarak ortaya konuluyor.
Sahte Eserlerin Üretim Teknikleri ve Dolandırıcılık Yöntemleri
Mimiroğlu, sahte eserlerin genellikle orijinal gibi görünmesi için çeşitli yöntemler kullanıldığını belirtti. “Sahteciler, deri malzeme kullanımıyla eski görüntü yaratmaya çalışıyor, oksitlenmiş ve yaşlandırılmış görünümler elde ediyorlar. Ayrıca, değerli madenler ve taşlar kullanılarak eserlerin değerini artırmaya çalışıyorlar. Bazen taş sandık boyutunda oymalar veya ağır metal süslemeler yapılıyor. Bu teknikler, sahte eserlerin inandırıcılığını artırmak ve alıcıları kandırmak amacıyla kullanılıyor.”
El yapımı ciltler ve iç sayfalar arasında fark edilmesi güç detaylar da, uzmanlar tarafından dikkatlice inceleniyor. Mimiroğlu, “Sahtecilikte sınır tanınmıyor; her türlü teknik ve el becerisi kullanılarak, orijinal benzeri eserler üretiliyor.” diyerek, sahteciliğin karmaşık ve gelişmiş yöntemlerle yapıldığını vurguladı.
Envanter Çalışması ve Kamuoyu Bilinçlendirme Çabaları
Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, sahte eserlerin tespiti ve önlenmesine yönelik çalışmalarını anlattı. Şahin, ellerinde şu an 32 eser bulunduğunu ve çeşitli kaynaklardan yeni eserlerin kendilerine ulaşmaya devam ettiğini belirtti. “Amacımız, bu eserlerin orijinalliğini tespit etmek ve sahtecilikle mücadele etmek. Ayrıca, farkındalık oluşturmak amacıyla, sahte ve orijinal eserlerin karşılaştırmalı sergilerini düzenlemeyi planlıyoruz.” dedi.
Bu çalışmalar kapsamında, uzmanlar ve kurumlar arasında yoğun bir iş birliği ve bilgi paylaşımı gerçekleşmekte. Ayrıca, sahte eserlerin tespitinde kullanılacak detaylı envanter ve dijital veri bankaları oluşturuluyor. Bu sayede, sahtecilik faaliyetlerinin önüne geçilmesi ve orijinal eserlerin korunması amaçlanıyor.