Türkiye’de şirketlerin döviz borçlanması son beş yılın zirvesinde
Türkiye’de şirketlerin döviz borçları son beş yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ekonomik etkiler ve olası riskler hakkında detaylar burada.
Son dönemde, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler, yüksek enflasyon ortamı ve Türk lirasının istikrarsız değer kaybı nedeniyle döviz cinsinden borçlanma oranlarını önemli ölçüde artırdı. Bu eğilim, son beş yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonu kontrol altına almak amacıyla uyguladığı politika faiz oranını %40 seviyesinin üzerine çıkarması, firmaları daha uygun maliyetli döviz kredilerine yönelmeye teşvik etti. Bankacılık sektörünün açıkladığı verilere göre, Ocak 2025 itibarıyla yabancı para cinsinden alınan toplam kredi tutarı 170,4 milyar dolara yükselerek, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %33 oranında büyüme gösterdi.
Türk şirketlerin dövizle borçlanma eğilimi güçleniyor
Türk şirketlerinin dövizle borçlanma eğilimi, özellikle yüksek maliyetli Türk lirası kredilerine kıyasla daha cazip hale gelen euro ve dolar kredilerinin avantajlarıyla ivme kazandı. Merkezi Banka’nın (TCMB) politika faiz oranını %45 seviyelerine çıkarmasına rağmen, ticari kredilerin ortalama faiz oranları lira cinsinde %55’e ulaşmış durumda. Bu yüksek maliyetler, firmaları düşük faizli döviz kredilerine yönlendirdi. Örneğin, Ocak 2025 itibarıyla euro kredilerinin ortalama faizi %6, dolar kredilerinin ise %8 civarında seyrediyor. Bu oranlar, Türk lirası kredilerine kıyasla yaklaşık üçte bir oranında daha düşük maliyet sunarak, şirketlerin dövize yönelmesini teşvik ediyor.
Şirketler, özellikle reel efektif döviz kuru bazında Türk lirasının değer kazanmasıyla birlikte, döviz cinsinden borçlanmanın avantajlarını kullanmaya başladı. Dış pazarlardan elde edilen gelirlerle borçların finansmanını dengeleme stratejisi izleyen şirketler, dövizle borçlanmanın sağladığı avantajlardan faydalanmak istiyor. Ayrıca, Türkiye’nin enerji ithalatına olan yüksek bağımlılığı ve bölgesel jeopolitik riskler de şirketlerin döviz borçlanma tercihini etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
TCMB’nin olası müdahaleleri ve piyasa beklentileri
Bloomberg’in analizlerine göre, yüksek enflasyon ortamında şirketler, iç piyasa kredilerinden uzak durarak dış finansman imkanlarına yöneliyor. TCMB’nin 2023 yılında reeskont kredisi limitini 405 milyar TL’ye yükseltmesi ve döviz kredilerinde çeşitli teşvikler sunması, bu eğilimi destekledi. Ancak, 2024 yılının başlarında toplam faiz giderlerinin 2,46 trilyon TL’ye ulaşması öngörülüyor ve bu durum, şirketlerin toplam borç yükünü artırmaya devam ediyor.
Bankacılık sektörünün döviz kredilerindeki büyümesi de dikkat çekici seviyelerde. 2023 yılsonu itibarıyla, döviz kredileri 3,8 milyar dolar artışla 8,3 milyar dolara çıktı. Aynı zamanda, finansal olmayan kuruluşların borçları ise 365 milyon dolar azalarak, bu kredilerin büyük kısmının bankalar üzerinden gerçekleştiğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, TCMB’nin yabancı para borçlanmasını kontrol altına almak ve finansal istikrarı sağlamak amacıyla yeni önlemler alması bekleniyor. Ancak, şirketlerin döviz kredilerine yöneliminin, döviz kuru risklerini ve toplam borç yükünü nasıl etkileyeceği ise zamanla netlik kazanacak.