Türkiye’de en fazla çocuk Şanlıurfa’da

Türkiye’nin güncel nüfus verilerine göre, toplamda 85 milyon 664 bin 944 kişiyle, dünya genelinde nüfus büyüklüğüne göre 18. sırada yer almaktadır. Bu rakam, ülkenin dünya nüfusunun yaklaşık %1’ini oluşturmaktadır. 2024 yılı sonu itibarıyla, Türkiye nüfusunun yaklaşık 21 milyon 817 bin 61’ini çocuklar teşkil etmektedir. Bu çocuk nüfusunun %51,3’ü erkek, %48,7’si kız çocuklarından oluşmaktadır. Dünya ortalaması ise 2024 yılında %29,6 seviyesinde olup, Türkiye’deki çocuk oranı bu ortalamanın altında kalmaktadır. Türkiye’nin çocuk nüfus oranı, %25,5 ile Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin ortalama oranlarından yüksektir.

Türkiye’de bölgesel bazda çocuk nüfus oranlarında önemli farklılıklar gözlemlenmektedir. Bu farklılıklar, özellikle doğu ve batı bölgeleri arasında belirgin hale gelmektedir. Şanlıurfa, en yüksek çocuk nüfus oranına sahip il olarak öne çıkmakta ve oran %40,1’in üzerinde gösterilmektedir. Bu il, kırmızı renk tonuyla haritada en koyu şekilde temsil edilmekte olup, bölgedeki çocuk oranının yüksekliği dikkat çekmektedir. Ardından Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden gelen diğer iller olan Şırnak, Siirt, Mardin, Batman ve Ağrı, çocuk nüfus oranlarının %34 ile %40 arasında değiştiği iller olarak sıralanabilir.

Öte yandan, Türkiye’nin batı ve kuzeybatı bölgelerindeki illerde çocuk nüfus oranları daha düşüktür. İstanbul, İzmir, Ankara, Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir ve Muğla gibi gelişmiş şehirler, açık renk tonlarıyla gösterilerek çocuk oranlarının %22’nin altında olduğunu göstermektedir. Bu bölgesel farklılıklar, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verileriyle net bir şekilde ortaya konmuştur. En yüksek çocuk nüfus oranlarının doğu illerinde yoğunlaştığı gözlemlenirken, batıdaki büyükşehirlerde bu oranın azaldığı görülmektedir.

Uzmanlar Ne Diyor?

Nüfus uzmanları, bu bölgesel farklılıkların temelinde Türkiye’deki doğurganlık oranlarındaki bölgesel farklar, göç hareketleri ve sosyoekonomik koşulların etkili olduğunu belirtiyorlar. Doğu illerinde çocuk sayısının daha yüksek olmasının, eğitim, sağlık ve sosyal hizmet altyapısının planlanmasında dikkate alınması gerektiğine vurgu yapılıyor. Ayrıca, batı illerindeki düşüşün uzun vadede yaşlanan nüfus sorununu beraberinde getirebileceği uyarısı yapılıyor. Uzmanlar, bölgesel nüfus yapısındaki bu değişimlerin, ülkenin kalkınma politikalarını ve sosyal hizmet planlamalarını yeniden şekillendirmesi için önemli ipuçları sunduğunu dile getiriyorlar.