Türk Lirası’nın Dolar Karşısındaki Değer Kaybı ve Ekonomik Etkileri
Türk Lirası’nın Dolar karşısında yaşadığı değer kaybı, ekonomik dengeleri nasıl etkiliyor? Detaylar ve analizler için makalemizi okuyun.
Türk Lirası’nın Dolar Karşısındaki Değer Kaybı
Kriptokoin.com – Türk Lirası, Cuma günü ABD Doları karşısında %4’ün üzerinde bir değer kaybı yaşayarak, Ağustos ayında meydana gelen döviz krizinin ardından en büyük düşüşü kaydetti. Bu durum, Türkiye’nin Washington ile olan ilişkilerinin kötüleşmesi ve Türk vatandaşlarının yabancı para birimlerine daha fazla yönelmesi endişelerini artırıyor.
2018 yılında yaşanan ekonomik kriz, Cuma günü Türkiye mali piyasalarında yeniden yankılandı. Hisse senetleri, Ocak ayından bu yana en düşük seviyelere gerileyerek yatırımcıları endişelendirdi. Dövizdeki dalgalanmayı engellemeye yönelik adım olarak, Merkez Bankası, piyasada likiditeyi sıkılaştırmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalelerini askıya alma kararı aldı. Bu önlem, Türkiye’de ortalama fonlama maliyetinde rekor bir artışa neden oldu.
Türk Lirası, Ekim ayından bu yana en zayıf kapanışını gerçekleştirdi. Perşembe günü 5.4650 seviyelerinde kapanan Lira, kısa bir süre içinde 5.69 ve ardından 5.75 seviyelerine yükseldi.
Türkiye’nin Dolar Cinsinden Tahvilleri de Etkilendi
Rabobank’ta görevli forex stratejisti Piotr Matys, piyasanın, geçen yılın Ağustos ayında görülen diplomatik gerginliğin yeniden yükselebileceğinden endişe duyduğunu belirtiyor. Maliye Bakanı Berat Albayrak, yerel bir kanalda spekülatörlerin sosyal medyada ekonominin durumuna dair yorumlar yaptığını ifade etti ve bunun 2013’teki hükümet karşıtı protestolarla benzerlik taşıdığını vurguladı. Ancak, bu konuda herhangi bir örnek veya isim vermedi.
Geçtiğimiz yıl, Türk Lirası, Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük borçlanma maliyetleri talebine ilişkin endişeler nedeniyle Dolar karşısında %30 civarında değer kaybetti. Bu düşüş, Türkiye’deki bir ABD’li papazın yargılanmasıyla birlikte Ankara ve Washington arasındaki gerginliklerin artmasıyla daha da derinleşti.
Vatandaşların Dolar Eğilimi
Kriz sürecinde, vatandaşların döviz tutma oranı önemli ölçüde artmışken, 15 Mart haftasında bu durum rekor seviyelere ulaştı. Merkez Bankası verileri, yerel para birimine karşı duyulan isteksizliği ortaya koyuyor. Erdoğan’ın, ABD Başkanı Donald Trump’ın 1967 yılında Suriye’den alınan Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanıma hamlesine yönelik yaptığı açıklamalar da, Türk Lirası’nın Cuma günü yaşadığı düşüşün bir diğer nedeni olarak öne çıkıyor. Erdoğan, Trump’ın ifadelerinin bölgeyi yeni bir krizin eşiğine getirebileceğini belirtmişti.
Bu yorumlar, NATO müttefikleri arasındaki ilişkilerin kötüleşme ihtimali konusunda duyulan endişeleri artırdı; zira Türkiye, Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alması nedeniyle halihazırda baskı altında. Merkez Bankası’nın repo ihalesini ertelemesi, kısa süreliğine satışları durdurmaya yardımcı oldu. Yatırımcılar, bu hareketin ortalama fonlama maliyetini %24’ten en az 150 baz puan artıracağını öngörüyor; ayrıca bankanın para politikasını zamanından önce gevşetebileceği yönündeki endişeler, kurumun kredibilitesini artırmasını gerektirdiğini gösteriyor.
Değer Kaybı ve Ekonomik Etkileri
Türk Lirası’nın değer kaybının diğer gelişen piyasalardaki düşüşle paralel bir seyir izlemesi, Dolar kurunun Ağustos ayında 7,24 TL seviyelerine kadar yükselmesine yol açtı. Bu kriz, enflasyonu son 15 yılın en yüksek seviyesine taşımış ve Merkez Bankası’nın faiz oranlarını %24’e çıkarmasına neden olmuştu. BIST İstanbul borsa endeksi BIST 100, bankacılık endeksinin %6,6 oranında düşmesinin ardından Cuma günü %3,5 oranında bir düşüş yaşadı.
Bluebay Asset Management’ta gelişen piyasalar konusunda kıdemli stratejist Tim Ash, Lira satışlarının vatandaşların döviz talebinden kaynaklandığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Türk yetkililerinin tek yönlü dolarlaşma eğilimini durdurmak için hızlı hareket etmesi gerekiyor. Eğer yerel halk kendi paralarına inanmıyorsa, yabancılar neden inansın?”
Tradeweb verilerine göre, Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Türkiye’nin Dolar cinsinden tahvilleri, Ocak ayının ortasından bu yana en az 2 sentlik bir düşüş yaşadı. Türkiye’nin kamu borcuna bağlı sigortalama risk maliyeti ise, yine Ocak ayının ortasından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.