Troya Kazılarında Bu Yılın Buluşları: 4500 Yıllık İzler ve Kıtalararası Ticaretin İzleri
Troya kazılarından bu yıl: 4500 yıllık izler ve kitlerearası ticaretin ipuçlarıyla zenginleşen arkeolojik keşifler, tarih meraklılarını büyülüyor.
UNESCO Dünya Mırası Troya Antik Kenti’nde bu yılki kazılar, 4 bin 500 yıllık döneme ait önemli buluntuları gün yüzüne çıkardı. Elde edilen altın spiral broş, yeşim taşı ve deniz kabuğundan oluşan boncuklar, tunçtan bir iğne ile kemik aletlerle destekleniyor ve bu set, konunun derinliğini gösteren bağlamlı bir veri olarak değerlendiriliyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve ana sponsor İÇDAŞ AŞ ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle yürütülen çalışmalar, “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında ilerliyor. Kazı başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, çalışmaların 12 aylık bir döngüyle sürdüğünü belirtirken, bu yıl elde edilen buluntuların kazı tarihçesinde dönüm noktası oluşturduğunu ifade etti.
Aslan, Troya’nın yaklaşık 150 yıldır kazıldığını hatırlatarak, kariyeri boyunca edindiği deneyimlerle bu yılki buluntuların benzerlerinden farklı bir önem taşıdığını vurguladı. Önceki dönemlerde Korfmann kazıları ve Luvi mührü gibi keşiflerin gerçekleştiğini hatırlatan Aslan, bu yılki buluntuların özellikle 19. yüzyıldan itibaren Schliemann’ın çıkardığı hazinelerin tartışmalarını yeniden gündeme getirdiğini belirtti.
Son olarak gün yüzüne çıkan eserler, altın spiral broş ve yanında bulunan yeşim taşı ile deniz kabuğundan boncuğun yanı sıra tunçtan bir iğne ve kemik aletleri içeriyor. Bu eserler, hazine buluntularının konteksti ve diğer buluntularla ilişkileri açısından Troya’nın kıtalararası ticaretine dair önemli ipuçları sunuyor.
Bu yılki buluntular, günümüzden 4 bin 500 yıl öncesine tarihleniyor ve buluntuların tarihsel bağlamı önceki dönemdeki tarihlendirme ve tipolojik yorumlarla ilişkilendirilerek değerlendiriliyor.