Trabzon Kültür Yolu Festivali Devam Ediyor: Balkan Harbi ve 87. Alay Üzerine Bir Söyleşi
Trabzon Kültür Yolu Festivali devam ediyor! Balkan Harbi ve 87. Alay üzerine etkileyici söyleşiyle kültürel mirasımıza ışık tutuyoruz.
Trabzon’da Kültür ve Tarih Dolu Bir Gün
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen ve “Türkiye Kültür Yolu Festivalleri” kapsamında gerçekleştirilen etkinlikler, Trabzon’daki tarih ve kültür tutkunlarını bir araya getirmeye devam ediyor. Bu bağlamda, Trabzon Muhibbi Edebiyat Müzesi’nin huzurlu bahçesinde gerçekleştirilen özel bir söyleşi, büyük ilgiyle izlendi.
Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen Sebahattin Saruhan, konuk yazar ve tarihçi Veysel Usta ile birlikte, Osmanlı Devleti’nin zor zamanlar geçirdiği 20. yüzyılın başlarına odaklandı. Usta, tarih boyunca Osmanlı’nın yaşadığı zorlukların ve savaşların önemine vurgu yaparak, katılımcılara detaylı bilgiler sundu.
Balkan Harbi ve 87. Alay’ın Hikayesi
Usta, Balkan Harbi’nin başlama sürecine ve Osmanlı’nın bu savaşta karşılaştığı zorluklara dair kapsamlı bir anlatım yaptı. Şöyle dedi: “8 Ekim 1912 tarihinde Osmanlı Devleti, Balkanlar’da yeni bir savaşın eşiğine geldi. Amaçları, özellikle Makedonya coğrafyasını kaybetmekte olan Osmanlı’nın son topraklarını korumak ve bu bölgenin kontrolünü sağlamak oldu. Bu savaş, Osmanlı’nın Balkanlar’daki varlığını sürdürme mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur.”
Usta, ayrıca bu savaşın hazırlık sürecine ve Osmanlı’nın seferberlik kararına dikkat çekti. “Dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen Osmanlı askerleri, bu kritik dönemde seferber edilerek, Balkanlar ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden asker toplanmıştır” diyerek, 87. Alay’ın ortaya çıkış hikayesine ışık tuttu.
Trabzon’un Stratejik Önemi ve 87. Alay
Usta, Trabzon’un bölgedeki stratejik konumunun savaş öncesinde ve sırasında ne kadar kritik olduğunu belirtti. “Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Kars, Ardahan ve Batum gibi önemli limanlar Rusların kontrolüne geçerken, Trabzon, adeta yeni bir sınır şehri haline geldi” dedi. Ayrıca, Osmanlı’ya göç eden ve Kırım’dan gelen birçok ailenin ilk durağı olarak Trabzon’u tercih ettiğine değindi.
Son olarak, Trabzon’un 93 Harbi ve diğer savaşlardaki rolüne dikkat çekerek, bölgenin tarih boyunca Osmanlı’nın savunmasında kritik bir noktada olduğunu vurguladı. “Trabzon, hem stratejik hem de kültürel açıdan Osmanlı’nın önemli bir merkezidir” diyerek sözlerini tamamladı.