DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Tokat Yazmacılığı ve Ahşap Baskı Sanatını Yaşatan Emel Ardahanlı

Tokat yazmacılığı ve ahşap baskı sanatını yaşatan Emel Ardahanlı’nın geleneksel sanatlara katkılarını keşfedin. Zanaat ve kültürün buluşma noktası.

21.07.2025
A+
A-

Tokat Yöresine Özgü Yazmacılık ve Ahşap Baskı Sanatı

Unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları arasında önemli bir yer tutan Tokat yöresine özgü yazmacılık ve ahşap baskı teknikleri, İzmir’de yaşayan ve bu sanatı yeniden canlandıran Emel Ardahanlı (68) tarafından önemli ölçüde yaygınlaştırılmaktadır. Ardahanlı, özellikle yeni ustalar yetiştirerek bu değerli sanatın yaşatılmasına büyük katkılar sağlamaktadır.

2000 yılından beri bu sanatı sürdürüyorum” diyerek, uzun yıllara dayanan tecrübesini paylaşan Ardahanlı, eşinin Tokatlı olmasının kendisini bu sanata yönlendirdiğini belirtiyor. Tokat’a olan bağlılığını şöyle anlatıyor: “Aile büyüklerimiz orada yaşıyorlar. Her gittiğimizde kendimi yazmacılar hanında bulurdum. Baskının sesleri, boyanın kokusu beni adeta büyülerdi.” Ardahanlı, ustası Atıf Arpacıoğlu’nu orada tanımış ve onunla birlikte çalışmaya başlamış.

25 yıldır el baskı sanatını sürdüren Ardahanlı, geçmişte kumaş boyama dersleri verdiğini, zamanla bu işin kendisi için yetersiz hale geldiğini söylüyor. “Kumaşları toplayıp hafta sonları Tokat’a gidiyor, orada baskısını yapıyor ve öğrencilere gösteriyordum. Sonra ustama gidip ‘Git, gel, bu işi bana öğret’ dedim. 2000 yılından beri bu sanatı devam ettiriyorum,” diye ekliyor.

Geleneksel Yazmacılığı Koruma ve Geliştirme Çabaları

Tokat yazmacılığının geleneksel yöntemlerle yapılması gerektiğine vurgu yapan Ardahanlı, günümüzde maalesef kalıp ve hazır kumaş boyası kullanımıyla yapılan çalışmaların yaygınlaştığını söylüyor. “Her işin bir Çin malı var. Bizim kalıplarımız ıhlamur ağacından el oymasıdır, makinadan değil. Boyalar ise kök boya olup, kendimiz hazırlıyoruz. Her yıl birkaç sefer Tokat’a gidip ustamın atölyesinde boyalarımızı hazırlıyor ve öğrencilere veriyorum. Kumaşlar, kök boyayı olduğu gibi emer; dokunduğunuzda boyanın katını hissetmezsiniz. Baskı öncesi ve sonrası doğru işlemlerle kumaşlar ömürlük yaşar, yıkandıkça renkleri parlaklığını korur” diye anlatıyor.

Sanatın Geçmişi ve Günümüzdeki Durumu

Osmanlı döneminden gelen yaklaşık 700 yıllık bir sanat olan ahşap kalıp oyma ve baskı, Ardahanlı’nın anlatımına göre, Tokat’ta 12 usta tarafından devam ettirilmektedir. Amacının, kaybolmaya yüz tutmuş bu sanatın yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması olduğunu belirten Ardahanlı, “Başarıyla sürdürülen bu sanat, hem Tokat Belediyesi hem de Valiliği ve Kültür Müdürlüğü tarafından takdir edilmekte ve desteklenmektedir” diyor. Ayrıca, kendisi kültür elçisi olarak da tanınıyor.

İzmir’de eğitimlerine Kasım ayında başlayıp Mayıs ayına kadar sürdüren Ardahanlı, her yıl bu dönemde öğrencilerini alıp, “sanatın anavatanı” Tokat’a götürerek ustalarla birkaç gün birlikte çalışma fırsatı sunuyor. Bu etkinlik, hem kültürel bir gezinti hem de geleneksel sanatın canlı tutulması açısından büyük önem taşıyor.

Ustalık ve Nesiller Arası Bağlar

Tokat yazmacılığı ailesinden gelen bir gelenek olup, Ardahanlı bu sanatın dört kuşaktır devam eden ailesel miras olduğunu belirtiyor. “Sebati Usta, Atıf, Ahmet ve Osman, babalarıdır. Arpacıoğlu ailesinin devam ettirdiği bu sanatın dördüncü kuşağı olarak, ben de onların elini tutup, bu el sanatını yaşatmaya çalışıyorum” diyor. Ustalardan aldığı el emeklerini başka ustalara devretmek ve bu sanatın sürekliliğini sağlamak en büyük gururu olduğunu ekliyor. “Gençlerin bu işe önem vermesi ve sahip çıkması en büyük dileğim” diyerek sözlerini tamamlıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.