TİHEK’ten 30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü Açıklaması
TİHEK, 30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü’nde farkındalık ve mücadele çağrısı yaptı. İnsan haklarını koruma adına önemli mesajlar paylaşılıyor.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü dolayısıyla önemli bir açıklama yayımladı. Bu anlamlı gün vesilesiyle, insan haklarının korunması ve insan onurunun yüceltilmesi adına yapılan çalışmaların önemine vurgu yapıldı. TİHEK’ten yapılan açıklamada, insanı bir meta gibi gören ve insan onurunu hiçe sayan insan ticaretinin, modern köleliğin en acımasız ve insanlık dışı biçimlerinden biri olduğu belirtildi.
Açıklamada, savaşların, iç çatışmaların, göç hareketlerinin, yoksulluğun ve iklim krizlerinin, milyonlarca insanın güvenli bir yaşam umuduyla yer değiştirmesine neden olduğu vurgulandı. Bu durumun ise, insan tacirlerinin sömürü faaliyetleri için son derece uygun bir ortam oluşturduğuna dikkat çekildi. İnsan ticaretine karşı mücadelede, uluslararası yasaların ve anlaşmaların temel alınması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.
İnsan Ticareti Tanımı ve Uluslararası Hukuktaki Yeri
İnsan ticareti kavramı, ilk kez uluslararası düzeyde ‘Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi’ne eklenen Palermo Protokolü ile kapsamlı şekilde tanımlandı. Bu protokol, özellikle kadın ve çocukların insan ticareti mağduru olmasını önlemeye ve bu suçların cezasını artırmaya yönelik önemli bir adım olmuştur.
Palermo Protokolü’nde, insan ticareti şu şekilde tanımlanmıştır: ‘Kuvvet kullanarak veya kuvvet kullanma tehdidiyle ya da başka yollarla zorlama, kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kullanma, kişinin çaresizliğinden yararlanma veya denetim yetkisine sahip kişilerin rızasını kazanmak için kazanç veya çıkar sağlama yoluyla kişilerin istismar amacıyla temini, bir yerden bir yere taşınması, devredilmesi, barındırılması veya teslim alınması.’
2024 Küresel İnsan Ticareti Raporu ve Güncel Veriler
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından yayımlanan 2024 Küresel İnsan Ticareti Raporu, 2020-2023 yılları arasında insan ticareti mağduru kişi sayısının toplamda 202 bin 478 olduğunu ortaya koydu. Bu mağdurların %39’u kadın, %38’i çocuk ve %23’ü erkeklerden oluşuyor. Raporda ayrıca, tespit edilen mağdurların %61’inin kadın ve kız çocukları olduğu ve özellikle kız çocuklarının mağduriyet oranının son üç yılda %38 oranında artış gösterdiği vurgulandı.
Bu veriler, insan ticaretine karşı verilen mücadelenin ne kadar kritik ve acil olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Mağdurların büyük çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluştururken, bu suçun toplumun en hassas kesimlerini hedef aldığı açıkça ortaya çıkmaktadır.
Kurumsal Yaklaşım ve Hakların Korunması
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), insan ticaretiyle mücadelede temel ilke olarak eşitlik ve adaleti esas almaktadır. Kurum, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm mağdurların haklarının korunması ve insan onurunun her koşulda savunulması yönünde kararlı çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda, mağdurların ihtiyaçlarına uygun destek ve hizmetlerin sağlanması, toplum bilincinin artırılması ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi temel önceliklerden bazılarıdır.
Kuruluş, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: ‘İnsan ticaretinin önlenmesine yönelik ulusal ve uluslararası çabaların önemine dikkat çekiyor, insan onurunun, özgürlüğünün ve güvenliğinin korunmasının evrensel bir sorumluluk olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. En ağır insan hakkı ihlallerinden biri olan insan ticaretinin tamamen ortadan kaldırılması amacıyla, tüm paydaşların kapsayıcı ve kararlı iş birliğini sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz.’
Bu kapsamda, toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi ve suçun önlenmesine yönelik etkin adımların atılması büyük önem taşımaktadır. İnsan haklarının temel taşı olan insan onurunun korunması, devletlerin ve kurumların ortak sorumluluğudur.