Thodex Davasında Faruk Fatih Özer’in Savunması ve Detaylar

Thodex’in Kurucusu Faruk Fatih Özer’in Mahkeme İfadesi ve Savunması

Thodex isimli kripto para borsası üzerinden binlerce kişinin mağdur edilmesine ilişkin açılan davada, şirketin kurucusu ve ana sanık olan Faruk Fatih Özer, mahkemeye yaptığı savunmada, “Medyada ve iddianamede yer alan suçlamalar tamamen asılsızdır. Ben hiç kimseyi dolandırmadım” diyerek suçlamaları reddetti ve kendisini savundu.

İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.30’da başlayan duruşmada, Özer ve diğer 5 tutuklu sanık salonda hazır bulunurken, diğer iki tutuklu ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Ayrıca, bazı müştekiler ve sanık avukatları da salonda hazır olarak duruşmaya iştirak etti.

Faruk Fatih Özer’in Savunması ve Şirketine Dair Açıklamalar

Özer, savunmasına şu sözlerle başladı: “Medyada ve iddianamede yer alan suçlamalar tamamen yanlış ve asılsızdır. Ben kimseyi dolandırmadım. Şirketimi kurarken başlangıçta amacı e-ticaret yapmak olan bir girişimciydim. Ancak şirketim siber saldırıya uğradı ve bu olay, beni farklı bir yöne sevk etti.”

“E-ticaret alanındaki tecrübem ve sosyal çevrem sayesinde kazanç sağlayacağımı düşündüm. Bu nedenle, şirketimi dijital para sektörüne yönlendirdim. Yazılım ekiplerimizle birlikte mobil uygulamalar geliştirdik ve kripto para borsası kurma hayalimle yola çıktım. Piyasadaki rakiplerimizin eksikliklerini fark ettim ve bu alanda büyümeye karar verdim. Şirketimizin kuruluşuna ilişkin belgeleri ve faaliyet detaylarını mahkemeye sundum.”

Özer, sözlerine şöyle devam etti: “14 Eylül 2017 tarihinde Şişli’de 100 bin lira sermaye ile kurduğumuz coin şirketimiz, İstanbul Ticaret Odası’ndan alınan resmi belgelerle faaliyet göstermektedir. Thodex platformuna üye olan kullanıcılara, yasal bilgilendirme metni sunulmakta ve üyeler kimlik doğrulama işlemleri sırasında, kişilerin gerçekliği, görseller ve bilgilerle teyit edilmekteydi. Site üzerinden gerçekleştirilen alım satım işlemleri, arka planda çalışan güvenli sistemler tarafından yürütülüyordu. Kullanıcılar işlem talimatı verdiğinde, sistem otomatik olarak listeye alıyordu ve her işlemden belirli bir komisyon alınmaktaydı.”

Şirketin Yönetim ve Güvenlik Yapısı Hakkında Detaylar

Özer, şirketin karar alma süreçleri ve yönetim yapısı hakkında da açıklamalarda bulundu: “Şirket üzerinde alınan tüm kararlar bana aittir. Ablam Serap Özer’in şirket üzerinde hiçbir yetkisi bulunmamaktadır. Aynı zamanda, şirketin bankalarla olan tüm finans işlemleri otomatik ve sistemsel olarak yürütülmektedir. Bankalara, her hafta düzenli olarak, Excel tablosu formatında, şirketin finansal hareketlerini kendim kontrol ederek ve raporlayarak gönderiyorum. Bu sayede, güvenlik açıklarının önüne geçmeye çalışıyorum.”

“Çalışanlarımın tutuklu olması ise, hukuk sistemimizin kara bir lekesi olarak görüyorum ve adil yargılanma haklarının sağlanmasını temenni ediyorum.” diyerek sözlerini tamamladı ve savunmasına devam etmektedir.