Tembellik çoğu kişinin zannettiğinin aksine sadece bir durgunluk hali değildir; duygusal tepkiler, motivasyon seviyesi ve günlük alışkanlıklarla yakından bağlantılı olarak ortaya çıkar. Uzmanlar, tembel bireylerin belirli düşünce ve davranış kalıplarını sıkça sergilediğini ortaya koyuyorlar.
İşte bilimsel olarak öne sürülen temel eğilimler:
- Erteleme davranışının süreklileşmesi: Gönüllü bir geciktirme olarak tanımlanan bu tutumda, insanlar görevlerden çok, onların yarattığı olumsuz duygulardan kaçma eğilimindedir. Uzman Fuschia Sirois, kendini suçlamanın sorunu çözmediğini belirtir.
- Sorumluluk almaktan kaçınma: Araştırmalar, tembel bireylerin kontrolü başkalarına bırakma eğiliminde olduğunu gösterir. Hırslı kişiler sürekli çaba gösterirken, tembel olanlar liderlik pozisyonlarından uzak durmayı tercih eder.
- Engeller karşısında çabuk pes etme: Bazen vazgeçmenin faydalı olduğu düşünülse de, tembel bireyler çoğu durumda en ufak zorlukta motivasyonlarını yitirirler.
- Hedef ve plan eksikliği: Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlemede isteksizlik görülebilir; bu durum kaygı, düşük enerji veya ilgisizlikle bağlantılı olabilir.
- Rutin oluşturamama: Ortalama 66 gün gibi bir sürede bir alışkanlığın oturduğu düşünülse de tembel bireyler bu sürekliliği sağlayamaz ve günlük yaşamlarında istikrarsızlık yaşar.
- Minimum çabayla yetinme eğilimi: Görevleri yalnızca gerekli olduğu kadar yapmayı tercih ederler; ekstra sorumluluk veya inisiyatiften kaçınırlar.
- Zayıf merak duygusu: Merakın içsel motivasyonla ilişkili olduğu belirtilirken, tembel bireyler yeni bilgi veya deneyim arayışında bulunmazlar.
- Değişime direnç: Konfor alanını terk etmek onlar için zorlayıcıdır; yeniliklere karşı kapalı ve gelişime isteksiz davranabilirler.
- Yardım etmekten kaçınma: Genelde kötü niyetli değil, enerji tasarrufu amacıyla sosyal ilişkilerde daha pasif kalabilirler.
- Zaman yönetimi eksikliği: Verimlilik, kişisel biyolojik ritimle bağlantılıdır; tembel bireyler önceliklendirme yapmada zorlanır ve önemli işleri son dakikaya bırakır.
Psikologlar, tembelliğin sabit bir kişilik özelliği olmadığını, üzerinde çalışılabilir bir davranış biçimi olduğunu vurgularlar.