Tarihimizin ve Mücadelemizin 1 Mayıs Ruhuyla Yeniden Birleşiyoruz
1 Mayıs ruhuyla tarihimize ve mücadelemize yeniden sarılıyor, birlik ve dayanışma ile geleceğimizi güçlendiriyoruz.
Birlik ve Dayanışma Gününde Yürekler Birleşiyor
Bugün, ülkemizin dört bir yanındaki meydanlarda, emek ve özgürlük için attığımız adımları bir kez daha güçlü bir şekilde haykırıyoruz. İşçiler, kamu emekçileri, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları, hekimler, emekliler, gençler ve kadınlar; hep birlikte, farklılıklarımıza rağmen, ülkemizin her köşesinden yükselen ortak sesle buluşuyoruz. Bu büyük gün, ülkemizde yeni bir başlangıcın, umudun ve dayanışmanın simgesi olarak parlıyor.
Bugün, halktan büyük güç olmadığını, egemenliğin sadece ve sadece emekçilerde ve halkımızda olduğunu bir kez daha gösteriyoruz. Türkiye’nin renkleri, kültürleri ve yaşam biçimleriyle zenginleşiyor; bizler, bu ülkenin gerçek sahipleri olarak, başka bir yaşamın mümkün olduğunu haykırıyoruz. Birlikte daha güçlü, daha özgür ve daha adil bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Geleceğin Umut Dolu Türkiye’sini İnşa Ediyoruz
Bugün ilan ediyoruz ki; zorbaların değil, emekçilerin egemen olduğu bir ülke mümkün. Her bireyin emeğine değer verilen, ürettiği değerin adil bir şekilde paylaşıldığı bir yaşam alanı kurmak bizim en temel hedefimizdir. Asgari ücret ve yaşam standartlarımızı yükselterek, kimsenin aç ve açıkta kalmadığı, insanca yaşamın temel hak haline geldiği bir toplum inşa edeceğiz.
Haklarımızı kullanabildiğimiz, sendikal haklarımızın ve grevlerin özgürce gerçekleştiği, itiraz edenlerin ve hakkını savunanların gece yarısı baskılarına maruz kalmadığı bir ülke özlemimizdir. Sağlık ve çalışma yaşamında insanca bir düzen kurmak, tükenen yaşamlarımızı korumak ve şiddet, taciz ile ayrımcılığa karşı durmak temel amacımızdır. Kadınların güvenceli ve eşit çalışma koşullarıyla özgürce yaşayabildiği, İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulandığı, uluslararası sözleşmelerin tam anlamıyla hayata geçtiği bir yaşam mümkün ve yakındır.
Haklar ve Eşitlik İçin Mücadeleye Devam
Toplumun kaynaklarını, rant ve savaş politikaları yerine; halkımızı, doğamızı ve yaşam alanlarımızı korumak için kullanacağız. Hiçbir vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş olmayacak; dilimiz, inancımız, kökenimiz ve kimliğimiz ne olursa olsun, hepimiz eşit yurttaşlar olarak özgürce siyaset yapabilecek ve örgütlenebileceğiz. Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız.
Çocuklarımızın okula aç gitmediği, eğitimde adaletsizliklerin sona erdiği, öğretmenlerin keyfi sürgünler veya baskılarla karşılaşmadığı, diplomaların tek kişinin iradesiyle iptal edilmediği bir gelecek hayal ediyoruz. Yıllarca emek verip, zor sınavları aşmış gençlerimiz, Mülakat adı altında tek adam iradesine teslim edilmek istenmiyor. KHK’lar ve keyfi kararlarla işsiz kalanlar değil; haklarını ve yaşamlarını savunanlar kazanacak. Gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar, akademisyenler ve muhalif siyasetçiler, özgür düşünceleriyle var olacaklar. Bu mücadele, halkın iradesini ve özgürlüğünü güçlendirecek.
Deprem ve Doğa ile Barışık Bir Gelecek
Deprem bölgelerinde yaşayan halkın, felaketin ardından çaresizliğe ve umutsuzluğa mahkum edilmediği bir düzeni kurmak istiyoruz. Rant ve çıkarlar değil, doğa ve yaşamın korunması önceliğimizdir. Hiçbir güç, halkın iradesi ve söz hakkını engelleyemeyecek; gerçek demokrasi, halkın söz ve karar sahibi olduğu bir sistemle sağlanacaktır.
Birlikte Yürüyerek Kazanacağız
Bugün, Türkiye’nin dört bir yanındaki yüzlerce meydanda aynı anda yükselen sesimizle ilan ediyoruz: Yeter ki birlik olalım, mücadele edelim. Birlikte hareket ederek kazanacağımızı biliyoruz. Gücümüz, örgütlenmemizden ve dayanışmamızdan geliyor. Hep birlikte, daha güçlü, daha özgür ve daha adil bir Türkiye için yürüyoruz. Bu yolculukta yalnız değiliz; çünkü bizler, birlikte kazananlar olacağız. Emek, demokrasi ve barış zafer kazanacak. Bu ülke, bu halk, kazanacak! Yeter ki vazgeçmeyelim, birlik olalım ve mücadeleye devam edelim.
Gelecek Nesillere Güçlü Bir Miras Bırakalım
2025’te, milyonların katılımıyla 1 Mayıs meydanlarında yeniden buluşmayı, yeni nesillere umut ve mücadele mirası bırakmayı hedefliyoruz. Gücümüzün kaynağının birlik ve örgütlenmemiz olduğunu biliyoruz. Herkes, kendi yerinde örgütlenecek, sesini yükseltecek ve mücadelemizi büyütecek.
İşte bu yüzden, tek başına değil, hep beraber kazanacağız! Çünkü, biz kazandığımızda, demokrasi, adalet, barış, kardeşlik ve özgürlük kazanır. Bu yolculukta durmak yok, yılmak yok. Yarından umutla, bugünden mücadeleyle, hep birlikte yeni bir Türkiye yaratmaya devam edeceğiz. Ya hep beraber ya da hiçbirimiz!