Sümer Ezgü’den Müzik ve Kültür Üzerine Derin Düşünceler
Sümer Ezgü’nün müzik ve kültür üzerine derin düşüncelerini keşfedin. İlham verici sohbetler ve kültürel zenginliklerle dolu bir içerik.
Sümer Ezgü, Antalya’da Sanat Merkezi’nde Topluma Seslendi
Türk Halk Müziği’nin sevilen ismi Sümer Ezgü, Antalya’da kendi adına açmış olduğu sanat ve kültür merkezinde düzenlenen basın toplantısında, müziğin toplumsal ve kültürel yapımızdaki yerini ve önemini vurguladı. Ezgü, müziğin insanların ruhunu arındıran ve toplumların ahlaki değerlerini şekillendiren güçlü bir araç olduğunu belirtti. Bu konuşmasında, günümüzde artan kültürel yozlaşma ve gençlerin sanatla olan bağlarının zayıflaması gibi önemli konulara değindi.
Müziğin Toplumsal ve Ahlaki Etkileri
Konfüçyüs’ün “Müzik, insanın ruhunu yumuşatır ve geliştiren bir sanattır” sözünü hatırlatan Ezgü, müziğin bireyleri ve toplumları erdemli olmaya yönelten en temel unsur olduğunu dile getirdi. “Müzik, gelenek ve töre ile birlikte toplumu düzenleyen en önemli yapıtaşlarından biridir. Ruhumuzu temizler, kişiyi sakinleştirir ve doğru davranışlara sevk eder.” diyerek, müziğin yozlaşmasının toplumsal ahlakın bozulmasına yol açacağına dikkat çekti. Ezgü, “Müzik bozulursa, toplumun kültürel ritüelleri de yozlaşır; bu da toplumun genel çürümeye ve çöküşe sürüklenmesine neden olur” sözleriyle kültürel değerlerin korunmasının önemine vurgu yaptı.
Halk Müziğinin Ahlaki ve Sosyal İşlevi
Bir toplumun müzik geleneklerinin, sadece estetik değil aynı zamanda ahlaki değerler de taşıdığını belirten Ezgü, “Halk müzikleri ve sanatları, toplumun ruhunu ve karakterini şekillendiren önemli unsurlardır” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 yılı verilerine göre, 15-24 yaş arasındaki gençlerin %14,9’unun, 24 yaş ve üzerindekilerin ise %85,1’inin nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturduğuna işaret etti. Ezgü, bu büyük kesimin sanata ve müziğe ulaşması için belediyelerin, eğitim kurumlarının ve diğer kamu kuruluşlarının daha kapsamlı ve çeşitli etkinlikler düzenlemesi gerektiğine değindi. “Halkımıza sadece gençlere yönelik değil, her yaş grubuna uygun, çeşitli müzik türleri sunmalıyız” ifadelerini kullandı.
Sanat Eğitiminin Önemi ve Çocuklara Yönelik Tavsiyeler
Sanat eğitiminin toplumun gelişiminde kritik bir rol oynadığını ifade eden Ezgü, özellikle devlet okullarında müzik öğretmenlerinin sayısının yetersizliğine dikkat çekti. “Bir müzik öğretmeni yalnızca piyano veya bağlama değil, aynı zamanda geleneksel halk enstrümanlarını da iyi bilmeli. Çocuklar küçük yaşlardan itibaren sanatla tanışmalı ve bu sayede kültürel mirasımıza sahip çıkmalıdır” diye ekledi. Ezgü, çocukların erken yaşta sanat ve müzikle iç içe olmalarının, kişisel gelişimlerine ve kültürel bilinçlerine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.
Sahne Performanslarına ve Gençlik Modasına Eleştiri
Son dönemde genç sanatçıların sahne performanslarını da değerlendiren Ezgü, “Bazı sahne performansları, uygun olmayan davranışlar ve müzik seçimleri ile toplumun değerleriyle çatışıyor” dedi. Uyuşturucu kullanımı, küfürlü şarkılar ve alkol tüketimini teşvik eden sahne davranışlarına karşı olduğunu belirten Ezgü, “Gençler, doğru modeller ve örnekler görmek istiyor. Sahne performansları, toplumun moral ve değerlerine uygun olmalı” diye konuştu. Ayrıca, konserlere giden genç izleyicilerin genellikle ortaokul ve lise öğrencileri olduğunu belirterek, bu durumun daha dikkatli ve sorumlu olunması gerektiğine dikkat çekti.
Kültürel Seferberlik ve Farkındalık Çağrısı
Sümer Ezgü, kültür ve sanat alanında ülke genelinde bir seferberlik başlatılması gerektiğini vurguladı. “Kültür, hepimizin ortak mirasıdır ve korunması büyük bir sorumluluktur” diyerek, müziğin ve sanatın ülkenin ruhunu yansıtan en önemli unsurlar olduğunu dile getirdi. “Doğru ve sağlıklı müzik seçimi, toplumun ahlakını ve kültürel değerlerini güçlendirir. Kültürel farkındalığımızı artırmazsak, değerlerimizi kaybetmeye mahkum oluruz” ifadeleriyle, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti.