Soğuk Havalarda Romatizmal Hastalıklar Artıyor!

Uz. Dr. Tacettin Mirzaoğlu, özellikle de soğuk havalarda artış gösteren romatizmal hastalıklar ve korunma yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Detaylar haberimizde…

Her mevsimde görülebilen romatizmal hastalıklar kış aylarında çok daha fazla belirginleşiyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uz. Dr. Tacettin Mirzaoğlu, özellikle de soğuk havalarda artış gösteren romatizmal hastalıklar ve korunma yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

SOĞUK HAVALARDA KİREÇLENME ARTIYOR!

Soğuk havalarda ağrıların belirgin olduğuna dikkat çeken Uz. Dr. Tacettin Mirzaoğlu, ”Soğuk hava romatizmaya neden olmaz fakat romatizmal ağrılar soğukta daha şiddetli olarak hissedilir çünkü sıvı akışkanlığı meydana gelir. Ancak romatizma her mevsimde ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Soğuk havalardan en çok görülen romatizmal hastalıkların başında ise tıpta kullanılan adıyla osteoartrirt yani kireçlenme gelmektedir. Kireçlenme tipik olarak diz, kalça, el ve omurgaları etkilemektedir. Havaların soğuması ile oluşan basınç değişikliklerini hasta eklemlerinde hisseder ve yağmur yağmadan günler önce dizde ağrı, sızı şikayetleri başlar. Bu duruma kadınlar daha duyarlıdır.” dedi.

Tedavi yönteminin hastalığa göre değiştiğinin altını çizen Mirzaoğlu, ”Soğuk havalarda artan eklem ağrılarının tedavi yöntemi hastalığa göre değişim göstermektedir. Eğer ağrının sebebi kireçlenmeyse bazı öneriler ile ağrı kontrol altında tutulabilir. Ağır romatizmal hastalıklarda ise ilaç tedavisi önceliklidir. Ağrılarının bunlardan hangisinden kaynaklandığının ayırımını bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı rahatlıkla yapabilir. Bu nedenle bu yakınmaları olan hastaların FTR polikliniğine başvurmaları gerekir. Doktora danışmadan bilinçsizce ilaç kullanılmamalıdır.” diye belirtti.

ROMATİZMAL HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN…

– Dışarı çıkılan zamanlarda eldiven, atkı ile el ve boyun eklemlerini korumaları önemlidir.

– Balık, ısırgan otu, yumurta gibi besinler tüketilmelidir.

– Ceviz, keten tohumu, semizotunun yanı sıra zeytinyağı, kalsiyum ve C vitamini yönünden zengin besinler tüketilmelidir.

– Günde ortalama 2,5 litre su tüketilmeli.

– Stresten uzak durulmalıdır.

– Sigara ve sigara dumanına maruz kalmamak gerekmektedir.

– D vitamini düzeyi düşükse takviye alınmalıdır.

– Uyku düzenine dikkat edilmelidir.