DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Sındırgı Depremleri Sonrası Psikolojik Tepkiler ve Dayanıklılık Stratejileri

Sındırgı depremleri sonrasında psikolojik tepkiler, dayanıklılık stratejileri ve profesyonel destek önerileriyle güvenli iyileşme sürecini keşfedin.

12.11.2025
A+
A-

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde etkili olan depremler geniş bir bölgede hissedildi. Doğuş Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Nur İnci Namlı, deprem sonrası toplumun psikolojik durumunu ele aldı ve insanların normalleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Namlı, artan kaygı ve belirsizlik hissinin depremlerin sürekli hissedildiği bir ortamda normal karşılanabilir olduğuna dikkat çekiyor. “Sürekli sarsıntı yaşayan kişilerde travmatik stres belirtilerinin görülebileceğini” belirten uzman, bu belirtiler arasında her an yeni bir sarsıntı bekleme, uyku bozuklukları, bedensel gerginlik ve güven hissinin azalması gibi bulguları öne çıkarıyor. Zamanla bu tepkilerin azalabileceğini söyleyen Namlı, ancak depremlerin uzaması durumunda stresin kronikleşme riskine vurgu yapıyor.

Acute stres tepkisi adı verilen yoğun bir stres durumunun şu an birçok kişi için geçerli olduğunu ifade eden Namlı, bunun travma sonrası stres bozukluğunun erken evresi olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor. “Deprem bitti ama korku bitmedi” söylemi, alarm hâlindeki beden ve zihin durumunu ifade ediyor; sarsıntıların tekrarlanması bu durumu daha yoğun hâle getirebiliyor.

Psikolojik dayanıklılığı güçlendirmek için bazı öneriler sunan Namlı, rutine dönmenin ve güven duygusunu yeniden inşa etmenin önemine dikkat çekiyor. Günlük yaşamı mümkün olduğunca sürdürmek belirsizlik hissini azaltır. Ayrıca güvenli bir ortamda kalmak, yakınlarla iletişimde olmak ve sosyal desteği almak dayanıklılığı artırır. Duyguları bastırmamak, korku ve çaresizlik gibi duyguları paylaşmanın iyileştirici etkisi olduğuna işaret ediyor. Bedensel rahatlama için derin nefes egzersizleri ve hareket etmek, kaygıyı azaltmada etkili oluyor. Bilgi kirliliğinden kaçınıp doğrulanmış haberleri takip etmek de kaygıyı düşürmeye yardımcı olur.

Namlı, özellikle yaşlı bireyler için dini ritüellerin psikolojik rahatlama sağlayabileceğini de belirtiyor. Bu süreçte destek arayanlar için güvenli iletişim ve sosyal bağların sürdürülmesi önemli bir rol oynuyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.