Silivri ve Çevresinde Deprem Sonrası Toplanma ve Güvenlik Önlemleri

Depremin Ardından İnsanlar Güvenli Alanlara Akın Ediyor

23 Nisan tarihinde saat 12.49’da Silivri açıklarında gerçekleşen ve 6.2 büyüklüğünde olan deprem, bölgedeki hayatı derinden sarstı. Bu korkutucu olayın ardından çok sayıda vatandaş, evlerini terk ederek parklara ve toplanma alanlarına yöneldi. Özellikle Bahçelievler’de bulunan bir park, depremin ikinci gecesinde de insanların sığınağı olmaya devam etti. Evlerine giremeyen ve güvensizlik hissiyle dışarı çıkan kişiler, geceyi parkta kurdukları geçici çadırlarda geçirerek soğuktan korunmaya çalıştı. Ateş yakıp semaverde çay demlenmesi, insanların dayanışma ruhunu ortaya koydu. Yoğunluk oluşturan çadırlar, vatandaşların tedirgin bekleyişini yansıttı ve hâlâ güvenliğin sağlanması konusunda endişeler devam ediyor.

Çadırlarda Işıklandırma ve Toplanma Alanlarındaki Güncel Durum

Kağıthane’de evlerine girmekte çekinen vatandaşlar, ikinci geceyi Hasbahçe Mesire Alanı’nda kurdukları çadırlarda geçirdi. Burada, bazı kişiler otomobillerde uyuma tercihinde bulunurken, bazıları ise konakladıkları çardakları ışıklandırarak ortamı daha güvenli hale getirmeye çalıştı. Bu alanlar, deprem sonrası insanların ortak noktası haline geldi ve güvenlik çabasıyla düzenleniyor.

Deprem Sonrası Halkın Endişeleri ve Güncel Görüşler

‘BİLİM İNSANLARININ VERECEĞİ DEMEÇE GÖRE HAREKET EDİYORUZ’

Kağıthane’de ailesiyle birlikte çadır kuran Zülfikar Baran, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İki gündür burada bulunuyoruz. Depremin hemen ardından çocuklarım korkuyla ayaklandı ve dışarı çıkmak zorunda kaldık. Evimiz biraz riskli olduğu için dışarı çıkmak zorunda kaldık. Haberleri izlerken, uzmanların 7’nin üzerinde bir depremin beklendiğine dair uyarıları duyduk. Bu nedenle tekrar çadır aldık ve yine dışarı çıktık. Bilim insanlarının açıklamalarına göre hareket ediyoruz çünkü farklı görüşler var. Bir taraf ‘İçeri girin’, diğer taraf ‘Dışarı çıkın’ diyor. Ne yapacağımızı henüz bilmiyoruz, sadece bekliyoruz. Deprem sırasında büyük bir sarsıntıdan ziyade, aşırı bir ses duyduk ve çocuklarım hemen bana koştu. O an telefonuma gelen bildirimlerle durumu fark ettik. O anda kendimizi düşünmek yerine çocuklarımızı korumaya odaklandık ve mecburen dışarı çıktık. Şu an iki gündür dışarıdayız ve beklemeye devam ediyoruz.”

‘ÇOĞU BİNALAR ÇATLAK, İNSANLAR EVLERİNE GİRMEK ZORUNDA KALDI’

Bahçelievler’de sokakta ailesiyle bekleyen bir kadın, durumu şöyle dile getirdi: “Ufak bebeklerimiz var, 3 ve 2 yaşında iki çocuğumuzla birlikte dışarıda kalmaya alışıyoruz. Ne yazık ki ilgilenen ya da soran kimse yok. Şikayetçiyiz her anlamda. Birçok bina çatlamış durumda ve insanlar güvensizlik nedeniyle evlerine dönmek zorunda kaldı. İşlerine gitmek zorunda olanlar ise evlerine girmeyi tercih ediyor. Durum gerçekten içler acısı ve hiçbir şeyden memnun değiliz.”

Uzmanların Uyarıları ve Halkın Tedbirleri

‘UZMANLAR 48 SAATTEN BAHSETTİ, SAATİN GEÇMESİNİ BEKLİYORUZ’

Bahçelievler Yenibosna’daki Kuleli Parkı’nda yakınlarıyla birlikte çadırda kalan Mustafa Karakuş, endişelerini şu sözlerle dile getirdi: “Vallahi tedirginiz. Uzmanlar 48 saatlik bir süre verdi, şimdi ise saatin geçmesini sabırla bekliyoruz. Bu yüzden tedbir amacıyla dışarıdayız. Doğayı sevdiğimiz ve kamp yapmayı sevdiğimiz için burada bulunuyoruz. Bir nevi zorunlu bir kamp ortamı oluştu bizim için. Ateşimizi yaktık, semaverde çay demledik ve çadırımıza kurduk. Burada toplamda üç aile bulunuyor. Yarın işe gitmek zorunda olanlar ise içeride uyuyor. Allah milletimize böyle bir durum bir daha yaşatmasın. Bu sefer can kaybı yaşanmadı, bu bizim için büyük bir şükür. Ancak, yine de dikkatli olmak gerek.”

Deprem Anında ve Sonrasında Yaşananlar

‘DEPREM KORKUSU DIŞARI KAÇTIK MECBUREN’

Parkta ailesiyle birlikte çadır kuran Mehmet Kaya, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Deprem anında büyük bir korku yaşadık. Mecburen dışarı çıktık ve çocuklarımızı aldık. Çocuklar ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorlar. Toplamda altı kişilik ailemiz, içeride çadırlarda yatıyor. Biz nöbet tutuyoruz. Çocuklar iki gün daha bekleyeceklerini söylüyorlar. İnşallah daha erken evimize dönebiliriz, ama evlerimiz gerçekten hasar aldı ve uygun değil. Bu nedenle iki gün daha kalmaya mecbur olduk.”

Çocukların Endişeleri ve Dilekleri

‘DEPREM ÇABUK BİTSİN EVİMİZE GİDELİM’

Mehmet Kaya’nın 10 yaşındaki kızı Fatma Kaya, duygu ve düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Uyumadım daha, deprem çabuk bitsin ve evimize gidelim istiyorum. Hem uykum gelmiyor hem de sürekli deprem olabileceği korkusu yaşıyorum.”

Depremin ardından yaşananlar ve halkın gösterdiği dayanışma, bölgedeki insanların zorlu koşullara rağmen umudunu korumaya çalıştığını gösteriyor. Yetkililer ve uzmanlar, güvenlik ve dayanışma çağrısı yapmayı sürdürüyor.