Siirt’te Sinep Köyü’nde Endemik Adaçayı Koruma Seferberliği
Siirt’te Sinep Köyü’nde endemik adaçayı korunması için başlatılan seferberlik hakkında detaylar ve doğal yaşamın korunmasına yönelik çalışmalar.
Siirt’in Tillo ilçesine bağlı Sinep köyünde bulunan ve lokal endemik özelliğe sahip olan Siirt adaçayı, kıymetli doğal bitki kaynaklarımız arasında yer alıyor. Bu bitki, dalında korunması gereken ve koparılması durumunda 557 bin 212 lira ceza ile karşılaşabilecek kadar değerli ve hassas bir tür olarak bilinmektedir.
Sinep köyündeki mezarlık alanında doğal olarak yetişen ve IUCN kriterlerine göre ‘Nesli Kritik Tehlike (CR)’ kategorisinde yer alan Siirt adaçayı, özgün yaşam alanı ve popülasyonundaki az sayıda bireyi ile oldukça korunmaya muhtaçtır. Bu nedenle, Doğa Koruma ve Milli Parklar Siirt Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Siirt Adaçayı Tür Koruma Eylem Planı” kapsamında korunma altına alınmış ve dikkatle gözetilmektedir.
Bitkinin koparılmasına ve zarar verilmesine karşı uygulanan önlemler kapsamında, bitkiyi koparanlara 557 bin 212 lira idari para cezası kesilmektedir. Bu tedbirler, doğanın ve yerel ekosistemin sürdürülebilirliği için son derece önemli olup, bölge halkı ve uzmanların ortak çabasıyla yürütülmektedir.
Köy Halkı ve Akademisyenlerin Birlikte Çalışması
Mezarlıkta yetişen bu endemik bitkinin önemi ve neslinin korunması gerektiği bilinince, köy sakinleri ve bilim insanları ortak hareket ederek, nöbet tutmaya başladı. Bu nöbetler, bitkinin çiçek açtığı ve tohum verdiği mayıs ayından başlayıp, temmuz sonuna kadar devam etmektedir.
Yöre halkı, bitkinin doğal ortamında korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda büyük duyarlılık göstermekte ve bu konuda aktif rol almaktadır. Ayrıca, köy muhtarı ve köylüler, bölgede yabancıların veya ilgisiz kişilerin bitkilere zarar vermemesi için gece gündüz gözlem ve kontrol faaliyetleri yürütmektedir.
Bilim İnsanlarının ve Yerel Halkın Görüşleri
Siirt Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Fidan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin zengin bitki çeşitliliği ve endemik türler açısından oldukça zengin olduğunu belirterek, özellikle Siirt adaçayının bu doğal ve özgün türler arasında önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Fidan, 2011 yılında keşfedilen ve bilim dünyasına kazandırılan bu bitkinin korunması için yürütülen çalışmaların yanı sıra, köylülerin de hassasiyetle destek verdiğini dile getirdi. “Buraya gelen herkesin, mutlaka gerekli izinleri alması ve doğaya zarar vermemesi gerekiyor. Bu bitki, bölgeye özgü, lokal ve endemik bir tür olup, yerel halk tarafından da büyük değer görmektedir.” şeklinde konuştu.
Fidan, ayrıca, Türkiye’de yaklaşık 100 civarında adaçayı türü bulunduğunu ve bunların 50’den fazlasının endemik olduğunu ekledi. Bu nedenle, ülkenin gen merkezinin Türkiye olduğunu ve bu türlerin ekonomiye kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Mezarlıkta Yetişen Bitki ve Koruma Çabaları
Köy muhtarı Şaban Koyun, yıllardır bu bitkinin varlığını bildiklerini ve koruma altına alınmasıyla birlikte değeri daha iyi anladıklarını söyledi. “Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucu, bu türün dünyada sadece burada bulunduğu ortaya çıktı. O günden beri, değerine inanarak ve koruyarak, bitkiyi muhafaza ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Koyun, bölgedeki yabancı ziyaretçilere karşı dikkatli olduklarını ve mezarlıkta yetişen bitkilere zarar verilmemesi adına önlemler aldıklarını belirtti. Ayrıca, bu bitkinin insanlığa faydalı olması için bilimsel çalışmaların ve tıbbi aromatik kullanım potansiyelinin araştırılmasını istediklerini dile getirdi.
Köy Halkının Duyarlılığı ve Gelecek Temennileri
81 yaşındaki Ahmet Beşir Tatlı, bu nadide bitkinin ülkeye ve millete hayırlı olmasını temenni ederek sözlerine başladı. “Bazı kişiler mezarlığa geliyor ve bu kıymetli bitkilere zarar veriyor. Bizler, elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Bu bitki, insanlığa faydalı ve değerli olduğu için, korumak en büyük görevimiz.” diyerek sözlerini tamamladı.