Sevilay Kaygalak Büyük Kasaba Çalışmaları Makale Ödülü sahibini buldu
Türkiye’nin önde gelen akademik dergisi Praksis göre düzenlenen Sevilay Kaygalak Şehir Çalışmaları Makale Ödülü’nün sahibi, İzmir’de bir gecekondu mahallesi mahallesinde kuşaklararası eğitim ve iş tercilerini ele alan “Gecekonduda Eğitime Kuşaklararası Yaklaşım: Sınırlar, Beklentiler, Tercihler” adlı makalesi ile İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Leyla Bektaş Cet oldu. Tören koronavirüs pandemisi sebebiyle tedbir amaçlı dün online platform üzerinden gerçekleştirildi. Merasim öncesi duygularını paylaşan Dr. Öğr. Üyesi Cet, “Bu ödüle değer elde etmek benim için sevinç verici bir koşul. Sosyal bilimler alanında bu nesil ödüller çok sınırlıdır. Yaptığım niteliksel araştırmanın ödül alması benim için çok değerli” dedi.
gecekondu iki kuşak üzeninden incelendi
Araştırma hakkında data veren Soy, “Üzerinde çalıştığım gecekondu mahallesinde Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu, İç Ege’den göç eden insanları birinci kuşak olarak ele aldım. Bu grup, eğitimle ilişkisi kısıtlı olan, birçoğu ilkokul mezunu insanlardan oluşuyor. Bu grubun çocukları olan daha fazla 20 ila 40 yaş arasındaki bireyleri ise ikinci kuşak olarak adlandırdım ve çalışmamı iki kuşak üzerinden gerçekleştirdim. Çalışmada ikinci kuşağın eğitimle ilişkisini, gecekondu bölgesinden kent yoksulu olarak eğitim olanaklarına erişimini ve eğitim üzerinden sınıfsal hareket imkânlarını ele aldım” diye konuştu.
“Iş seçimleri ilgi ve becerilerine karşın yok”
Araştırmada elde ettiği verilere de değinen Cet, “İkinci kuşak bireyler gecekondu mahallesi bölgesinde yaşamaktan dolayı eğitim imkânlarına eşitsiz katıldıklarını düşünüyorlar. Gecekondu bölgelerinde eğitim veren kurumların niteliğinden de memnun değiller. Daha prestijli okullara gitmeyi adalet kazansalar bile bu okullarda öğrenci olmaktan çekiniyorlar. Bu okullarda sosyalleşmenin gerektirdiği sosyoekonomik olanaklara sahip değiller. Bu durum gençlerin eğitim hayatına katılırken okul tercihlerini sorgulamalarına sebep oluyor. Bunun yanı sıra aileler çocuklarının kısa yoldan, masa başı bir iş sahibi olmasını istiyor. bu nedenle de çocuklarını başlıca iş liselerine yönlendiriyorlar. Meslek liselerinde ise birim tercihi dönemin ön planda olan mesleklerine yönelik oluyor. Nitekim bakıldığında 80’li ve 90’lı yıllarda doğanlar için muhasebe bölümü etken. daha sonra bilgisayar ve bilişim bölümleri öne çıktı. Hem meslek tercihlerinde ikinci kuşaktaki bireylerin ilgi ve becerilerine kadar değil de dönemin ruhunu yakalamaya dönük bir yol izleniyor. Çünkü bu gruplar yoksullukla uğraş ediyor ve çocuklarının üniversite eğitimi gerektirmeden meslek sahibi olabilmelerini önemsiyorlar. Eğitime ayrılan bütçeleri de kısıtlı. Fakat çoğunlukla bakıldığında bu gruptaki bireylerin fazla başarılı geçmeyen lise hayatı yaşadıklarını ve eğitim gördükleri alanlarda istihdam edilmediklerine şahit oluyoruz. Eğitimleri iş hayatıyla örtüşmediği için de önemli uyuşmazlıklar meydana geliyor” şeklinde konuştu.