Şener Şen’in doğduğu evin hali içler acısı

Adana’da marangozluktan sonra oyunculuk yapan ve 1989 yılında beyin kanaması nedeniyle İstanbul’da hayatını kaybeden Ali Şen’in kendisi gibi oyuncu olan oğlu Şener Şen’in 26 Aralık 1941 tarihinde Seyhan ilçesindeki Kuruköprü Mahallesi 33011. Sokak’ta doğduğu ev yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Osmanlı-Türk mimarisine sahip en az 100 yıllık olduğu değerlendirilen ev, Şen ailesi tarafından 1951 yılında satıldıktan sonra iş yeri olarak kullanıldı.

6 yıl önce çıkan yangın nedeniyle evin çatısı çöktü ve ev sahipleri binayı koruma altına alıp kullanıma kapattı. Tarihi bina daha sonra kağıt toplayanlar, uyuşturucu madde kullanan şahıslar ve evsizlerin mekanı haline geldi. Harabeye dönen ev günümüzde ise içine girilmez hale geldi.

Esnaf restore edilmesini istiyor

Bölgenin en eski esnafı olan 77 yaşındaki terzi Selahattin Yılbaşı, İHA muhabirine evin tarihini anlattı. Binadan düşen parçalar nedeniyle park eden otomobillerin zarar gördüğünü belirten Yılbaşı, “1951 senesinde Ali Şen, evi satıp gitmiş. Köylü vatandaşlar evi aldı ve oturmaya başladılar. Ev 6 sene önce yandı, harabe şekline döndü. Kimse oturmuyor evde. Kağıtçılar, esrarcılar ve hapçılar geliyor eve. Yıkılsa birisi ölür. Arabaların üzerine taşlar düşüyor. Bizim arabanın üzerine taş düştü yukarıdan. Belediyenin imkanı var. Yaptırsın, tarihe kazandırsın burayı” diye konuştu.

“Şener Şen kendi anısına sahip çıkmalı”

Selim Ağaçdalı isimli vatandaş ise, Adana Valiliği ve Adana Büyükşehir Belediyesinden önce Şener Şen’in kendi anısına sahip çıkması gerektiğini ifade etti. Ağaçdalı, “Şener Şen burada doğmuş. Türk sinemasının iki usta sanatçısının eviymiş burası. Tarihi bir değeri var buranın. Birçok güzel anısını Şener Şen burada geçirmiştir. Valilik ve belediyeden önce Şener Şen’in kendi anısına sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Onun yaşanmışlıkları var burada” dedi.

Evin sergi veya kütüphaneye çevrilmesinin uygun olabileceğini söyleyen Ağaçdalı, “Adana Büyükşehir Belediyesinin burayı usulüne uygun restore ettirmesi ve içerisine sergi oluşturması lazım. Dışarıdan gelen vatandaşlara tarihi yerler gezdirilirken burası da Türk sineması veya Şener Şen’in anısına deyip gezdirilebilir. Kütüphaneye çevrilebilir. Şener Şen’in gelip anısına saygı duymasını rica ediyoruz. Bu tarihi değerin de eskiyip gitmesini içimiz kaldırmıyor” ifadelerini kullandı.