Saraydüzü’nde Leylek Popülasyonu Üzerine Uzun Süreli İzleme Projesi

Saraydüzü Cuma Ovası’nda Leylek Popülasyonu Üzerine Detaylı Bir Çalışma

Sinop Üniversitesi’nin öncülüğünde, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Saraydüzü Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi’nin ortaklaşa yürüttüğü “Saraydüzü Cuma Ovası’nda Leylek Popülasyonu Projesi” isimli araştırma, bölgedeki leyleklerin yaşam döngüsü ve popülasyon dinamiklerini yakından izleme amacıyla başlatıldı. 2022 yılında hayata geçirilen bu kapsamlı çalışma, bölgedeki leyleklerin sağlıklı bir şekilde takip edilmesi ve koruma stratejilerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Proje kapsamında, bölgedeki yavru leylekler sağlık kontrollerinden geçiriliyor, halkalanarak bireysel kimlikleri belirleniyor ve uzun vadeli izleme altına alınıyor. Bugüne kadar toplam 154 yavru leyleğin halkalanması gerçekleştirildi ve çalışmalar devam ediyor. Bu sayede, leyleklerin göç yolları, yaşam alanları ve popülasyonlarındaki değişiklikler detaylı bir şekilde takip edilebiliyor.

Uzmanlardan Projeye Yönelik Önemli Açıklamalar

Projenin yürütücüsü olan Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Evrim Sönmez, yaptığı açıklamada, üç yıldır sürdürülen bu çalışmaların ekosistem ve biyoçeşitlilik açısından büyük bir kazanım olduğunu belirtti. Sönmez, “Bu proje sayesinde, bölgedeki leyleklerin yaşam döngüsü ve göç davranışları hakkında önemli bilgiler elde ediyoruz. Ayrıca, halkalama çalışmaları sayesinde, bölgeden uzak mesafelere göç eden leyleklerin hareketleri takip edilerek, popülasyonların sağlıklı ve sürdürülebilir olması adına önemli veriler topluyoruz” ifadelerini kullandı.

Güney Afrika’da Görüntülenen Leylek

Projenin en gurur verici gelişmelerinden biri de, geçtiğimiz yıl halkaladıkları bir yavru leyleğin Güney Afrika’da gözlemlenmesi oldu. Sönmez, bu konuda şu bilgileri paylaştı: “Halkama kodu VAVL olan leyleğimiz, yaklaşık 7.182 kilometre uzaklıktaki Güney Afrika’nın Limpopo bölgesinde gözlemlendi ve burada çekilen fotoğrafları bizimle paylaşıldı. Bu durum, hem ülkemizdeki kuşların göç rotalarını hem de popülasyonların hareketliliğini ortaya koyması açısından oldukça anlamlıdır.” Ayrıca, bu gelişmenin, bölgedeki popülasyonların sağlıklı ve başarılı göç ettiklerinin göstergesi olduğunu vurguladı. Sönmez, “Bu tür geri dönüşler, çalışmalarımızın ne kadar doğru ve etkili olduğunu gösteriyor. Üç yıl sonunda böyle güzel bir sonuç almak, bizleri büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oldu” dedi.

Sonuç olarak, bu kapsamlı ve uzun soluklu proje, leyleklerin korunması ve sürdürülebilirliği adına önemli bir adım olmakla birlikte, bölge ekosistemine değerli katkılarda bulunuyor. Bu çalışmaların devamı ve genişletilmesiyle, leyleklerin yaşam alanlarının korunması ve göç yollarının daha iyi anlaşılması sağlanacak.