Sanatla İyileşen Şizofreni Hastası: Hüsne Selci’nin Hikayesi
Sanatla iyileşen Hüsne Selci’nin ilham verici hikayesi, şizofreniyle mücadelede sanatın gücünü ve umut dolu yolculuğunu anlatıyor.
Şizofreniyle Mücadelede Sanatın Gücü
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yaşayan ve şizofreni hastası olan Hüsne Selci, sanat ve el becerileriyle hastalığını yenmeye çalışıyor. Günlük hayatındaki zorluklara rağmen, kurslara katılarak kendini yeniden keşfeden Selci, bu sürecin kendisine büyük bir moral ve motivasyon kazandırdığını belirtiyor.
Deprem sonrası ailesiyle birlikte konteyner kentte yaşamaya başlayan Selci, burada katıldığı çeşitli kurslar sayesinde hastalığının ilerlemesini durdurmayı başardı. Özellikle örgü, kağıt rölyef, resim ve iğne oyası gibi el sanatlarıyla uğraşmak, onun için terapi gibi geliyor ve yaşam kalitesini yükseltiyor.
Deprem Sonrası Yeni Bir Hayat
Depremin ardından ailesiyle birlikte konteyner kentte yaşamaya başlayan Selci, Zafer Parkı’nda açılan kurslara katılarak yeni bir yaşamın kapılarını araladı. Bu kurslar onun için sadece bir hobi değil, aynı zamanda hastalığıyla mücadelede bir dönüm noktası oldu. Selci, duygularını şu sözlerle dile getiriyor:
“Şizofreni hastalığı oldukça zor bir süreç. Zihin ve düşüncelerimi etkiliyor ve bazen kendimi kontrol etmekte güçlük çekiyorum. Doktorlarım, hastalığımın ilerleyebileceği konusunda uyarılarda bulunmuşlardı. Ancak burada katıldığım kurslar sayesinde kendimi çok daha iyi hissediyorum. Resim yapıyorum, örgü örüyorum, kağıt rölyef ve iğne oyasıyla uğraşıyorum. Buraya geldiğimde kendimi çok daha güçlü ve huzurlu hissediyorum.”
Sanat ve Uğraşın Terapi Etkisi
Selci, sanatın ve el işlerinin kendisine terapi gibi geldiğini vurgulayarak, “Burada geçirdiğim zamanlar bana gerçekten çok iyi geliyor. Kendimi daha güçlü ve mutlu hissediyorum. Burası benim için adeta bir terapi merkezi gibi. Buraya gelmek, hayatımda büyük bir dönüşüm sağladı” diyor.
Hastalara Tavsiye
Benzer durumda olan ve evde oturmaktan sıkılan hastalara seslenen Selci, şu önerilerde bulunuyor:
- “Hastalığım başladığından beri buraya geliyorum ve gerçekten çok iyi geliyor. Evde oturmak yerine, dışarı çıkıp bir şeylerle uğraşmak, hem ruhuma iyi geliyor hem de hastalığımın ilerlemesini engelliyor.”
- “Herkes kendine bir uğraş bulmalı. Bu, resim, örgü, el sanatları veya başka bir hobİ olabilir. Kendinizi iyi hissetmek ve hastalıkla mücadele etmek için en önemli adım bu.”
- “Sanat ve el işleri, bir nevi terapi gibi. Beni hayata bağlayan en önemli şeyler arasında yer alıyor.”
Sonuç ve Umut
Selci’nin hikayesi, hastalıkla mücadelede sanatın ve el becerilerinin ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. O, hastalığını yenmek için gösterdiği azim ve sanat tutkusuyla, diğer hastalara da ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Kendisi, mutluluk ve huzur dolu bir yaşamın anahtarının, uğraşmak ve hayata tutunmak olduğunu vurguluyor.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / FAZİLET ÇOMRUK – Güncel Kahramanmaraş