Samsun’da Zeytinliklerin Madencilik Projelerine Açılmasına Protesto

Mehmet Rebii Özdemir’in Haber Raporu: Samsun’da Zeytinlikler ve Doğa Mücadeleleri

Samsun’da, zeytinliklerin madencilik ve enerji projelerine açılmasını öngören yeni yasa teklifine karşı geniş çaplı bir protesto gerçekleştirildi. Tarım Orkam-Sen Samsun Şube Başkanı Erdem Avcı, düzenlenen eylemde yaptığı açıklamada, söz konusu teklifin yalnızca doğal yaşam alanlarını değil, tarım alanlarını ve kırsal yaşamı da ciddi anlamda tehdit ettiğini vurguladı. Toplumun temel meseleleri göz ardı edilerek hazırlanan bu yasa teklifinin adeta bir “talan planı” olduğunu dile getiren Avcı, teklifin içeriği kadar, hazırlanış ve sunuluş biçiminin de sermayeye hizmet ettiğine dikkat çekti.

Samsun’un İlkadım ilçesinde bir araya gelen çeşitli sivil toplum kuruluşları, çevre aktivistleri ve halk temsilcileri, bu yasa teklifine karşı ortak bir duruş sergiledi. Protestolara CHP Samsun Milletvekili Murat Çan da destek verdi ve halkın sesi olmaya devam edeceğini belirtti.

Yasalar ve Ekolojik Tahribatın Derinlemesine Analizi

Tarım Orkam-Sen Samsun Şube Başkanı Erdem Avcı, yaptığı açıklamada, yeni yasa teklifinin toplumdan gizlenerek hazırlandığını ve adeta “bir yağma planı” olduğunu ifade etti. Teklifin, içeriği kadar, hazırlanış aşamasıyla da sermaye yanlısı olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca, yasa teklifinin görüşmelerinin sadece 26 saat aralıksız sürdürüldüğünü ve halka kapalı ortamlarda gerçekleştirildiğini belirtti.

Avcı, söz konusu teklifin yalnızca belirli bölgeleri değil, ülke genelindeki doğal yaşam alanlarını ve ekosistemleri hedef aldığını söyledi. Kaz Dağları, Akbelen Ormanı, İkizdere, Munzur Vadisi, Aydın bölgesi, Erzincan, Cudi Dağı, Artvin Cerattepe ve Boyabat gibi doğa mücadeleleriyle bilinen alanlara işaret ederek, bu yasa tasarısının tüm doğa ve yaşam alanlarına karşı büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Doğal Kaynaklarımız ve Gelecek Nesillere Yönelik Tehditler

Avcı, sözlerine şöyle devam etti: “Yüzeyde, ‘yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açmak’ şeklinde sunulan bu yasa teklifi, gerçekte doğanın, tarımın ve kırsal yaşamın bütünselliğine karşı kapsamlı bir yağma planıdır. Zeytinlikler, mera alanları ve ormanlar, taşınabilir hale getirilerek madencilik ve enerji projelerine açılmak isteniyor. Ayrıca, mera alanlarının ‘kamu yararı’ bahanesiyle özel yatırımlara tahsis edilmesi kolaylaştırılıyor. ÇED süreçleri ise adeta işlevsiz hale getiriliyor, kurumların sessizliği ise ‘olumlu görüş’ olarak kabul ediliyor.”

Devamında, yasa teklifinin getirdiği yeni düzenlemelerin, kaçak yapıların ve izinsiz yatırımların meşrulaştırılmasına imkan tanıdığını belirten Avcı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne olağanüstü yetkiler verildiğine dikkat çekti. Ayrıca, bürokratik denetim mekanizmalarının bypass edilerek, yeni bir ‘üst kurul’ aracılığıyla tüm süreçlerin Cumhurbaşkanlığı’na bağlı hale getirileceğini vurguladı.

Bu düzenlemelerin yasalaşması halinde, doğal alanlarımızın daha fazla tahrip olacağı ve yeni ruhsatların çok daha kolay verileceği öngörülüyor. Ormanlar, meralar, tarım alanları ve yeraltı su kaynakları gibi tüm doğal varlıklar, kamu yararı bahanesiyle sermayeye devredilecek. Hukuksuz projelere izin verilerek denetimsizlik kalıcı hale getirilecek. Bu yasa tasarısında, ilk defa olarak, tüm doğal kaynakların başka büyük tehditler altında olduğunu da belirtmek gerekir.”

Sonuç ve Çıkarımlar

Protesto etkinliği, ekolojik tahribata dur demek ve doğa ile yaşam alanlarımızı koruma adına önemli bir adım olarak görüldü. Çevre aktivistleri ve halk temsilcileri, bu yasa tasarısına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ve doğanın haklarını savunmaya devam edeceklerini belirttiler.

Kaynaklar: ANKA, Haberler.com