Şam yönetiminden Türkiye açıklaması: Bölge için anahtar güç
Şam yönetiminden Türkiye’ye bölge için anahtar güç açıklaması! Güncel gelişmeler ve detaylar için haberimizi inceleyin.
Suriye Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü Kuteybe İdlibi, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, bölgesel ve uluslararası arenada yürüttüğü diplomatik girişimlerin, Suriye’nin egemenliği ve istikrarı adına önemli bir rol oynadığını belirtti. İdlibi, özellikle Türkiye’nin geçmişteki ve günümüzdeki tutumunun, Suriye’nin geleceği ve bölgenin barışına katkı sağlayacak şekilde şekillendiğine dikkat çekti. Bu bağlamda, Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açarken, karşılıklı güven ve ortak çıkarlar temelinde ilerlediğini vurguladı. Ayrıca, uluslararası toplumun bölgesel meselelerde yapıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine işaret etti.
İdlibi, Suriye’nin kuzeydoğu entegrasyon sürecinin, bölgedeki tüm aktörlerin ortak çabasıyla daha sağlam ve sürdürülebilir hale geldiğini ifade etti. ABD ve Türkiye ile ilişkilerde yeni aşamaların, özellikle Suriye hükümetinin uluslararası platformlarda daha etkin rol almasıyla mümkün olacağını belirtti. ABD Savunma Bakanlığı’nın PKK/YPG işgalindeki bölgeler için sunduğu bütçe teklifinin, yalnızca teknik bir öneri olduğunu ve bundan sonra yapılacak tüm desteklerin doğrudan Suriye hükümetiyle koordine edilerek gerçekleştirileceğini vurguladı. 10 Mart’ta imzalanan Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Mazlum Abdi Şahin arasındaki anlaşmanın, uygulanmasının hızlandırılması ve tüm işbirliği süreçlerinin Şam yönetimiyle yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yardımlaşma ve Toplumsal Yapılanma
- İdlibi: Kürt toplumu ve diğer bölgesel unsurlar arasındaki bağların güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu yapıların, kuzeydoğu Suriye’deki tüm halkı temsil etmediğini vurguluyoruz.
- Çözüm Yolu: Mevcut halkın memnuniyetini sağlayan, onların taleplerine uygun yeni yönetsel yapılar kurmak değil, var olan sistemleri geliştirmek ve uyumlaştırmak esas olmalıdır. Bu kapsamda, vatandaşlıkların geri verilmesi ve eğitim müfredatına Kürtçe gibi içeriklerin entegrasyonu gibi adımlar atılabilir.
- Görüş: Kürt toplumunun çıkarlarını ön planda tutmak, bütün toplulukların haklarını gözetmek temel ilkelerimizden biridir. Kendimin de Kürt kökenli olduğumu ve ailemin Osmanlı döneminde Halep’e yerleştiğini belirtmek isterim. Bu ortak tarih, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin derin ve köklü bağlara sahip olduğunu gösteriyor.
Entegrasyon ve Güvenlik Süreçleri
İdlibi, Deyrizor’da ilk örnek model olarak kurmayı düşündüğümüz entegrasyon modelinin, diğer bölgelere de yayılmasını hedefliyoruz. Tişrin Barajı’nın yeniden çalıştırılması ve örgütün Şeyh Maksud Mahallesi’nden çekilmesi gibi temel konularda mutabakata varıldı, ancak uygulamada bazı gecikmeler yaşandı. Bu gecikmelerin temel nedeni, SDG içerisinde liderlik çatışmaları ve iç anlaşmazlıklardır. PKK/YPG’nin orduya blok halinde katılma girişimleri ve bölgede devlet içinde devlet yapılarına izin vermeme politikamız devam etmektedir. Ayrıca, İsrail’in bölgeden çekilmesi ve bölgesel istikrarın sağlanması için büyük önem taşımaktadır.
Uluslararası ve Bölgesel Perspektifler
İdlibi, ABD, Fransa ve Türkiye dışındaki yerel halkların mevcut durumdan memnun olmadığını ve bu durumun SDG üzerinde baskı oluşturduğunu belirtiyor. ABD ve BM’nin Suriye’ye yönelik ekonomik ve siyasi yaptırımlarının tamamen kaldırılmasının, ülkenin yeniden inşası ve istikrarı açısından hayati önem taşıdığını ifade ediyor. Şam yönetimi, tüm taraflarla işbirliğine açık olup, artık şantaj ve istikrarsızlık yaratmaya dayalı politikalar yerine, ortak çıkarlar temelinde hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.
İdlibi, Suriye’nin 14 yıl süren savaşların ardından yeni çatışmalara girmek istemediğini, tüm iç ve dış meselelerin siyasi yollarla çözülebileceğine inanıyor. Orta Doğu’da istikrar sağlayan bir güvenlik koridoru görevi gördüklerini ve İran destekli milislerin bölgedeki yayılmacılığına karşı durduklarını belirtiyor. Ayrıca, İsrail’in 8 Aralık 2024 sonrası bölgelerden çekilmesinin, bölgesel barış ve istikrarın temel şartlarından biri olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin de, Suriye’ye yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılması yönünde yoğun diplomatik çaba harcadığını ve Washington üzerindeki baskıların bu süreçte etkili olduğunu belirtiyor. Bu çabaların, sadece ekonomik değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden güçlenmesi ve bölgesel barışın tesisi açısından kritik olduğunu ekliyor.
Tarihsel ve Kültürel Bağlar
İdlibi, bölgesel aktörlerin ve halkların ortak tarih ve kültürel bağlarının, iki ülke arasındaki ilişkilerin temel dayanakı olduğunu vurguluyor. Türkiye ile Suriye’nin sadece sınır komşusu değil, yüzyıllara dayanan ortak tarih ve kültür mirasına sahip iki halk olduğunu belirtiyor. Kendisinin de Osmanlı döneminde ailesinin Halep’e yerleştiğini ve bu ortak tarihî geçmişin, iki ülke arasındaki bağların güçlü ve devamlı olmasını sağladığını ifade ediyor. Bu ortaklık ve tarihsel mirasın, gelecekteki ilişkilerin temel taşı olması gerektiğine inanıyor.