DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Sadekarlık Ustası Hasan İlker Dalkılıç’ın Zanaat Serüveni ve Geleceğe Aktardığı Değerli Miras

Sadekarlık ustası Hasan İlker Dalkılıç’ın zanaat serüveni, deneyimleri ve gelecek nesillere aktardığı değerli miras hakkında detaylı bilgi edinin.

15.05.2025
A+
A-

Sadekarlık Mesleğinin Usta İsmi Hasan İlker Dalkılıç ile Geleceğe Taşınıyor

İstanbul’un tarihi Kapalıçarşısı’nda genç yaşta başlayan sadekarlık tutkusunu, Düzce’nin Gölyaka ilçesinde ustasının 250 yıllık ata yadigarı tezgahında sürdüren Hasan İlker Dalkılıç, zanaatını gelecek nesillere aktarmak ve yaşatmak amacıyla büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor.

51 yaşındaki Dalkılıç, çocuk yaşlardan itibaren sadekarlık mesleğiyle tanıştı. İstanbul’da Sultanahmet Adliyesi’nde mübaşir olarak görev yapan babasıyla birlikte, iş çıkışlarında Kapalıçarşı’nın büyülü atmosferini keşfetmiş ve sadekarların ustalıkla yaptığı tasarımlardan etkilenmişti. Bu etkilenme, onun mesleğe olan ilgisini ve tutkusunu körükledi.

Kapalıçarşı’daki çıraklık döneminde sadekarlık sanatını öğrenmeye başlayan Dalkılıç, zamanla bu alanda uzmanlaşarak uzun yıllar boyunca mesleğine sadık kaldı. Ancak şehir hayatının temposundan sıkılarak, dört yıl önce ailesinin memleketi olan Düzce’nin Gölyaka ilçesine yerleşti. Burada, ustasının kendisine emanet ettiği, 250 yıl önce yapılmış olan ve büyük bir özenle korunan tezgahı da yanına aldı. Bu tezgah, onun mesleğine olan bağlılığını ve saygısını simgeliyor.

İlçede açtığı atölyesinde, altın, gümüş, bakır ve platin gibi çeşitli değerli madenleri kullanarak yüzlerce farklı takı ve süs eşyası tasarlıyor. Bu eserler arasında kolye, bileklik, yüzük, küpe ve halhal gibi yaklaşık 50 çeşit aksesuar bulunuyor. Dalkılıç, mesleğinin inceliklerini ve teknik detaylarını şöyle anlatıyor:

  • Öncelikle tasarım aşaması: Madenleri dikkatlice seçip, tasarımını yapıyoruz.
  • İşleme süreci: Mikron hassasiyetinde küçük ve ince detaylar kullanılarak kusursuz işlemler gerçekleştiriliyor.
  • İnce teknikler: Kalemkarlık, mıhlama ve kaynak gibi farklı tekniklerle ürünler şekillendiriliyor.

Bu mesleğin, büyük dikkat ve aşkla yapılması gerektiğine vurgu yapan Dalkılıç, “Sadekarlık, usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen, çok ince detaylara sahip bir zanaattır. Her aşamada yüksek hassasiyet ve ustalık gerektirir. Bu nedenle mesleği yaparken aşırı dikkatli olmak ve kendini sürekli geliştirmek şarttır,” diyor.

250 Yıllık Tezgah ve Mirası

Ustasının kendisine miras bıraktığı 250 yıllık tezgah, onun için büyük anlam taşıyor. Bu tezgah, yüksek ateşe ve zamanın getirdiği doğal yıpranmaya dayanıklı olarak, meşe ağacından özenle inşa edilmiş. Üst kısmındaki dana derisinden yapılmış “derek” adı verilen parça, çalışma sırasında çıkan tozları tutmaya yarıyor ve uzun yıllar dayanacak şekilde tasarlanmış. Dalkılıç, bu tezgahın kendisi ve mesleğiyle olan bağını şu sözlerle anlatıyor:

“Bu tezgah, ustamın atalarından kalan ve 250 yıl öncesine uzanan bir miras. Onunla çalışmak, benim için büyük bir gurur ve sorumluluk. Bu tezgah sayesinde mesleğimi yaşatıyorum ve gelecek nesillere aktarmayı hedefliyorum.”

Gelecek İçin Hedefler ve Öğrenciler

Şimdiye kadar yaklaşık 50 çırak ve kalfa yetiştiren Dalkılıç, mesleğin geleceği hakkında endişelerini dile getiriyor ve şu ifadeleri kullanıyor:

“Günümüzde sadekarlık gibi el sanatları maalesef az ilgi görüyor ve gençler tarafından pek tercih edilmiyor. Bu nedenle mesleğimiz yok olmaya yüz tutmuş durumda. Ama ben, bu değerli zanaatı yaşatmak için elimden geleni yapıyorum. Halk eğitim merkezleri ve mesleki liselerde gençlere öğretmek istiyorum. Ayrıca, kendi atölyemde 50 kişiye daha sadekarlık sanatını öğretmeyi arzuluyorum.”

Hasan İlker Dalkılıç, mesleğine olan bağlılığı ve gelecek nesillere aktarma arzusu ile, geleneksel sadekarlık sanatını yaşatmaya devam ediyor. Bu ustalık dolu çalışmalar, hem kültürel mirasın korunmasına hem de el sanatlarının gelecek nesillere ulaşmasına katkı sağlıyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.