Rus Şef Arina Zhuravleva’dan Ege Mutfağına Yolculuk
Rus Şef Arina Zhuravleva’nın Ege mutfağına yolculuğu: taze lezzetler, akdeniz esintisi ve ustalıkla buluşan yemek deneyimi.
Moskova’da 27 yaşında bir restoran açan Rus mutfak şefi Arina Zhuravleva, uluslararası lezzetleri ve özellikle Ege mutfağından elde ettiği zeytinyağlılar, mezeler ve otlarla konuklarına kültürünü aktarıyor. Anda Barut Collection’ın ev sahipliğinde Aydın Delice Yarımadası’nda düzenlenen ve otelde konaklayan yabancı konuklara Türk mutfağını tanıtmayı amaçlayan “Kadın Şeflerle Lezzet Buluşması” programında, Arina Zhuravleva kendine ait reçetelerle özel yemekler tattırdı.
AA muhabirine Türk ve dünya mutfaklarıyla ilgili görüşlerini aktaran genç şef, bu yıl Moskova’da açtığı Urban Winery adlı restoranın da perde arkası hakkında bilgiler paylaştı. Zhuravleva, çocukluğundan bu yana yemek yapmaya olan ilgisini dile getirirken, dünya mutfaklarını bir araya getiren uluslararası projenin başında bulunduğunu vurguladı.
Türkiye’yi tatil amaçlı ziyaret ettiğini belirten Zhuravleva, Türk mutfağını aromatik baharatlar ve otlarla zenginleştiren yaklaşımını çok sevdiğini söyledi. “Balık, etler ile mevsim sebze ve meyvelerinin tazeliği ve kalite farkı, Türk mutfağını özel kılıyor. Harika bir ürün yelpazesi ve geniş yemek pişirme teknikleri mevcut.” diyerek sözlerini sürdürdü.
Anda Barut’taki akşam yemeğinde misafirlerine yakın zamanda hazırladığı öğünleri tattırmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Zhuravleva, rustik mutfak yaklaşımını tanıtmayı hedeflediğini ifade etti. “Bu yaklaşım, yerel ürünlerin kullanımıyla öne çıkıyor ve gastronomiyi zarafetle birleştiriyor. Menüde Ege mutfağını hatırlatan yerel Türk ürünlerini seçtim.” diye konuştu.
“Ege mutfağındaki tüm otları, sebzeleri seviyorum.” diyen Zhuravleva, mutfak dünyasının sürekli geliştiğini, tekniklere ve sunumlara yeni dokunuşlar eklediğini kaydetti. Yerel tatlar ile modern trendleri dengelemeye çalıştığını dile getirirken, otlar, et pişirme teknikleri ve Türkiye’ye özgü diğer ürünlerin restoranındaki menüde yer aldığını belirtti. Ayrıca helva kreması ve mezeler ile baharatları konuklara sunacağını söyledi. “Kültür elçiliği yapmanın en temel yolu, yerel mutfakları tanıtmaktan geçer.” dedi.
Türkiye’deki mutfak yolculuğunun bu programla başladığını anlatan Zhuravleva, bu deneyimin son olmayacağını ifade etti. Türk mutfağındaki en sevdiği yemekler arasında kuzu etli tencere yemeklerini öne çıkaran şef, gözlemenin de favorileri arasında yer aldığını belirtti. “Türk mutfağı çok güzel; baharatları kendi mutfaklarımda da uyumlu kullanmaya çalışıyorum. Ege mutfağındaki tüm otlar ve börülce, enginar gibi taze otlar benim için vazgeçilmez.” dedi.
Türk mutfağına ait tatlıları kendi teknikleriyle krema haline getirip peynirli dondurma ile buluşturduğunu söyleyen Zhuravleva, menüsüne bu uyumu eklemekten gurur duyduğunu ekledi. Türk mutfağının tatlılarını farklı sunumlarla sergilemeye ilgi gösterdiğini belirtti ve kendi mutfağını Rus mutfağından çok da ayırmadığını, Türk ve Fransız mutfağını da takip ettiğini sözlerine ekledi. Baharat yelpazesinin genişliği ve yağ kullanımı gibi unsurların bugün Türk mutfağını dünya çapında ilgi çekici kılan temel nedenler olduğunu ifade etti.
Kaynak: AA / Yasemin Kalyoncuoğlu – Kültür Sanat
Kaynak: Haberler.com