Rasim Ozan Kütahyalı’ndan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’a Suç Duyurusu

Gelişmelerin Detayları ve Olayın Arka Planı

Televizyon yorumcusu ve gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, son dönemde yaşanan ve kamuoyunun gündemine oturan olaylar nedeniyle iki önemli isim olan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmi suç duyurusunda bulundu. Bu adım, olayların hukuki boyutunun netleşmesine yönelik önemli bir girişim olarak değerlendiriliyor.

Avukatı aracılığıyla savcılığa sunulan dilekçede, özellikle Pehlivan ve Terkoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarının “alenen hakaret” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, şüphelilerin dijital cihazlarına, yani bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve diğer iletişim araçlarına el konulması ve bu cihazlar üzerinden delil toplama işlemlerinin yapılması talep edildi. Savcılık ise, bu talepler doğrultusunda soruşturmayı başlattı ve çalışmalarını hızlandırdı.

Olayın Kaynağı ve Röportajın İçeriği

Suç duyurusunun temel nedeni, Rasim Ozan Kütahyalı’nın Halk TV’nin resmi YouTube kanalında yayımlanan ve geniş yankı uyandıran röportajı. Bu röportaj sırasında, Halk TV’nin çalışanları ve bazı gazeteciler, söz konusu görüşmenin yayımlanma biçimine ve içeriğine sert tepkiler göstererek, kurumla yollarını ayırma kararı almışlardı. Röportajın ardından, kanalın resmi YouTube hesabından bu içerik kaldırıldı.

Avukatın dilekçesinde, “şüphelilerin bilgisayarları, cep telefonları ve diğer dijital aletlerine arama yapılarak el konulması” gerektiği ve bunun, delil toplama açısından kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Ayrıca, Pehlivan ve Terkoğlu’nun ‘bilişim yoluyla hakaret’ suçunu işledikleri iddiasıyla, kaçma ve delil karartma risklerine dikkat çekildi. Savcılıktan, ilgili güvenlik birimlerine bu kişilerin tespiti ve ifadelerinin alınması amacıyla müzekkere yazılması talep edildi.

Sosyal Medya Paylaşımları ve Hukuki Süreç

İşte suç duyurusunun temel dayanağı olan paylaşımlar, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Halk TV’de yayımlanan röportajı ve sonrasında sosyal medyada yaptıkları açıklamalardır. Pehlivan, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Halk TV YouTube kanalında yayınlanan Rasim Ozan Kütahyalı ile yapılan söyleşiyi izledim. Görüşlerim özetle şöyledir: 1- Gazeteci, herkesle görüşebilir. Hatta teröristlerle, mafyayla, tetikçilerle bile… 2- Ama gazetecilikte önemli olan, iletişimde mesafe ve tarafsızlık kurallarına riayet etmektir. 3- Kütahyalı, Türkiye’deki bugünkü yozlaşmışlığın medyadaki en aktif destekçilerinden biridir. 4- 2007 sonrası gerçekleşen kumpasların gönüllü ve organize destekçisi konumundadır. 5- Eğer o gerçekten gazeteciyse, bana gazeteci demeyin.”

Diğer yandan, Barış Terkoğlu da Pehlivan’ın bu paylaşımını alıntılayarak şu sözleri ekledi:

“Sevgili @barispehlivan ile hemfikirim. Bu düşünceleri benim de imzamla onaylarım. Yaşanmış olaylar, tarihimizin önemli parçalarıdır ve hafızamızda güçlü yer tutar. Ne mutlu ki, hafızamız yaşamımız kadar güçlüdür.”

Bu paylaşımlar, suç duyurusunda ‘kamuya açık ortamda alenen hakaret’ kapsamına alındı. Rasim Ozan Kütahyalı’nın avukatı, müvekkilinin onur, şeref ve saygınlığının ciddi şekilde zedelendiğini belirterek, bu sözlerin toplum nezdinde olumsuz etkiler yarattığını ve ceza hukuku kapsamında ağırlaştırıcı neden sayılması gerektiğini vurguladı.

Sonuç ve Hukuki Süreç

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan suç duyurusu üzerine soruşturmayı derinleştirdi ve gerekli işlemleri başlattı. Bu süreçte, şüphelilerin ifadelerine başvurulup, dijital delillerin toplanması ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması hedefleniyor.

Özetle, bu olay, hem hukuki hem de toplumsal açıdan önemli bir sınav niteliği taşıyor ve taraflar arasındaki gerilimi artırırken, ifade ve basın özgürlüğü ile hakaret kavramları arasındaki sınırları da yeniden gündeme getiriyor.