Protein ve Lif: Besin Dengesinin Yeni Dalgası
Protein ve Lif: Besin dengesinin yeni dalgasına dair bilgiler, sağlıklı yaşam için dengeli bir yaklaşım sunuyor.
Proteinler günümüzde market raflarında hemen fark edilen, bazı kahvaltılık ve atıştırmalıklarda bile öne çıkarılan bir makro besin olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu popülerliğin yanında lifin önemi de giderek daha çok hatırlatılıyor; çünkü lifler bağırsak hareketlerini destekliyor ve genel sağlığı etkileyen süreçlerde kilit rol oynuyor.
Protein nedir ve vücuttaki rolü nedir? South Wales Üniversitesi’nden Dr. Emma Beckett’a göre protein, vücuttaki yapı taşlarını oluşturan temel bir makro besindir. Vücut, sindirimdeki enzimler aracılığıyla proteinleri amino asitlere ayırır ve bu amino asitler yeniden düzenlenerek kaslar, dokular ve çeşitli proteinlerle bağlantılı bileşenlerin yapılmasına katkıda bulunur. Günlük yaşamda tüketilen proteinler, kas yapımı, onarımı ve bazı hayati işlevler için gereklidir.
İngiltere’de yetişkinler için önerilen protein miktarı, vücut ağırlığı kilogram başına yaklaşık 0,75 gramdır. Örneğin 60 kilogramlık bir birey için yaklaşık 45 gram günlük protein hedef olabilir. Ancak bu hedefin üzerinde aşırıya kaçmak, diğer temel besinleri gölgede bırakabilir.
Lifli gıdaların önemi üzerine de sıklıkla vurgu yapılıyor. Lifler, bağırsak hareketlerini düzenlemek ve bağırsak astarına zarar vermeden temizleyici bir etki sağlamak için gereklidir. NHS’e göre günlük lif hedefi 30 gram olarak tavsiye edilir ve bu, bağırsak sağlığı ile ilişkili bazı kronik hastalık risklerini azaltmaya yardımcı olabilir. Lif, bağırsak bakterileri tarafından farklı şekillerde sindirilerek vücut genelinde inflamasyonu azaltan bileşikler üretir. Buna rağmen, lifin önemi çoğu zaman yeterince anılmıyor ve bu da dengeli beslenmeyi bozabiliyor.
Popülerliğin ardındaki nedenler protein alımına olan ilginin artması, estetik hedeflerle ilişkilendirilmesinden kaynaklanabilir. Erkekler için kas gelişimini destekleyici görünen protein, kadınlar açısından da yaşla birlikte kas kütlesinin korunmasına yardımcı olabilir. Ancak Surrey Üniversitesi’nin 2019 çalışması, yüksek protein tüketiminin belirli faydaları sınırlı olabilir ve önerilen miktardan fazlasının ekstra fayda sağlamayabileceğini ortaya koydu. Piyasadaki yüksek proteinli ürünler, bazı kullanıcıları yanlış yönlendirebilir ve bu da günlük beslenmede dengeyi bozabilir.
Protein ürünlerinin pazarı büyük bir büyüme potansiyeli taşırken, bazı kişiler fazladan protein tüketiminin böbrekler üzerinde baskı yaratabileceğini ve mide bulantısı gibi yan etkilerin görülebileceğini hatırlatıyor. Sağlıklı bir yaklaşımla, besinlerin proteinsteki kaynağına ve aynı zamanda lif gibi diğer temel besin öğelerine de dikkat etmek gerekiyor. Hızlı tüketim trendleriyle değil, uzun vadeli dengeli beslenme hedefiyle hareket etmek en doğrusu.