Prof. Dr. Sadettin Ökten: Medeniyet, Sanat ve Kimlik Üzerine Derin Bir Bakış
Prof. Dr. Sadettin Ökten’in medeniyet, sanat ve kimlik üzerine derin ve kapsamlı görüşleriyle kültürel zenginliği keşfedin.
Prof. Dr. Sadettin Ökten’den Medeniyet ve Sanat Üzerine Derin Bir Konuşma
Toplumda yaşayan bireyin, inandığı değerler doğrultusunda hareket ettiğinde gerçek anlamda kimlik sahibi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sadettin Ökten, “Medeniyet, insan, evren ve hayat kavramlarını içeren büyük bir anlatıdır. Sanatkar da bu medeniyetin ayrılmaz bir parçasıdır.” diyerek, medeniyet ve sanatın iç içe geçişinin önemine işaret etti. Bugün açılan ve Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan “Uluslararası İslam Sanatları Fuarı”, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Yıldız Holding iş birliğiyle, Ankara’da ATO Congresium’da düzenlendi ve geniş yankı uyandırdı.
Fuarın “Medeniyet ve Sanat” temalı açılış konferansında konuşan Ökten, bireyin sanatla ilk temas kurduğu anda duygu dünyasının şekillendiğini ve zaman içerisinde bu temasın hayatın akışını etkileyen derin bir duygusal birikim oluşturduğunu belirtti. İstanbul’un tarihi ve ruhani mekânlarından biri olan Süleymaniye Camii’ne ömür boyu yaptığı ziyaretler ve oradaki farklı atmosferlerin kendisinde bıraktığı etkileri anlatan Ökten, bu deneyimlerin kendi iç dünyasında yeni kapılar açtığını ve ruhani bir dönüşüm sağladığını dile getirdi.
Sanatın, bireyin duygusal ve estetik dünyasını geliştirmedeki rolüne vurgu yapan Ökten, bu durumu “bedi-i haz” olarak adlandırıyor. Ona göre, sanatla temas eden birey, zamanla bu haz duygusunu deneyimleyerek, yaşamındaki anlam ve güzellikleri fark etmeye başlar. Ayrıca, sanatın eğitici ve öğretici yönünün altını çizerek, “Duygu alanımızın eğitime ihtiyacı var. Birey ile sanatın karşılaşması sırasında, bu süreci yönlendirecek ve şekillendirecek bir eğiticinin olması şarttır.” ifadelerini kullandı.
Geçmişteki ezan seslerinin güzelliğine ve bu seslerin insan ruhuna işlenişine değinen Ökten, şunları ekledi: “Eski İstanbul hafızlarının hoparlörsüz ezan okuma gelenekleri, kulaklarımızda büyük bir iz bırakmıştır. Şimdi ise, ne yazık ki, bayram namazında bile ezanın sesi detone hale geldi. İnsanlar artık ezanı güzel okuyamıyor, bu da kültürel bir kayıp olarak karşımıza çıkıyor.”
Kurgu ve Medeniyet Tasavvuru
Ökten, sanatın ve bireysel yaratıcılığın belirli kurallar çerçevesinde hayat bulduğunu belirterek, “Sanat, toplumda ortak bir mutabakat sonucu değer kazanır ve bu değere uygun eserler ortaya konur. Bu mutabakat sağlanmadığında ise, sanatçı kendi iç dünyasında özgürdür ve kendisini ifade eder.” şeklinde görüşlerini paylaştı. En iyi örnek olarak, Van Gogh’un çağında tanınmayan ve zamanla büyük bir sanatçı haline gelen öncü sanatçıların yaşamına değindi. Modernitenin buhran çağında ortaya çıkan ve kendini gösteren sanatçıların, toplumun genel kabulüyle değil, kendi iç dünyalarının ve özgünlüklerinin peşinden gittiğini vurguladı.
Ökten, “Bizler, bir toplum olarak, kendi yaşam alanımızda ve zaman diliminde, kurallar çerçevesinde sanatı ve yaratımı deneyimliyoruz. Bu deneyimler, bize hayatımızın anlamını ve değerler sistemini gösterir.” diyerek, medeniyet kavramının, toplumun değerler sistemi ve yaşam biçimi olduğunu belirtti. “Toplum içinde yaşayan birey, inandığı değerler doğrultusunda hareket ettiğinde, kimlik kazanır. Medeniyet ise, bu büyük anlatı ve değerler sistemidir.” şeklinde ekledi.
Ökten, medeniyet ve sanatın bağımsız olmadığını ve her sanatçının, yetiştiği medeniyetin kurallarına uygun eserler ortaya koyduğunu vurguladı. Mimar Sinan ve Bach gibi büyük örnekleri anarak, onların çalışmalarının, toplumun kültürel ve ahlaki yapısıyla iç içe olduğunu ifade etti. Ayrıca, öncü sanatçıların, yaşadıkları dönemin değil, bir sonraki dönemin ruhunu ve resmini çizdiklerine dikkat çekti. Fotoğraf makinesi yerine, resim sanatının ışığı ve anlamını ortaya çıkaran sanatçıların, örneğin Claude Monet ve Salvador Dali’nin, öncü sanatçılar arasında yer aldığını sözlerine ekledi.
Konuşmasının sonunda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Prof. Dr. Sadettin Ökten’e özel olarak hazırlanan hüsn-ü hat tablosu takdim etti ve katılımcılara sanat ve medeniyetin önemini hatırlattı.