DOLAR 32,4143
EURO 34,5504
ALTIN 2.384,20
BIST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Per 18°C
Cum 18°C
Cts 19°C
Paz 20°C

Prof. Dr. Birol Akgün: “Eğitim modeli tartışılmalı”

10.02.2020
A+
A-

İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki düşünce kuruluşlarından Aydın Düşünce Platformu’nun Şubat 2020 toplantısına Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün konuk oldu. Siyaset, akademi ve bürokrasi dünyasından seçkin konukların yer aldığı ve “Türk Milli Eğitiminin Temel Meseleleri ve Türkiye Maarif Vakfı” başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda Prof. Dr. Akgün “Ülke olarak ciddi sınamalardan geçtik. Bunun bir parçası da eğitimdir. Eğitim modelimizin tartışılmasını sağlıklı bir şey olarak görüyorum ama bugün eklektik olarak bu yapıyı devam ettirmemiz gerekiyor. Eğitim sistemini şu an başarısız olarak görmüyorum. Türkiye bugün başarılıysa bu, eğitim sayesinde oldu. Biz başarılarımızı çalışkan insanlar sayesinde sağladık. Bugün dünyada ‘ortalama’ denebilecek bir yerdeyiz. Dünyanın 15 – 16’ıncı ekonomisiyiz. Günümüzde Türkiye’nin dünyada hiç olmadığı kadar yüksek bir çekiciliği var” dedi.

“En büyük eşitleyici eğitimdir”

Türkiye’nin insani gelişme indeksindeki yükselişinin eğitim, savunma ve sağlık ile gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Akgün “Türkiye’nin bugünlere taşınması için eğitim, savunma ve sağlık alanlarına önemli yatırımlar yapıldı. İhtiyaç duyulan nitelikli iş gücü sadece eğitimden ibaret değil. Sosyal, ekonomik ve siyasi fonksiyonları da var” diyen Prof. Dr. Akgün, modern anlamda kitlesel eğitimin modern ulus devletle yaşıt olduğunu söyledi ve eğitimin en büyük eşitleyici olduğunu belirtti “Eğitim en büyük eşitleyicidir. Cumhuriyetin temel ilkelerinden biridir. Cumhuriyet dönemi, Tanzimat’ın başlattığı yenileşmeyi radikal bir devrim anlayışıyla sürdürdü. Cumhuriyetin mottosu zaten muasır medeniyetler seviyesine ulaşmaktır” ifadelerini kullandı. 2000’lerde eğitim bütçesinde inanılmaz bir artış olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgün, eğitime erişim imkanlarının ve eğitimde uluslararasılaşmanın öneminden bahsetti. Davos’taki ana 3 – 4 maddeden birinin eğitim olduğunu ve yapay zeka devriminin endüstri devrimi demek olduğunu belirtti.

“Çok hızlı modernleştik ve geliştik; bunun anomalik bir takım etkileri yaşanıyor”

Prof. Dr. Birol Akgün, modern sistemin içindeki yüksek eğitim görmüş insanlarda suç, intihar, boşanma ve uyuşturucu oranlarının artışına yönelik “Modernleşmenin birtakım çıktıları ve patolojileri var. Ortak sosyal hayat, şehirleşme, eğitim ve iletişimin artması gibi pek çok faktör birleştiğinde ABD’de, Avrupa’da 1970’lerde çıkan sorunları biz şimdi yaşamaya başladık. Çok hızlı modernleştik ve geliştik, bugün bunun anomalik bir takım etkileri yaşanıyor. Maalesef diğer ülkelerde bilinçlendirmeyle önlenebilen bazı şeyleri yapamadık. Ortaya bazı sonuçlar çıktıktan sonra bir şeyler yapıyoruz. Burada sosyolog ve psikolog arkadaşlara önemli görevler düşüyor” diye konuştu.

“Avrupa’daki Türk asıllı çocuklarımızın yükseköğretime ulaşımlarına engel konuluyor”

Yurt dışındaki okullarda eğitim gören Türk kökenli öğrencilerle ilgili talepleri olduğunu belirten İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın “Almanya, Fransa ve Hollanda gibi bazı Avrupa ülkelerinde kast sistemi etkin kullanılmakta. Her ne kadar takviyelerle oradaki Türk kökenli öğrencilerimizin Gymnasium ve devamındaki üniversiteleri okumaları sağlıyorlarsa da bu eğitimi alan öğrenciler yok denecek düzeyde. Kişinin kökeni Türk olduğu için uluslararası öğrenci statüsünde değerlendirmiyorlar. Bu anlaşılır gibi değil. Kökenleri Türk olduğu için Türk öğrencilerle aynı statüye sahipler. Mezun olduklarında Türkiye’de bir iş yeri açabilirler fakat oradan buraya gelip eğitimini tamamlayan Türk öğrencilerin kaçı burada kalır? Madem öyle o zaman mezun olurken uluslararası öğrencilerin sahip oldukları statüye sahip olsunlar” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.