Prematüre Bebek Ediz Yekta’nın Ölümü ve Aile İhmal İddiaları
Prematüre bebek Ediz Yekta’nın trajik ölümü ve arkasındaki aile ihmal iddiaları, toplumda büyük yankı uyandırdı. Bu olayın detayları, yaşanan dram ve sorumluların bulunması üzerine derinlemesine bir analiz.
Prematüre Bebeğin Yaşam Mücadelesi Acı Sonla Bitti
Sevk Talebi Reddedildi, 6 Saat Sonra Ölüm Haberi Geldi
KOCAELİ – Kocaeli’nin Gebze ilçesinde özel bir hastanede erken doğumla dünyaya gelen Ediz Yekta bebek, yoğun bakımda geçirdiği 73 günün ardından hayatını kaybetti. Aile, bebeklerinin yoğun bakımda tutulması ve yüksek dozda potasyum verilerek kalbinin durdurulması iddialarıyla şikayette bulundu, ancak soruşturma izni verilmedi.
Bebeklerinin ölümüyle sarsılan Birgül ve Deniz Oturak çifti, yaklaşık 1,5 yıl önce Özel Gebze Yüzyıl Hastanesi’nde erken doğum yapmışlardı. 1030 gram olarak dünyaya gelen Ediz Yekta, prematüre doğum ve solunum sıkıntısı nedeniyle kuvöze konuldu. Çeşitli tedavilere rağmen, 29 Ağustos 2023’te henüz 73 günlükken hayata veda etti.
Aile İhmal İddiasıyla Şikayetçi Oldu
Ediz Yekta’nın ölümüyle hayatları altüst olan Oturak çifti, hastane ve doktor M.F.Ş.’den ihmal olduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, hekimlik tedavi uygulamasında bir hata veya ihmal olmadığına ve gerekli tedavilerin yapıldığına dair bir değerlendirme yapılarak, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun gereğince soruşturma izni verilmedi.
Aile, Hastane Sürecini Anlattı
Oturak ailesinin yaşadığı süreci ve yaşananları anlatan Birgül Oturak, “Yaklaşık 1,5 yıl önce Özel Gebze Yüzyıl Hastanesi’nde doğum yaptım. Bebeğim erken doğduğu için kuvöze alındı. Doktoru M.F.Ş.’ydi. Bebeğim 72 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Bu süre zarfında defalarca bebeğimin sevkini istedim fakat bana izin verilmedi. ‘Buradan daha iyi bir yer bulamazsın’ denildi” dedi.
Bebeğinin Durumu Hakkında Bilgilendirilmedi
Gözyaşlarını tutmakta zorlanan Birgül Oturak, Ediz Yekta’nın tedavisi sırasında beyin kanaması geçirdiğini öğrendiğini belirtti. “Bebeğimin sevkini istediğimde bana bunun doğru olmadığı söylendi. Beyin kanamasını öğrendiğim zaman ise ‘ufak çaplı, önemli değil’ gibi şeyler denildi. Daha sonra farklı doktorlara ulaştım ve onlardan öğrendim. Bebeğimi oradan almazsam öleceğini söylediler. Bebeğimin vücudunda yoğun bir diplokok olduğu ve yaşama şansının yüzde 20 olduğu uyarısını aldım. Bunun üzerine 112’ye müracaat ettim ve 5-6 saat sonra bebeğimin ölüm haberi geldi. M.F.Ş. bana bebeğimin sevkini vermedi” ifadelerini kullandı.
Hastanede Sıkıştırıldım
Oturak, “Doktoru, ‘Durumu iyi gidiyor. Aileye teslim edeceğim’ gibi şeyler söylerdi. Geçtiğimiz günlerde aynı hastanede 3 bebeğini kaybeden Hamide Hanımın da dediği gibi, onlar 4. bebekleri Cemre’nin sevkini aldıktan 10 gün sonra Ediz Yekta öldü. Farklı doktorlara danışma imkanı vermediler. Beni o hastanede çok sıkıştırdılar. Tamamen etrafımı kapattılar. Bir doktor bana, ‘Ne yap, et, bebeğini oradan kurtar’ demişti” şeklinde konuştu.
Şikayet Süreci ve Soruşturma Talebi
Ediz Yekta’nın ölümünün ardından şikayetçi olduklarını kaydeden Birgül Oturak, “Epikriz raporuna baktığımda yüksek dozda potasyum verilerek ani kalp durması üzerine soruşturma izni için müracaat ettik ancak bize soruşturma izni verilmedi. Ne olur artık başka bebekler ölmesin. Biz bu hastanede 6-7 bebeğin daha öldüğünü biliyoruz” diyerek çağrıda bulundu.