Pazar İlçesinde Emekli Postacı Dursun Çakıroğlu’nun Ahşap Sanatı ve Baston Tutkusu
Pazar İlçesinde emekli postacı Dursun Çakıroğlu’nun ahşap sanatı ve baston tutkusunu keşfedin. Sanatı ve hobisiyle ilgi çekici bir yaşam öyküsü.
Rize’nin Pazar İlçesinde Eşsiz Bir Sanat ve Hobi Hikayesi
Rize’nin sevilen ilçelerinden Pazar’da yaşayan 88 yaşındaki emekli postacı Dursun Çakıroğlu, emekliliğinin ardından yeni bir hayata ve hobiye adım attı. Evinin altında kurduğu özel atölyesinde, doğa ve hayvan motiflerini kullanarak el emeğiyle bastonlar hazırlamaya başladı. Bu özgün ve sanatsal çalışmalarını sadece yakın çevresiyle paylaşan Çakıroğlu, yaptığı bastonları hediye etmeyi tercih ediyor ve bu sayede hem geleneksel sanatını yaşatıyor hem de arkadaşlarının beğenisini kazanıyor.
Ahşap İşleme Tutkusunun Başlangıcı ve Gelişimi
Darılı Köyü’nde yaşayan ve postaneden emekli olduktan sonra ahşaba olan ilgisi artan Çakıroğlu, evinin alt katında 20 metrekarelik özel bir atölye kurdu. Burada, ahşap ustalığını geliştirmeye devam ederken, özellikle baston yapımına odaklandı. Öğrendiği ve zamanla geliştirdiği ahşap oymacılığı ve işleme teknikleriyle, doğadan ilham alan ve hayvan figürleriyle süslenmiş bastonlar üretmeye başladı. Ağaca kazınmış serçe, keklik, kanarya, atmaca, at ve yılan motifleriyle süslenmiş bu el sanatları, Çakıroğlu’nun sanata olan sevgisini ve ustalığını gözler önüne seriyor.
Sanat ve Emekle Yoğrulmuş Bastonlar
Her biri yaklaşık 10 gün süren titiz ve sabır gerektiren çalışma sonucunda ortaya çıkan bastonlar, görsel açıdan adeta küçük sanat eserleri gibi. Çakıroğlu, yaptığı her bastonu sadece sevgiyle ve amatör ruhla hazırlıyor, herhangi bir ticari amaç gütmüyor. Bu el emeği ürünleri, sadece yakın arkadaşlarına hediye ediyor ve onların takdirini kazanıyor. Çalışmalarında detaylara büyük önem veren usta, bastonların hem dayanıklı hem de estetik olmasına özen gösteriyor.
Sadece Hobi ve Sevgiyle Üretiyor
Çakıroğlu’nun en büyük arzusu, bu sanatı ve sevgiyi gelecek nesillere aktarmak. “Baston yapımında 10 gün civarında zaman alıyor. Boyama ve detaylandırma aşamaları ise ekstra özen gerektiriyor. Ancak ben, ticari kaygı taşımıyorum. Burada amacım, sevgiyle yaptığım işleri paylaşmak ve arkadaşlarımı mutlu etmek” diyor. Ayrıca, baston yapımında para teklif edenlere ise kesinlikle karşı çıkıyor ve “Ben kendi kafama göre yapıyorum, bu benim tutkum” diyerek duygularını dile getiriyor.
Ahşaba ve Sanata Duyan Derin Sevgi
Babası ve ailesinden aldığı destekle, ahşap ve el sanatlarına olan ilgisinin büyüdüğünü belirten Rasim Çakıroğlu, “Babamın çalışma alanı ve yaşam alanı burası. Sabah 8’den akşam 8’e kadar kendi dünyasında çalışıyor ve bu onun yaşam biçimi haline geldi. Ahşaba olan aşkı ve sevgisi, onun için bir yaşam biçimi. Biz de çocukları olarak, onun bu tutkusunu destekliyoruz ve her türlü fedakarlığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu benzersiz hikaye, hem geleneksel el sanatlarının yaşatılmasına hem de hayata sevgi ve tutku ile bağlanmaya güzel bir örnek teşkil ediyor.