Pampore Fosilleri: Erken İnsanların Hayatta Kalma Mücadelesi ve Kesim Faaliyetleri

Pampore Fosilleri ve Erken İnsanların Hayatta Kalma Mücadelesi

Pampore kasabası yakınlarında yapılan keşifler, modern insanın atalarının nasıl hayatta kaldığına dair çarpıcı ve önemli bilgiler sunmaktadır. 2000 yılında ilk kez keşfedilen bu fosillerin hangi türe ait olduğu ve nasıl öldükleri konusunda uzun süre belirsizlikler vardı. Ancak, Florida Doğa Tarihi Müzesi’nden Advait Jukar liderliğindeki araştırmacı ekibi, yeni bulgularla bu sorulara yanıtlar bulmuş durumdadır.

Araştırmacılar, fil kemiklerinde kasıtlı olarak oluşturulmuş yontma izleri bulmuşlardır. Bu izlerin, kemiklerden ilik çıkarma amacıyla yapıldığı tespit edilmiştir. Bu keşif, Hindistan’daki en eski hayvan kesimi kanıtı olarak bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştır.

Dev Fillere Ait İzlerin Ortaya Çıkışı

Bulunan fosillerin Palaeoloxodon cinsine ait olduğu belirlenmiştir. Bu fil türü, günümüzdeki Afrika fillerinin iki katı büyüklüğündeydi. Daha önce bu türe ait yalnızca bir kemik seti keşfedilmişken, Pampore bölgesinde bulunan fosiller, bugüne kadar elde edilen en eksiksiz örnekler arasında yer almaktadır.

Hindistan’da Erken İnsanların Kasaplık Faaliyetleri

Hindistan’da erken dönem insanlara ait doğrudan fosil kalıntıları oldukça sınırlıdır. Tek bilinen fosil, 1982 yılında keşfedilen Narmada insanıdır. Pampore’de bulunan taş aletler ve fosilleşmiş hayvan kalıntıları, bu bölgenin eski insan göçlerinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Jukar, “Bu homininler kimdi? Ne yapıyorlardı? Büyük hayvanları avlıyorlar mıydı? Artık biliyoruz ki, en azından Keşmir Vadisi’ndeki erken insanlar fil eti tüketiyordu,” şeklinde açıklama yapmıştır.

Taş Aletlerin Kaynağı ve Kullanımı

Bölgede bulunan taş aletler, yerel kaynaklardan değil, uzaktan getirilen bazalt malzemesinden yapılmıştır. Bu durum, erken insanların kasaplık için özel malzemeler kullandığını ve aletlerini önceden hazırladığını göstermektedir.

Av mı, Leş mi? Erken İnsanların Tercihleri

Filin doğrudan avlanıp avlanmadığına dair kesin bir kanıt bulunmamakla birlikte, kronik bir sinüs enfeksiyonu nedeniyle zayıf düşerek doğal yollarla öldüğü tahmin edilmektedir. Araştırmacılar, fillerin ölümünden sonra homininlerin kemiklerine darbeler indirerek ilik çıkardığını düşünmektedir. Filin fosilleşmiş kafatası, Palaeoloxodon turkmenicus türüne ait en eksiksiz örneklerden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Bu tür, bugüne kadar yalnızca bir kez, 1955 yılında Türkmenistan’da keşfedilmiştir.

Gelecek Keşifler ve Araştırma İhtiyaçları

Advait Jukar, “Milyonlarca yıldır insanlar et tüketiyor. Bu tür kasaplık faaliyetlerine dair daha fazla kanıt keşfedilecektir. Ancak bu bulgulara ulaşmak için daha detaylı kazılar yapılmalıdır,” demektedir. Araştırmacılar, fosil toplama sürecinde yalnızca büyük kemikler değil, insan eliyle kırılmış olabilecek küçük parçaların da incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Kaynak: arkeofili.com