Okul Korkusu ve Çocukların Okula Uyum Süreci
Okul korkusu, çocukların eğitim hayatında karşılaştığı önemli bir sorundur. Bu içerikte, okul korkusunun nedenleri, belirtileri ve çocukların okula uyum süreçlerini kolaylaştıracak ipuçları hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Medicana International İstanbul Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog Zozan Başçı Tuncay, okul öncesi dönemde ılımlı bir disiplinle, sınırları belirlenmiş bir ortamda yetiştirilen ve özgüveni desteklenen çocukların, okula daha kolay adapte olduklarını belirtiyor.
Hastaneden yapılan açıklamada, Zozan Başçı Tuncay, çocukların okul dönemine uyum sağlamakta zorlandıklarında okul korkusunun belirgin bir şekilde ortaya çıkabileceğini ifade etti. Bu korkunun sonucunda, çocukların yoğun bir endişe ile okula gitmek istemediği gözlemlenmektedir. Her 100 çocuktan 4-5’inde okul korkusu yaşanabileceğini belirten Tuncay, “Çocuk okula gitmek istemezse ve gitmeye zorlanırsa, hem fiziksel hem de duygusal olarak büyük tepkiler gösterir. Bu durum, okula gidişin ilk günlerinde meydana gelebileceği gibi, herhangi bir zamanda da ortaya çıkabilir.” dedi.
Okul korkusunun erkek ve kız çocuklarında eşit sıklıkta görüldüğünü vurgulayan Tuncay, “Okul korkusu yaşayan çocuklar, ‘Bugün okula gitmesem olmaz mı?’ gibi ifadelerle evde kalmayı tercih ederler. Evde kaldıklarında ise yakınmaları genellikle kısa sürede geçer. Ancak dışarı çıkmaya büyük direnç gösterirler. Kolundan tutulup götürülmek istendiğinde yere yatarak ağlamaya başlayabilirler.” şeklinde konuştu.
Tuncay, çocuklarda korku nedeniyle fiziksel semptomların da görülebileceğini, özellikle sabahları mide, karın ve baş ağrılarından şikayet etmeye başladıklarını belirtti. Okula uyumda güçlük yaşayan çocukların, okula gitmekte isteksizlik, alt ıslatma, öfke nöbetleri, ağlama krizleri, kabuslar, aşırı huzursuzluk ve tırnak yeme gibi davranışlar sergileyebildiğini vurguladı.
Okul Korkusunun Nedenleri
Okul korkusunun altında yatan nedenlere değinen Tuncay, şu hususları belirtti:
- Okulda başarısızlık korkusu
- Kendisine kötü davranan bir arkadaştan korku
- Evde okulla veya öğretmenle ilgili yapılan olumsuz konuşmalar
- Çocuğun utangaç, kaygılı ve hassas bir yapıya sahip olması
- Değişim ve yeniliklerle baş edememesi
- Ev içinde hiç kural koyulmaması ve her isteğinin yapılması
- Ebeveynleri tarafından terk edilme korkusu
- Anne-baba tutumları
Tuncay, bu uyum sorunlarının temelinde, çocuğun duygusal bağ kurduğu kişilerin veya kendisinin başına bir şey gelmesi korkusunun yattığını ifade ederek, “Ailesine bağımlılığı devam eden çocuklar ve aileleri, bu süreçten oldukça olumsuz etkilenmektedir.” dedi.
Okul Öncesi Dönemdeki Önemi
Uzman Psikolog Tuncay, okul öncesi dönemde ılımlı bir disiplinle ve sınırları belirlenmiş bir ortamda büyüyen, özgüveni desteklenen çocukların okula daha rahat adapte olabildiğini vurgulayarak, “Güvenli bir ortamda yetişen çocuklar, değişen koşullara ve durumlara daha kolay uyum sağlarlar. Sorumluluk bilinci gelişir, günlük yaşamda problemlere karşı muhakeme gücünü kullanabilirler. Başaramadıkları durumlarda geri çekilmek yerine denemeye devam ederler, göz teması kurarlar ve seçim yapma yetisine sahip olurlar.” yorumunda bulundu.
Ailelere Öneriler
Zozan Başçı Tuncay, okula uyum sürecini kolaylaştırmak adına ailelere şu önerilerde bulundu:
- Okula başlamadan önce çocuğunuzla okul hakkında konuşmak ve ona okul ortamının nasıl bir yer olduğunu anlatmak önemlidir. Bu, çocuğunuzu zihinsel olarak hazırlayacak ve okulun ne kadar eğlenceli ve öğretici bir yer olabileceğini anlamasına yardımcı olacaktır.
- Okul korkusu yaşayan çocuğun olabildiğince çabuk okula geri dönmesi gerekmektedir. Bu süreçte ailelerin tutarlı davranmaları çok önemlidir.
- Çocukla birlikte okula gitmek, dersteyken dışarıda beklemek ve beraber eve dönmek, başlangıçta alışkanlık sağlamak ve adapte olmak için faydalı olabilir. Ancak bu durumu sürekli hale getirmemek gerekir; zira çocuklar zaten anne ve babalarından ayrılamadıkları için bu tepkiyi vermektedirler.
Çocukların ebeveynlerini ve öğretmenlerini işbirlikçi ve dostça bir etkileşim içinde gördüklerinde, okulun aileleri tarafından değerli kabul edilen bir yer olduğu mesajını alacaklarını ifade eden Tuncay, okul korkusunun bastırılmaması gerektiğini, aksine duygularını paylaşacak uygun ortamların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.
Tuncay, herkesin duygu ve düşüncelerini paylaştığı sohbet saatlerinin aile bağlarını güçlendirdiğini belirterek, “Aileler, ‘Beni bırakmak istemiyorsun. Endişeli olduğunu biliyorum. Bu yeni sınıfın sana daha büyük görünüyor. Eski ana sınıfındaki oyuncaklar burada yokmuş, öyle demiştin’ gibi cümleler kurarak, çocukların yaşadığı duygularla baş etmede yalnız olmadıklarını ve onların duygularını önemsediğinizi göstermelidir.” şeklinde konuştu.
Kaynak: AA / Sağlık