DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Nisan Ayında Yağan Yağmur Suyunu Biriktiren Naciye Aydın ve Geleneksel Uygulamalar

Naciye Aydın’ın nisan ayındaki yağmur suyu toplama gelenekleri ve uygulamaları hakkında bilgiler, doğa ile uyumlu yaşam biçimlerini keşfedin.

21.04.2025
A+
A-

Geleneksel Yağmur Suyu Toplama Geleneği ve Naciye Aydın’ın Uygulaması

Ortahisar ilçesinde yaşayan ve üç çocuk annesi olan Naciye Aydın, ailesinden öğrendiği köklü bir gelenekle 30 yıldır her nisan ayında yağan yağmur suyunu dikkatle topluyor ve muhafaza ediyor. Evlerinin çatısına yerleştirdiği büyük kovalar ve kaplar aracılığıyla yağmur suyunu biriktiren Aydın, bu suyu süzdükten sonra hem içiyor hem de yemeklerinde kullanıyor. Günlük yaşamında süzdüğü ve kullanmaya devam ettiği bu gelenek, onun için bir şifa ve doğayla uyum içinde olma yoludur.

Yağmur suyunun sağlık açısından faydalı olacağına inanan Aydın, bu geleneğin ailesine ve kendisine uzun yıllar boyunca şifa getirdiğine inanıyor. Ancak uzmanlar, değişen hava koşulları ve artan kirlilik nedeniyle bu geleneksel uygulamanın sağlık açısından risk taşıdığını vurguluyorlar.

Anneden Kızına Geçen Gelenek: Yağmur Suyunun Toplanması ve Kullanımı

Kayınvalidesinden öğrendiği bu geleneksel uygulamayı 30 yıldır sürdüren Naciye Aydın, şöyle diyor: ‘Yağmur suyunu biriktirip içmek bizim nesilden nesile gelen bir gelenektir. Kayınvalidem nisan ayı yağmurlarını dikkatle toplar, çocuklara içirir ve yüz yıkama, duş alma gibi günlük ihtiyaçlarında kullanırdı. Bu gelenek, doğal ve temiz havanın, toprağın ve suyun önemini anlatan bir kültürel miras olarak benimsenmiştir.’

Ancak ailesi bu geleneğe pek sıcak bakmıyor. Çocukları ve eşi, bu uygulamanın sağlıksız olabileceği endişesiyle karşı çıkıyor. Yine de Aydın, ısrarla bu geleneksel uygulamayı devam ettiriyor ve yağmurun getirdiği şifa inancını taşıyor.

Çocukların ve Ailenin Tepkisi ve Kendi Düşünceleri

Aydın’ın kızı Gizem Aydın, annesinin bu alışkanlığını yeni fark ettiğini ve bu uygulamanın sağlık açısından bir faydası olmadığını düşündüğünü söylüyor: ‘Annem yıllardır bunu yapıyormuş ama ben bunun bir faydasına inanmakta zorlanıyorum. Yemeklere kattığı yağmur suyunun gerçekten bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Atmosfer kirliliği ve çevresel faktörler nedeniyle bu suyun içilebilir olup olmadığını şüpheyle karşılıyorum.’

Gizem, bu geleneksel uygulamanın geçmişteki doğal ortamda daha sağlıklı olabileceğini, fakat günümüzde hava kirliliği ve sanayileşme nedeniyle risk taşıdığını belirtiyor.

Uzmanlar ve Bilimsel Görüşler: Yağmur Suyu Toplama ve İçmenin Riskleri

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahittin Kahveci, yağmur suyunun içilmesinin günümüzde uygun olmadığını vurguluyor. ‘Günümüz şehirlerinde ve sanayi bölgelerinde hava kirliliği oldukça yüksek. Bu nedenle, yağmur sularını toplarken dikkatli olmak gerekir. Kirli hava partikülleri, karbon ve kükürt gibi zararlı maddeler suya karışabilir. Bu nedenle, temiz hava ve çevre koşulları sağlanmadan yağmur suyu içmek sağlık açısından risklidir.’

Nisan Yağmurlarının Özellikleri ve Çevresel Etkiler

TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Köse, nisan ayı yağmurlarının özelliklerini açıklıyor: ‘Nisan yağmurları, demir içerdiği ve bitkilere, toprağa canlılık kazandırdığı için önemlidir. Ancak bu yağmurlar, aynı zamanda atmosferdeki zararlı partiküllerle de kirlenmiş olabilir. Havadaki tozlar, polenler ve kimyasal maddeler yağmurla yeryüzüne iner, bu nedenle özellikle kirli hava koşullarında toplanan suyun içilmesi sakıncalıdır.’

Köse, ayrıca, tarihi uygulamalara da değiniyor: ‘Selçuklu ve Osmanlı döneminde, özellikle Konya’da nisan yağmurları, hastalara şifa olarak dağıtılırdı. ‘Nisan tası’ adı verilen kaplara toplanan su, hastalıkların tedavisinde kullanılırdı. Günümüzde ise bu gelenek azalsa da, kırsal bölgelerde ve kültürel alışkanlıklar çerçevesinde devam etmektedir.’

Sonuç ve Tavsiyeler

Uzmanlar, sağlıklı ve hijyenik koşullarda toplanmadıkça yağmur suyunun içilmesinin riskli olduğunu belirtiyor. ‘Hava kirliliği yüksek olan bölgelerde, yağmur suyunun içilmesi sağlık açısından uygun değildir. Temiz hava ve su kaynaklarıyla yapılan uygulamalar daha güvenlidir.’

Bu nedenle, geleneksel uygulamaları yaşatmak isteyebiliriz, fakat sağlık ve çevre şartlarına dikkat etmek ve bilimsel önerilere uymak gerekir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.