Nevzat Özbay: Ahşap ve Heykelle Yaşama Bağlanan Usta
Nevzat Özbay: Ahşap ve heykelle yaşama bağlanan usta. Zanaatın inceliğini ve doğa ile uyumunu keşfedin.
Ankara’da Ulucanlar Cezaevi Müzesi Sanat Sokağı’nda üretim yapan 79 yaşında Nevzat Özbay, yaşamı boyunca edindiği deneyimleri eserlerine yansıtıyor ve sanat yolculuğunu sürdürüyor. Çocuklukta başlayan meslek serüveni, cezaevi yılları ve sağlık sorunlarıyla kesişse de ahşap kaplama ve heykel sanatı sayesinde yeniden üretime kavuştuğunu AA muhabirine anlatırken, hayal gücünü el ve akıl çalışmasıyla birleştirdiğini ifade ediyor.
Sanatını “el, beyin ve vicdan” üçlüsünün uyumuna dayandıran Özbay, 12 Eylül 1980 darbe sürecine karşı duruşu nedeniyle kısa bir süre kaçak yaşadığını, 1984’te tutuklandığını ve cezaevindeki işkencelerin sağlık sorunlarına yol açtığını paylaşıyor. Cezaevi sürecinde kol eklemlerinde oluşan rahatsızlıklar nedeniyle bir dönem kollarını kullanamaz hale geldiğini belirten Özbay, doktorların iyileşme konusunda umut vermemesine rağmen ahşap kaplama ve heykel sanatıyla yeniden iyileştiğini söylüyor.
Çocukluk yıllarından itibaren pek çok zorluğu aşan Özbay, ortaokulda köyde tarım, lise döneminde Kayseri Lisesi’nde eğitim gördüğü sırada Erkek Endüstri Ağaç İşleri Atölyesi’nde mesleki çalışmalar yürüttüğünü belirtiyor. Gündüz atölyede çalışıp, öğleden sonra ve gece saatlerinde çeşitli işlerle geçimini sağladığını dile getiriyor.
“Bütün ustalıklarım çocukluğumdan beri birikerek geldi” diyen Özbay, kırsal yaşamın yetenekleri tetiklediğini vurguluyor. Kendi kendine yeterli olmanın nasıl bir beceri geliştirdiğini anlatarak, “Baltana sap takar, keserle yontar, kırılanı onarırdın. O ortam insanın becerisini güçlendirir” diyor. Kafkas kökenli olduğunu hatırlatarak, çocuklukta hediyeye verilen bir atın kurtlar tarafından düşürülmesi sonrası yaşadığı deneyimin ona mücadele ve direnç duygusu kazandırdığını ifade ediyor.
Özbay, Pablo Picasso’nun Guernica tablosunu 19 ay boyunca ahşap üzerine işleyerek ortaya koyduğu eseri bir ustalık eseri olarak nitelendiriyor. Ayrıca sanatını halk için, halkın hakları ve adalet için üretmenin önemine vurgu yapıyor: “Sanat halk içindir” düşüncesinin kendisi için asla tek başına yeterli olmadığını belirtiyor; sanatın ayrıca toplum için, hukuk ve dürüstlük için yapılması gerektiğine inanıyor.
Cezaevi yıllarında da üretimini sürdüren Özbay, sanat sayesinde fiziksel ve psikolojik zorlukları aşabildiğini ifade ediyor. Ankara’daki evinin bir odasını atölyeye dönüştüren Özbay, yeniden üretmeye devam ediyor ve sanatla hayata tutunuyor. Ulucanlar Cezaevi’nde 1972 yılında idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın yakın arkadaşları arasında olduğunu da aktarıyor.
Kaynak: AA / Semih Erdoğdu – Kültür Sanat