DOLAR 32,5594
EURO 34,8815
ALTIN 2.429,92
BIST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çar 22°C
Per 20°C
Cum 19°C
Cts 18°C

Netflix 23 yılda nasıl bir dünya devi haline geldi?

08.06.2020
A+
A-

O günlerde Blackbuster piyasanın en ünlü DVD kiralama şirketiydi. Netflix’in kurucularından olan Reed Hastings de Apollo 13’ü kiralamış ama geciktiği için tam 40 dolar ödemesi gerekmişti. İşte ilk o lahza karısının vereceği aşırı tepkiden korkmuş ve film kiralamanın daha ucuz ve kolay bir yolu olması gerektiğini düşünüp Netflix’in ilk fikrini ortaya atmış.

Blackbuster’dan bir film kiralamak için her şeyi kendiniz yapmanız gerekiyordu ve epey de uğraştırıcıydı. İşte Netflix tam da bunu çözmek için DVD’leri kargo ile adrese gönderme fikriyle çıktı ve bu alanda interneti merkez olarak kullanan da birincil şirket oldu. Doğrusu millet o dönem Netflix’i bir dağıtımcı olmaktan öte görmedi, hatta ciddiye de almadı.

1997’de Netflix, 900 dek film, 7 gün geri iade süresi ve her kiralama için sadece 50 cent ücretiyle kuruluşunu duyuru etti. 2 yıl dek sonra koleksiyonundaki film sayısı 3100’e, bir yıl sonra da 5200’e çıkacaktı.

1999’a geldiğimizde şirket yeni bir üyelik modeli geliştirdi ve 15,95 dolar karşılığında müşterilerine hiçbir geri verme süresi olmaksızın aynı anda 4 film kiralamayı mümkün kıldı.

Netflix ve bir birincil, aylık abonelik sistemi!

2000’de ise Netflix ilk aylık abonelik sistemini geliştirdi ve hizmetlerini 19.95 dolar karşılığında sürdüreceğini açıkladı.

2002’de ilk önce halka açıldı ve hisse fiyatı 15 dolardan operasyon gördü, şu lahza ise 421 dolardan işlem görüyor.

2000 – 2003 yılları aralarında aralıksız büyümenin keyfini çıkarırken hasar etmeye de devam ediyordu. Sadece 2002 yılının ilk çeyreğinde 4.5 milyon dolar zarar etmiş ama tüm paranın da şirketin büyümesine harcandığını belirtmişti.

Sonraki üç sene boyunca abonelere bireysel zevklerine yerinde filmler öneren kolay bir algoritma geliştirildi ve bu Netflix’i ilerleyen yıllarda Netflix yapacak ve rakiplerinden sıyrılmasının önünü açacak bir atılımdı. Bir De o yılların şartlarını düşündüğümüzde bir filme karar belirlemek, kiralamak ve teslim elde etmek bir günden fazla sürüyordu ve bu yüzden eğer alınan film beğenilmezse ortaya meydana çıkan tek şey dehşet bir zaman kaybı oluyordu.

Kayıpların kazanca dönüştüğü zamanlar

2006’nın sonuna geldiğimizde Netflix dinç rakiplerini bir bir elemiş, 6.3 milyondan pozitif aboneye ulaşmış ve yedi yılda bütün yüzde 79 büyümüştü. Sonunda kar yapmaya başlayan şirket, benzer yıl içinde 80 milyon dolar da kar elde etmişti. Şüphesiz Netflix’in bu başarısının ardında rakiplerinin tersine film başına para alması yok, abonelerine istedikleri dek filmi tek bir vergi karşılığında sunuyor olması yatıyordu, her ne kadar fiyatı o dönem bir takım çevrelerce pahalı bulunmuş olsa da.

2000’lerin başında büyük parasal sorunlar yaşamış olsa da, kaybettiği her kuruş Netflix’i daha da dinç ve alıcı dostu yerine getirmek için harcandığından, sonuçta çok daha büyük karların önünü açılmıştı yıllar içinde.

Bugünkü sisteme kadar epey ilkel kalsa da, Netflix’in kişiye özgü teklif algoritması CineMatch o dönem için epey kullanışlıydı. Bugünkü Must uygulamasının alıştırma prensibine aynı bir biçimde, kullanıcının daha önce izlediği filmlerle diğer Netflix kullanıcılarının o filmlere verdiği oyların bir kombinasyonu sonucunda öneriler yapıyordu. Bunun amacı yalnızca öneriler yapmak değil, kullanıcıları beğenmeyecekleri bir film uğruna tüm o uzun DVD teslim alma sürecinden kurtarmaktı. Ve bütün bunlar göz önüne alındığında, 2009 yılında bedava deneme süresinin ardındaki üyelik satın alan kullanıcıların oranı da %90’a çıkmıştı.

2007’den 2012’ye, DVD dibi boyluyor

2007’ye geldiğimizde, bütün işler tıkırında gitmesine rağmen Netflix, rakiplerinin aksine geleceği görmüş ve DVD kiralama işinin çok uzun sürmeyeceğini ayrım etmişti. böylece bugünkü Netflix’in birincil temelleri Watch Now’ın kurulmasıyla birlikte atıldı ve şüphesiz bu hareket o dönem için fazla da radikal bir değişimdi. Düşünsenize, zaten fazla yüksek kar elde eden bir işiniz var ve çabuk bir internet altyapısı bile  film izlemek için çoğu yerde tatmin edici de değil. Lakin Netflix hiçbirini umursamadı, yeni sistemine 40 milyon dolardan artı para yatırdı ve DVD kiralama hizmetine dahil olarak ayda 5,99 dolardan Watch Now’ı hizmete sundu.

Netflix dijital film yayınını gerçekleştiren ilk şirket değildi, ama bunu başaran ilk şirketti.

2011’e geldiğimizde Netflix DVD kiralama hizmetini sonlandırdığını ve ayrıntılarıyla dijital yayın yapacağını duyurdu. Hala DVD kiralamak isteyenler için Qwikster’ı kurduysa da, her iki servis için ayrı vergi ödeneceği haberi bütün 800 bin abonenin kaybına niçin oldu. Fakat yine de, 2007’den 2011’e dek Netflix, üye sayısını 6 milyondan 23 milyona çıkarmış ve yüzde 283’lük bir çoğalma yaşamıştı.

2012’de Netflix’in dijital film kütüphanesini genişletmek için film stüdyolarıyla yaptığı anlaşmalar çatlamaya ve hatta iptal edilmeye başlamıştı. Bir De Starz’a 2500 filme 4 takvim erişim için verdiği 30 milyon dolar sanki anlaşmalar şirketin sırtındaki mali yükü arttırmıştı. İşte tüm bu olumsuz hava, Netflix’i bugüne taşıyacak olan fırtınanın ta kendisiydi ve o sene Netflix, kendi içeriğini kendi üretmeye karar verdi.

2013’cilt bugüne, Netflix ve dünyayı fethedişi

Netflix geçen onca yılda bir DVD kiralayıcı şirketten 23 milyon aboneli dijital bir yayınlama platformuna dönüşmüştü ve değişmeyi, dünyanın değişimine yanıt vermeyi de bırakmıyordu. 2013’te House of Cards’ı yayınlayarak bambaşka bir tanınma kavuşmuştu artık. Sonsuza değin başkalarının filmleri ve dizileri için abone çekmeye çalışamazdı, bundan böyle aboneler Netflix’e gelecekti. Bundan Böyle 44 milyondan fazla aboneye ulaşmış bir platformdu ne de olsa.

2016 Netflix’ın altın yılı oldu. 68’inci Primetime Emmy Ödülleri’nde Amazon’un aldığı 16 adaylığa karşın, yayınları 54 kategoride aday gösterildi ve sadece yılın son 3 ayında 7 milyondan artı abone kazandı. Dahası artık Hollywood’un ünlü yönetmenleri ve senaristleri de Netflix ile ilgilenmeye başlamıştı.

2017’ye geldiğimizde Netflix, ABD’deki kablo TV üyelerinden daha pozitif kullanıcı sayısına ulaştı ve 8.3 milyon daha abone kazandı. House of Cards’ın devirdiği domino taşları Netflix’i kuşkusuz farklı bir noktaya taşıdı. Bugün ise bütün 182 milyon aboneye sahip bir platform.

Netflix abone sayısı rekorunu kırdı! İşte firmanın geliri

Dijital içerik platformu yılın birincil çeyreğini güle oynaya geçiriyor. Netflix abone sayısı rekorunu kırdı ve gelirini atırdı. İşte istatistikler…

Minik bir DVD distribütör ve kiralayıcı şirketi olan Netflix, 23 yılda dünyanın en büyük dijital yayıncı platformu olmakla kalmadı; telefonlarımızın, bilgisayarlarımızın ve televizyonlarımızın da vazgeçilmez bir parçası oldu, daha açık konuşmak gerekirse hayatımızın. Büyümeye aynı ivmeyle devam eden Netflix, yükselen rakiplerine karşın gücünü 23 yıldır yaptığı gibi de korumaya devam ediyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.