Nefsi ve Nesli İfsat Eden Büyük Günah: Zina

Tarih: 02.05.2025

NEFSİ VE NESLİ İFSAT EDEN BÜYÜK GÜNAH: ZİNA

Değerli Müslümanlar! İslam dini, insanı ve toplumları derinden etkileyen en büyük günahlardan biri olan zina suçunu açıkça haram kılmıştır. Zina; evlilik bağı olmayan erkek ve kadın arasındaki ahlâksız ve gayri meşru birlikteliktir. Bu davranış, aile bütünlüğünü ve toplumun temel yapı taşlarını tehdit eden en ciddi tehdittir. Aile kurumunu zedeleyen, genç neslin hayallerini ve umutlarını karartan, ahlaki değerleri sarsan, toplumun manevi dokusuna zarar veren bu çirkin fiil, insanoğlunun en büyük sınavlarından biridir.

Aziz Müminler! Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de bu büyük günahı yasaklamış ve onun yaklaşılmasını dahi büyük bir kötülük olarak nitelendirmiştir. “Ve zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, hayâsızlık ve çirkinliktir. Çok kötü ve kötü bir yoldur.” (İsrâ, 17/32). Bu ayet, sadece zinanın kendisini değil, ona götüren her türlü yolu da haram kılmaktadır. Dolayısıyla, fiziki ve sanal ortamda, söz ve davranışlarımızla zinaya zemin hazırlamak da büyük bir günah ve sorumluluktur.

Vücutlarımız, Allah’ın emanetidir ve ona uygun davranmak bizim vazifemizdir. Tesettüre uygun olmayan kıyafetler giymek, bedenimizi ve mahrem yerlerimizi teşhir etmek haramdır. Ayrıca, dinen evlenme engeli bulunmayan kişiler arasında baş başa kalmak, gizli görüşmek, ev arkadaşlığı veya dostluk adı altında dahi olsa, zina ve hayâsızlık gibi davranışlara zemin hazırlamak büyük bir günahdır. Bu noktada, “flört, kaçamak, dostluk, aldatma” gibi kavramlar, aslında zinayı meşru gösterme çabasıdır ve kesinlikle kabul edilemez. Gönül ilişkileri ve yasak aşklar, toplumun temel ahlaki değerlerini zedeler ve büyük günahlardır. Ayrıca, eşcinsellik gibi insanlık dışı ve Allah’ın lanetlediği sapkınlıklar, toplum sağlığını bozan, ahlakı tahrip eden ve ağır günahlar arasında yer almaktadır.

Medya ve Teknolojinin Tehdidi

Günümüzde, teknolojinin ve medya araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, zina ve ahlaka aykırı davranışlar daha da kolay ulaşılır hale gelmiştir. Sosyal medya platformlarında, reklamlarda ve eğlence sektöründe yapılan gayr-i ahlaki yayınlar, toplumun manevi değerlerini zayıflatmakta ve gençlerin ahlaki yolunu saptırmaktadır. Evlilik kurumunu tahrip eden, evlilik dışı ilişkileri teşvik eden siteler ve uygulamalar, gençleri yanlış yollara sürüklemektedir. Ayrıca, “dostluk” ve “dertleşme” bahanesiyle başlayan ve zamanla zina batağına dönüşen ilişkiler, toplumda ciddi ahlaki sorunlara yol açmaktadır.

Gözlerin sürekli harama bakması, kulakların günahı dinlemesi ve dilin kötü sözler söylemesi, insanda ahlaksızlık ve günaha alışkanlık kazandırır. Bu alışkanlıklar, zamanla normal hale gelir ve büyük günahlar, sıradan sayılır hale gelir. Bu noktada, toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düşmektedir; medya sektöründen ailelere, eğitim kurumlarından bireylere kadar herkes, ahlaki değerleri korumak ve nesli bu tehlikelerden uzak tutmak için sorumluluk almalıdır.

Zina ile Mücadele ve Çözüm Yolları

İslam’da, zina ile mücadelenin en etkili yolu, evliliktir. Meşru evlilik, insanın en büyük güvencesidir ve onu her türlü günah ve fuhuştan koruyan en güçlü maddi ve manevi kaledir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) buyurur: “Evlilik, gözü haramdan korur, iffeti muhafaza eder.” (Buhârî). Bu nedenle, gençlerimizi evlilik yoluna teşvik etmeli, evlilik yaşına ulaşanların, dini ve hukuki şartlara uygun olarak en kısa zamanda nikâhlarını kıymalarını sağlamalıyız.

Aile birliğini ve toplum sağlığını korumanın yolu, eğitim ve bilinçlendirmeden geçer. Bireysel, ailevi ve kurumsal sorumluluklarımızı yerine getirerek, ahlaki değerlere sahip çıkmalı ve neslimizi bu tehlikelerden korumalıyız. Ayrıca, medya ve iletişim alanında çalışanlar, toplumun ahlaki değerlerine uygun içeriklere öncelik vermeli, helal ve haram konusunda hassasiyet göstermelidirler.

Son olarak, Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle uyarır: “Hiçbir erkek, mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; zira üçüncü kişi şeytandır.” Bu uyarıya uyarak, hem kendimizi hem de toplumumuzu bu büyük günah ve tehlikelerden koruyabiliriz.

Kaynaklar:

• [1] İsrâ, 17/32
• [2] Nûr, 24/19
• [3] Buhârî, Nikâh, 3
• [4] Tirmizî, Fiten, 7

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü